Sevgili okurlarım, bayramlar, dini ve milli bir inanıştan, o toplumu ilgilendiren ortak bir hatıradan, geleneklerden ve tabiatın insanlara tesir eden bir olayından doğduğuna inanılır.
Nevruz, Farsça “Yeni Gün” adını taşıyan Bahar Bayramı ise insan ruhunun tabiatta ki uyanışı ile birlikte kutlandığı bir bayramdır.
Mevsimlerin değişikliğinden doğan özel günlerin başka adlar altında birçok milletin sosyal hayatında ver aldığı da bilinmektedir.
Hıristiyan ȃleminin dini muhteva ile şekillendirerek Noel Baba sembolü ile karlar ülkesinden geyiklerin çektiği kızaklarla neşe ve ümitleri taşıdığı “Noel Bayramı” bunun farklı bir örneğini teşkil eder.
Noel Bayramında bahara duyulan özlem Çam ağacı motifi etrafında şekillendiriliyor.
Nevruz ise, çeşitli kültür çevrelerinde farklı etnik gruplarda farlı bir muhtevaya ve anlama sahip olmuştur.
Çeşitli kültürlere girmiş ve benimsenmiştir.
Tarihi kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre, en eski Türk adetlerinden, bayramlarından biri olduğu kesinleşmiştir.
Yeni yılın başlangıcı, yenilik, coşku ve canlanma gibi nitelikler hiç değişmeden günümüze kadar yaşadığı bütün coğrafyalarda görülmektedir.
Ayrıca Nevruzun Türk musikisinin en eski mürekkep makamlarından biri olarak kültürümüzde yedi yüzyıldan fazla bir maziye sahip olduğunu da biliyoruz.
Nevruz geleneği; ne Sünnilikle, ne Bektaşilikle, ne de Alevilikle doğrudan doğuş bağlantısı olmayan ve İslȃmiyetten çok öncelere giden bir gelenektir.
Yani bir dinin, bir mezhebin veya bir etnik kökenin bayramı değildir.
Bu nedenle herhangi bir şekilde bir mezhep adına, din adına veya etnik bir köken adına bağlı gösterilerek istismar edilmesi yanlıştır.
Tarihin ve kültürümüzün bütün gerçeklerine aykırıdır.
1990 yılında bağımsızlıklarını ilan eden Türk Cumhuriyetlerinde Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan ve Rusya Federasyonu bünyesinde ki Tataristan 21 Mart Ergenekon/Nevruz Bayramı’nı “Milli Bayram” olarak ilan etmişlerdir.
Nevruz Bayramı her yönüyle Türk gelenek ve görenekleriyle zenginleşmiş ananevi ve temeli beş bin yıllık Türk tarihine dayalı milli bir bayramdır.
Türkiye’de de 1991 yılında Türk dünyası ile birlikte ortak bir gün olarak resmi tatil olmaksızın bayram ilan edilmiştir.
Nevruzun tüm Türk Cumhuriyetleri’nde olduğu gibi Türkiye’de de önemli bir yeri vardır.
Millet olarak Nevruzu hiçbir ayrım gözetmeden hep birlikte kutlama geleneğini sürdürüyoruz.
Nevruz, birlik beraberlik ve doğanın uyanışı anlamına gelir.
Genellikle Nevruz, yani Farsça “Yeni Gün” adını taşıyan bahar bayramı, insan ruhunun tabiattaki uyanışıyla birlikte kutladığı bir bayramdır.
Baharın gelişini müjdeleyen Nevruzu etnik bir kökene mal ederek başka manalara çekmenin anlamı yok.
Nevruz Türk insanını birbirine kenetleyen, bağlayan, Ergenekon’dan demir dağları eriterek dirilen atalarının ruhlarıyla binlerce yıldır yanan bir ateştir.
Bu Nevruz ateşi, Türk’ün ortak kültür ocağında gönülleri daha binlerce yıl ısıtacaktır.
Nevruzu etnik bir kökene mal ederek sokaklara dökülüp taşkınlık yaparak değil, adam gibi kutlayalım.
Baharın müjdecisi "Nevruz" Bayramınız kutlu olsun. |