Sevgili okurlarım, bizim seçmenin cezai ehliyeti yoktur. Aklına ne eserse onu yapar. Rüzgâr nereden eserse harmanı oraya savurur…
Pazar günü 50 milyona yakın seçmen, sandık başına gitti. Gelecek 5 yılın yerel yöneticilerini belirledi.
Herkes beğendiği, umut bağladığı, sevdiği partiye ya da adaya oy verdi.
Seçim sonuçlarına göre; AK Parti oylarında gerileme olmasına karşılık, muhalefet partilerinde az da olsa bir ilerleme var. AK Parti, oylarındaki düşüşe karşın yine birinci parti oldu.
Bu seçim sonuçları, seçmenin yine temiz toplum istemediğini açık seçik göstermiştir.
Demek ki bizim seçmen heyecan istiyor, macera istiyor.
Bununla beraber bu seçimde birden fazla mesaj verdi., istediğini kullan., istediğini görmezden gel., istediğini bir kenara yaz.. Oku oku minder yap! Seçmenin verdiği mesajlar bunlar…
TV'sinden gazetesine her yerde aynı kalıp yorumları duyar olduk: "Seçmenin mesajı."
Biri, "Seçmen muhalefete 'dikkatli ol' mesajını verdi" diyor...
Bir başkası, "Seçmen iktidara, 'Seni beğeniyorum ama CHP ile MHP'yi de unutmuyorum' mesajını verdi" diye yazıyor.
Seçmen mesajlar vermiş…
Burada elbette 'seçmen' derken 'seçmenleri' kastediyoruz. Ayrıca konumuz yerel seçimler olduğu için milyonlarca insan söz konusu.
Peki, seçmen mesaj verir mi?
Hayır vermez. Tek tek oylar toplandığında ortaya istatistiksel bir manzara çıkar. Yani seçmenler hep birlikte 'irade sahibi bir özne'yi oluşturmaz.
O halde nasıl olur da seçmenin mesajından bahsedebiliriz? Elbette böyle bir şey söz konusu değil.
İşin aslı şudur:
Çoğu kişi oranlardan, istatistiklerden, verilerden hem anlamaz, hem de hoşlanmaz. Bu yüzden kitlelere 'sanki bir insanmış', 'sanki insansı özelliklere sahipmiş' gibi yaklaşır. Ona bir kişilik atfeder.
Seçmen, iktidara "Sakın burnun büyümesin, bak diğer partileri yedekte tutuyorum" diyerek uyarı mesajını vermiş...
Seçim sonuçlara göre AK Parti, yüzde 40.16 oy aldığı 2004 oy oranının yaklaşık 1 puan altına inerken, 2007'de aldığı yaklaşık yüzde 47 oydan 7 puan düşüş yaşadı.
CHP, 2004 ve 2007'ye göre 2 puan artış sağlarken, MHP, 2004 il genel meclisi sonuçlarına göre 5, 2007 sonuçlarına göre oylarını 2 puan arttırdı.
İl ve ilçe belediyelerindeki oy oranında ise AK Parti yüzde 39.97, CHP yüzde 27.82, MHP yüzde 15.01, DTP yüzde 4,90, SP de yüzde 4.73 olarak gözüküyordu. Büyükşehirler içinde sonucu en önce "belli" olan il İzmir oldu. İzmir'de CHP'nin Büyükşehir Belediye Başkanı adayı mevcut başkan Aziz Kocaoğlu, İstanbul'da AK Parti adayı mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Ankara'da yüzde 37.5 civarında oyla AK Parti adayı Melih Gökçek, Kilis’te de AK Parti adayı mevcut Başkan Abdi Bulut kazandı.
Trabzon ise belediye CHP'den AK Parti'ye geçti. AK Parti'nin 28 Mart 2004 yerel seçimlerinde kaybettiği Trabzon'u kazanması partide büyük sevinçle karşılandı.
Erdoğan, 2004 seçimleri gecesi cep telefonundan annesiyle görüşürken sevincini ve üzüntüsünü paylaşmış, "Trabzon'u kaybediyoruz, görüyor musun anneciğim?" demişti.
Erdoğan'ın annesi Tenzile Erdoğan ise oğluna moral vererek, "Bir dahaki seçimlerde alırsınız" dediği Trabzon'da, AK Parti'nin adayı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu yüzde 46,62 oy alarak, CHP adayı ve Trabzon Belediye Başkanı M. Volkan Canalioğlu'nu geride bıraktı.
Volkan Canalioğlu yüzde 42.05 oy aldı.
Seçim sonuçlarını değerlendiren Canalioğlu;“Trabzonluların gönüllerini kazandık” demekle yetindi.
Bence bu seçimin sonucu, bütün partilere “seçmenden uyarı”dır.
|