Sevgili okurlarım, 29 Mart'ta Türkiye yeniden sandık başına gidecek ve yerel yöneticilerini seçecek. Ancak bu seçime, bir genel seçim provası olarak bakılması, seçime katılımı artıracak gibi görünüyor.
Böyle olmasına rağmen, on milyona yakın seçmen oy kullanamamakla karşı karşıya...
Çünkü Seçimlerde yalnızca T.C. numarası bulunan kimliklerle oy kullanılacakmış.
İyi de on milyon kimlikte T.C. kimlik numarası yok.
29 Mart’ta oy kullanacak 48 milyon 265 bin 644 seçmenin 10 milyona yakınının nüfus hüviyet cüzdanında T.C. kimlik numarası yok.
Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK),10.Mart.2009 tarihli kararı ile seçmenin oy kullanabilmesi için, kimlik numarası taşıyan belge ibraz etmesini zorunlu kıldı. Bu kararın alınmasında geç kalınmadı mı?
Bu duruma göre, vatandaşlık numarası olmayan kimliklerle 29 Mart’ta oy kullanılmayacak…
Bu ne demek?
Seçmenin yüzde 20’si demek…
48 milyon seçmenin 8 milyonu da köyde yaşıyor.
Peki, ne olacak şimdi?
Seçime 10 gün kala, bu kışta kıyamette, köylerde yaşayan bu 8 milyon vatandaş, şehirlere gelerek nüfus müdürlüklerinde saatlerce kuyrukta bekleyip T.V. kimlik numarası alacaklar.
Önce mahalle muhtarına uğrayarak kimlik değiştirmek için talep formu alacaklar, sonra bu formu doldurarak en yakın nüfus müdürlüğüne gidecekler.
Köylerde nüfus müdürlükleri olmadığına göre, en yakın şehir merkezine gitmek zorunda kalacaklar. Bakalım köylü vatandaşın şehre inmek için cebinde yol parası var mı?
Olacak iş değil.
Vatandaşa eziyetten başka bir şey değil bu.
Hepimizin bildiği gibi ülke genelinde ekonomik anlamda büyük sıkıntılar var.
Çoğu esnafımız dükkânlarını kapatıyor. İşsizler ordusu her geçen gün büyüyor…
İşsizliğin ne demek olduğunu bilir misiniz?
Çalışan kesimde hayatını devam ettirmek için zorluklar içerisinde kıvranarak geçiniyor.
Seçimde, madem böyle bir uygulama yapılacaktı, neden daha önceden vatandaşa duyurulmadı?
Duyurunun geç yapılması, seçime az zaman kala vatandaşı zor durumda bıraktı.
298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında ki Kanunun, “Kimlik Tespiti” ile ilgili maddesi şöyle:
“Madde 87- (Değişik: 17.5.1979 - 2234/1 Md.)Sandık seçmen listesinde yazılı seçmenin kimliği, nüfus hüviyet cüzdanı veya kimlik tespiti amacıyla düzenlenmiş resmi belgelerle belirlenir. Hangi resmi belgelerin kimlik belirlenmesinde kabul edileceği, Yüksek Seçim Kurulunca seçimlerin başlangıcında tespit ve ilan edilir. Şu kadar ki, belediyeler ile köy ve mahalle muhtarlıklarınca tanzim ve tasdik edilen kimlik belgeleri bu maddenin uygulanmasında geçerli değildir.
Nüfusu 2.000’i geçmeyen köylerde birinci fıkraya göre kimlik belgesi istenmesine rağmen bu nitelikte bir belge ibraz edemeyen sandık seçmen listesinde adı yazılı seçmenin kimliği, sandık kurulunca tanınan iki seçmenin tanıklığı ile tespit ettirilebilir. Bu suretle oy veren seçmenin imzası yanına tanıklık yapanların adları ve kimlikleri yazılır ve kendilerine imzalatılır.”
Oy kullanabilmek için, kimlik tespitinde ki kanun hükmü bu.
Kanun; “Belge ibraz edemeyen sandık seçmen listesinde adı yazılı seçmenin kimliği, sandık kurulunca tanınan iki seçmenin tanıklığı ile tespit ettirilebilir ve oy kullandırılır” diyor.
Vatandaşın seçmen listelerinde adı var mı? Nüfus hüviyet cüzdanında resmi var mı? Bugüne kadar hangi kimliğiyle oy kullanmışsa bırakın yine kullansın.
Bu seçimde, yapılan yasal değişikliğin ardından ilk kez parmaklar boyanmayacak.
On milyona yakın seçmeni oy kullanamamakla karşı karşıya bırakmayalım. Yüksek Seçim Kurulu almış olduğu bu kararı yeniden gözden geçirmelidir!
|