Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  31066067
Bugün Ziyaretçi :  3921
Aktif Ziyaretçiler :  2158

“KİMSE AMELLERİ İLE CENNETE GİREMEZ”!
 
Okuyan herkese merhaba;
.
Siz okuyucularımı, yazılarımda tamamen vahy ürünü Kuran-ı Kerim ile bilgilendirmek ve kendimden hiçbir bilgi katmadan arayış içinde olanların, dinin; insanlara mutluluğu, özgürlüğü aynı zamanda adaleti tesis ettiğini; bunuda hakiki din olan Hz Musa, Hz İsa ve Hz Muhammed’e Allah’ın buyurduğu dini, yani Hz İbrahim’in dini olan Hanif dinini yaşamak isteyen herkesi, Allah’ın terbiye etmesi ile bizzat bir Yunus Emre, bir Mevlana gibi Allah’ın yaşattığını görüyoruz. İnsanların birlik ve beraberlik içinde huzurlu ve huzursuz yaşanmasında, Allah’ın yaşattığı insanlar ile nefslerine göre yaşayan insanların (orantı olarak) hangisinin lehineyse, ona göre geçerli olmasıdır.
 

***

 
“KİMSE AMELLERİ İLE CENNETE GİREMEZ”!
 
(İSLÂMIN BEŞ ŞARTI DA AMELDİR)
.
BUNDAN TAM 1400 YIL ÖNCE BÖYLE SÖYLEMİŞ ALLAH RESULÜ.
.
Amel konusunda bugün, İslâm toplumlarının çok azı hariç ayni fikirde olmadığını görüyoruz. Bu hâdisinde hiç mevzu edilmediği de ortada. Bu söz hâlbuki bir vahiy ürünü olup çok ciddiye alınması gerekmektedir.
 
NECM – 3-4:Ve mâ yentıku anil hevâ. İn huve illâ vahyun yûhâ.(Ve o,hevasından (kendiliğinden) konuşmaz. O'nun söyledikleri), sadece O'na vahyolunan vahiydir.
 
Peki, Allah’ın Habib’i bu sözü söyleyince ashabının tepkisi ne olmuştu “AMEL İLE SENDE Mİ CENNETE GİDEMİYORSUN EY ALLAH’IN RESULÜ?” demişlerdi. El cevap: “EVET AMA RABBİM BENİ RAHMETİNE GARK ETTİ”
 
Şimdi bu hadîs’in ciddiye alınmadığını görüyorum. Peki, İslâm’ın 5 şartı denilen ve şart denildiği için de mutlak kurtuluş olarak ifade edilen bu ameller bizi nasıl kurtaracak? Bence bugün Kur’ân’daki İslâm’ı yaşa yamamızın sebebi, bu hadis’i Kur’ân ile sorgulayamayışımızdan kaynaklanmaktadır.
 
Bu konuda Kur’an ne diyor?
 
NUR – 21:Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettebiû hutuvâtiş şeytân(şeytâni), ve men yettebi’ hutuvâtiş şeytâni fe innehu ye’muru bil fahşâi vel munker(munkeri) ve lev lâ fadlullâhi aleykum ve rahmetuhu mâ zekâ minkum min ehadin ebeden ve lâkinnallâhe yuzekkî men yeşâu, vallâhu semî’un alîm(alîmun).Ey âmenû olanlar, şeytanın adımlarına tâbi olmayın! Ve kim şeytanın adımlarına tâbî olursa o taktirde (şeytanın adımlarına uyduğu taktirde) muhakkak ki o (şeytan), fuhşu (her çeşit kötülüğü) ve münkeri (inkârı ve Allah'ın yasak ettiklerini) emreder. VE EĞER ALLAH'IN RAHMETİ VE FAZLI SİZİN ÜZERİNİZE OLMASAYDI (NEFSİNİZİN KALBİNE YERLEŞMESEYDİ), İÇİNİZDEN HİÇBİRİ EBEDİYYEN NEFSİNİ TEZKİYE EDEMEZDİ. LÂKİN ALLAH, DİLEDİĞİNİN NEFSİNİ TEZKİYE EDER. Ve Allah, Sem'î'dir (en iyi işitendir) Âlim’dir (en iyi bilendir).
 
Ayette de Allah Habib’ine ayni şekilde vahy etmiş.” ve lev lâ fadlullâhi aleykum ve rahmetuhu mâ zekâ minkum min ehadin ebeden ve lâkinnallâhe yuzekkî men yeşâu ..VE EĞER ALLAH'IN RAHMETİ VE FAZLI SİZİN ÜZERİNİZE OLMASAYDI (NEFSİNİZİN KALBİNE YERLEŞMESEYDİ), İÇİNİZDEN HİÇBİRİ EBEDİYYEN NEFSİNİ TEZKİYE EDEMEZDİ. LÂKİN ALLAH, DİLEDİĞİNİN NEFSİNİ TEZKİYE EDER.”(nur-21)
 
Bu sözün içinde nefsin tezkiyesinden bahsedilmiş, nefsimizi de Allah dilerse tezkiye edeceğini söylüyor. Demek ki kurtuluş (felâh) nefsin tezkiyesi veya ıslâh-ı nefsin (salih amelin)yapılmasına bağlı.
 
ŞEMS – 9:Kad efleha men zekkâhâ. Kim onu (nefsini) tezkiye etmişsefelâha (kurtuluşa) ermiştir.
 
Ayette böyle söylediği halde bize bu güne kadar nefsin temizlenmesi, tezkiye edilmesi hakkında tam aydınlatıcı bir bilgi ulaştırılamadı. Sebebinin de bunu bilmesi gerekli olan kişilerin, salih amelin ne olduğu hakkında bir bilgilerinin olmamasıdır. Onun için değil mi insanlar : “benim kalbim temizdir, ben kimseye bir kötülük yapmam, kul hakkı yemem” diyerek, olmayan bir tevazu içinde Allah’ın dilediğinin nefsini temizleyeceği halde kendilerinin nefslerini temizlediklerini iddia ediyor. Amelleri ile de kurtulacağının zannı içindedirler.
 
NİSA – 49:E lem tere ilellezîne yuzekkûne enfusehum belillâhu yuzekkî men yeşâu ve lâ yuzlemûne fetîlâ(fetîlen). Kendi nefslerini temize çıkaranları (tezkiye ettiklerini söyleyenleri) görmedin mi? Hayır (öyle değil). Ancak Allah, dilediği kişinin nefsini tezkiye eder. Ve onlar, hurma çekirdeğinin ince ipliği kadar (bile) zulüm olunmazlar.
 
Nefsin ıslahı Allah’a ait olan bir vaat ve dünya ve ahiret saadetimiz de buna bağlı. Allah’ın rahmeti ve fazlı nefsimizin üzerine olması şartı oluşursa o zaman felâh’a ulaşmamız söz konusu, çünkü Allah söz vermiş. Allah’ın rahmeti ve fazlı nasıl üzerimize olacak? Bunun bilgisinin de kimsede olmadığı anlaşılıyor ki, kimse bu konuda fikir beyan etmiyor.
 
Bakın Kur’ân, rahmet ve fazlın hangi şartlarda üzerimize olabileceğini söylüyor:
 
NİSA – 175:Fe emmellezîne âmenû billâhi va’tesamû bihî fe se yudhıluhum fî rahmetin minhu ve fadlın ve yehdîhim ileyhi sırâtan mustekîmâ (mustekîmen).
 
Böylece Allah'a âmenû olanları (ölmeden önce ruhunu Allah'a ulaştırmayı dileyenleri) ve O'na (Allah'a) sarılanları ise, (Allah) kendinden bir rahmetin ve fazlın içine koyacak ve onları, kendisine ulaştıran “Sıratı Mustakîm”e hidayet edecektir (ulaştıracaktır).
 
Ruhumuzu Allah’a ulaştırmayı diliyoruz (vuslatı arzuluyoruz). Bizim bu dilememize karşılık Allah da bizi diliyor, hem kendisine ulaştırıyor(hidayet’e eriyoruz),hem de dilediği için nefsimizi temizliyor(tezkiye ediyor).bu da bizim felâha (kurtuluşa) ermemizi sağlıyor. Allah’a mülâki olmayı dilemediysek salih amel yapabilmemiz mümkün değil. Salih amel yoksa Kur’an’a göre mümin değiliz. Ayetin mefhum-u muhalifi mü’min olmayan salih amel işlemiyor demektir.
 
NAHL – 97:Men amile sâlihan min zekerin ev unsâ ve huve mu’minun fe le nuhyiyennehu hayâten tayyibeh(tayyibeten), ve le necziyennehum ecrehum bi ahseni mâ kânû ya’melûn(ya’melûne). Mü'min olan kadın ve erkekten kim salih (nefsini tezkiye ve tasfiye edici) amel işlerse, o taktirde ona mutlaka tayyib (temiz, helâl) bir hayat yaşatırız. Ve onları, mutlaka yapmış oldukları amellerin ecirlerinden (bedellerinden), daha ahseni (güzeli) ile mükâfatlandıracağız.
 
Mülâki olmayan kişinin amelleri de boşa gideceğinden elinin boş bir şekilde Allah’ın huzurunda olması ne kadar kötü bir durum. Sizce nasıl bilemem.
 
KEHF – 105:Ulâikellezîne keferû bi âyâti rabbihim ve likâihî fe habitat a’mâluhum fe lâ nukîmu lehum yevmel kıyameti veznâ(veznen). İşte onlar, Rab'lerinin âyetlerini ve O'na mülâki olmayı (ölmeden evvel ruhun Allah'a ulaşmasını) inkâr ettiler. Böylece onların amelleri heba oldu (boşa gitti). Artık onlar için kıyâmet günü mizan tutmayız.
 
Bu ayette inkâr edilen ayetlerin sadece Allah’ın emri olan O’na mülaki olma ayetleri olduğunu anlayabiliyoruz, değil mi? Hâlbuki bizi yaradan Rabbimize ulaşmayı dilesek hem takva sahibi olacağız, hem Allah’ın dostu olacağız.
 
RUM – 31:Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne). O'na (Allah'a) yönelin (Allah'a ulaşmayı dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.
 
ENFAL – 34:Ve mâ lehum ellâ yuazzibehumullâhu ve hum yasuddûne anil mescidil harâmi ve mâ kânû evliyâehu, in evliyâuhû illel muttekûne ve lâkinne ekserehum lâ ya'lemûn(ya'lemûne).Ve onlar, Mecsid-i Haram'dan men ediyorlarken (engel oluyorlarken) ve onlar, O'nun (Allah'ın) dostları değilken; Allah, niçin onlara azap etmesin? O'nun dostları ancak takva sahibi olanlardır. Ve fakat onların çoğu bilmezler.
 
Dileğimizin karşılığında da Allah da bizi dileyeceği için, salih amel yapacağız ve mü’min olacağız. Hani derler ya “daha belanı mı arıyorsun”.
 
Allah Kur’an ile Habib’ini doğrulamış. Bizler Kur’an’dan uzaklaşınca sudan çıkmış balık gibi çırpınarak ömrümüzü boşa heba ediyoruz. Kendimizi kandırmayalım, farz olan ibadetler yalnız başına bizi dünya ve ahiret saadetine ulaştırmıyor.
 
Allah’a emanet olun.
 
Dr. Doğan Kuşman
dkusman@yahoo.com
 
Ekleyen:  Dr. Doğan KUŞMAN
Tarih:  14.2.2014
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Dr. Doğan KUŞMAN Yazıları
Müslüman mısınız?Dr. Doğan KUŞMAN [ 18.1.2022 Devamı
KURANI KERİMİ OKUMAK DEĞİL YAŞAMAK LAZIM!Dr. Doğan KUŞMAN [ 11.7.2021 Devamı
ERMENİSTAN İLE TÜRKİYE İLİŞKİSİ Dr. Doğan KUŞMAN [ 27.10.2020 Devamı
MEHDİLİK KAVRAMI NEDİR? Dr. Doğan KUŞMAN [ 1.1.2020 Devamı
KALBİNİZDE SEVGİ VAR MI?Dr. Doğan KUŞMAN [ 4.6.2019 Devamı
KUR-AN-I KERİM MEALİ VEYA TEFSİRİNİ KİMLER YAZAR;Dr. Doğan KUŞMAN [ 10.4.2019 Devamı
İSLÂMIN BEŞ FARZINI YETERLİ GÖRÜYORSANIZ;Dr. Doğan KUŞMAN [ 9.3.2019 Devamı
SIRATI MUSTAKİM ÜZERİNDE OLMAKDr. Doğan KUŞMAN [ 6.1.2019 Devamı
KİBRİNİZ OLMASADr. Doğan KUŞMAN [ 11.12.2018 Devamı
ÖĞRETİLEN DİN DOÜRU MU?Dr. Doğan KUŞMAN [ 25.10.2018 Devamı
YAŞADIĞIMIZ OLAYLARDAN BİR MESAJ ALABİLİYOR MUYUZ?Dr. Doğan KUŞMAN [ 6.9.2018 Devamı
CEMAATLERİN İSLÂMİYETTE Kİ YERİ;Dr. Doğan KUŞMAN [ 2.8.2018 Devamı
TARİKAT, SİZCE DİNİMİZDE VAR MIDIR?Dr. Doğan KUŞMAN [ 14.7.2018 Devamı
MÜ'MİNLERDEN MİYİZ?Dr. Doğan KUŞMAN [ 29.6.2018 Devamı
DİNİ PARAYLA SATANLARDr. Doğan KUŞMAN [ 2.6.2018 Devamı
İNANIYORUM DEMEKLE İMAN SAHİBİ OLUNMAZDr. Doğan KUŞMAN [ 27.5.2018 Devamı
ŞEFAATE NASIL SAHİP OLUNURDr. Doğan KUŞMAN [ 22.4.2018 Devamı
RABBİMİZ İLE İBLİSİN, İNSANIN YARATILIŞDA ARALARINDA GEÇEN KONUŞMA.Dr. Doğan KUŞMAN [ 29.3.2018 Devamı
İSLÂM DİNİNİ BİLMEK İÇİN DİPLOMA MI LAZIM? Dr. Doğan KUŞMAN [ 15.3.2018 Devamı
İMAN ETMEK.Dr. Doğan KUŞMAN [ 8.3.2018 Devamı
Allah sizi seviyor mu?Dr. Doğan KUŞMAN [ 7.2.2018 Devamı
Dini yaşıyor musunuz?Dr. Doğan KUŞMAN [ 27.12.2017 Devamı
Ilımlı ve radikal İslamDr. Doğan KUŞMAN [ 18.11.2017 Devamı
MUTLU MUSUNUZ? Dr. Doğan KUŞMAN [ 15.9.2017 Devamı
KUR’AN MI? HADİS Mİ?Dr. Doğan KUŞMAN [ 29.7.2017 Devamı
RAMAZANDA ALLAH NE İSTİYORDr. Doğan KUŞMAN [ 29.5.2017 Devamı
ELHAMDÜLİLLAH MÜSLÜMANIZ! ERÇEKTEN Mİ?Dr. Doğan KUŞMAN [ 7.4.2017 Devamı
DİNİ NE ZANNEDİYORSUNUZ?Dr. Doğan KUŞMAN [ 17.3.2017 Devamı
CENNETE KİMLER GİRER?Dr. Doğan KUŞMAN [ 13.2.2017 Devamı
HİMMETE MUHTAÇ DEDE KALDI Kİ HİMMET EDEDr. Doğan KUŞMAN [ 20.1.2017 Devamı
Ölümden sonra yaşamDr. Doğan KUŞMAN [ 24.12.2016 Devamı
Mutluyum demeyinDr. Doğan KUŞMAN [ 9.12.2016 Devamı
ŞERİAT NEDİR? Dr. Doğan KUŞMAN [ 25.11.2016 Devamı
TARİKATA KARŞI OLANLARADr. Doğan KUŞMAN [ 12.11.2016 Devamı
Dr. Doğan KUŞMAN [ 12.11.2016 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam