Her Mayıs ayının ilk pazar günü kutlanan Anneler Günü için bir yazı kaleme almak istedim. İsterdim ki bu yazıya, alışılagelmiş "canım annem, anneciğim"diyerek başlamak isterdim. Ne var ki ülke gündemine yerleşmiş onca çarpık, yalan ve kişiliksiz uygulamalar, işlemler ve alınan öyle kararlar var ki hadi şimdi gel de gün kutla.!
Hadi sen gel de şimdi sevgiden, saygıdan, gönül almaktan söz et.
Ne olacak bu ülkenin gidişi? Ne olacak bu ne olduğu belli olmayan yanlış uygulama ve bir sürü ayıplarla, hatalarla, adam kayırmayla, iltimasla, kısır siyasi ve menfaaat uğruna harcanan bir ömürle, boşa geçen ve çoğu da lak-luk edebiyatıyla harcanan ve bir işe yaramayan laf edebiyatıyla nereye varacağız?
Kadınların toplumda gördüğü şiddet ve kanlı-bıçaklı uğradıkları menfur katliamlar, insanlarımızın manevi değerlerinin hiç edildiği ve tamamen siyasi oy ve kaygılarla yok sayılan, Devlet ve Millet olma şuurundan uzak, milli bayramları kutlamaktan utanan bir zihniyet, Atatürk'ün resimlerinin duvarlardan, T.C. ibaresinin yasal kayıtlardan ve yazışmalardan çıkartılması girişimleri gibi daha yüzlerce konu var ülke gündeminde.
Canım annem affet, hasta oldun. Bizler için her acıya katlandın. Ameliyat oldun. Sırf biz evlatların üzülmesin diye herkesi neşelendirmeye çalıştın. İşte den bu tutumun ve insanca tavırlarınla bence benim, bizlerin annesi olmaktan da öteye gözümde ve gönlümde "yılın annesi"sisin.
Dokuz evlat getirdin Dünya'ya. Dördü Allah'ın inayetiyle ayrıldı hayattan. Kalan beşimizden iki evladın öğretmen, birisi serbest meslek, ikisi de ev hanımı olarak hayatlarına devam ediyor. Öğretmen olanlardan biri de iş hayatını yani ticareti tercih etti.
Torunlarından biri Hacettepe'de Araştırma Görevlisi(oğlum), biri Sivas Cumhuriyet Üniversitesi son sınıf(kızım), biri Bafra'da ticaret hayatında, biri Safranbolu'da Diş Hekimi, biri SakaryaÜniversitesi, Enerji Teknolojileri Mühendisliği Öğrencisi, biri Kırklareli Üniversitesi Mezunu, biri Kızılırmak Ana Sınıfı'nda olmak üzere hepsi de anne ve babaları dahil bu Anneler Günü'nde ellerinden sevgi ve saygıyla öpüyoruz.
Sana daha güçlü ve daha demokrat bir Türkiye özleminden söz etmek isterdim fakat nice değerlerin göz ardı edildiği, sanat ve sanatçısına gereken değerin verilmediği, gençlerin hor görüldüğü, askerlerinin ve yazarlarının mahkum edildiği bir ülkede ne kadar sevgiden ve saygıdan söz edebiliz ki ?
Her şeye rağmen seni ve tüm anneleri sevdiğimizi buradan ilan ediyor ve o mübarek ellerinden öpüyorum.
Bizlere verdiğin insanlık sevgisini yok etmeye çalışan bir düşünceye mümkün olduğunca teslim olamamaya çalışacağız evlatların olarak inşallah.
TUT ELLERİMİ ANNE! ...
Bu gece,
Sen ol yorganım
Sen ol,
Yürüyen ayağım,
Gören gözüm
Gecem-gündüzüm,
Sen ol,anne!
Bu gece,
Bir mahsunluk var
İçimde bilemediğim
Göz-kapaklarımda,
Bir-kaç damla
Sıcak gözyaşı!
Tut ellerimi,anne!
Gökyüzü üstüme geliyor
Başım dönüyor
Yıldızlar bile,
Halime gülüyor
Gülüyor anne!
Ver bana ellerini
O anne sıcaklığıyla
Erit içimdeki,
Etna yanardağını!
Okşa pamuk ellerinle,
Okşa yine saçlarımı,anne!
Korkma,
Ben yine senin,
O yaramaz,hırçın çocuğunum!
Kalbimin ateşi,
İçten,dışa vurdu!
Bahtım,taşa vurdu!
Şarkılar yarım kaldı,
Şiirler de öksüz!
Tut ellerimi,anne!
Bu gece,
Formalite icabı,
Kahramanlığım!
Aslında,
Tir-tir titriyorum anne!
Bir şey var,diyemediğim,
Dilimin ucunda!
Papatyaları,gülleri
Çiğdemleri,nergisleri
Ve bir de,
O ıhlamur ağacını,
Hiç unutmayacağım anne!
Gözlerimin hüzün tünelinden,
Hasret trenleri,
Gelip,geçiyor!
Ve,
Umurumda değil,
Karagümrük yanmış,
Dünya yanmış!
Asıl yanan,
Benim anne!
Ve,
Yanıp,yanıp tutuşan,
Boş kalmış yüreğimdir!
Tut ellerimi,anne,
Anne,
Ellerimi tut...
Oktay ZERRİN
NOT: Bu şirimi sevgili kardeşim,değerli Aysun ASAR hanıma ithaf ediyor ve kendisine Allah'tan âcil şifalar diliyorum...
ŞİİR:Oktay ZERRİN-BAFRA
YORUM:Aysun ASAR-İZMİR
|