Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29938317
Bugün Ziyaretçi :  12251
Aktif Ziyaretçiler :  2775

ŞİRİNİN ŞİRİNLİĞİ
 
“Türkler adayı fethe gelinceye kadar Kıbrıs Rum’u bilgisizlik, cehalet, vahşet içinde yaşamıyor muydu? Ortada bir hakikat vardır ki Türkler ancak bayraklarını ada üzerinde dalgalandırmaya başladıktan sonradır ki Rumlar medeni camia arasında yer almış, kiliselerine verilen hürriyet ve imtiyazlarla, açılan okullarda kafalarını ilim nurları ile parlatabilmişlerdir. Fakat yaradılışları gereği daima nankör, yapılan iyilikleri birden bire unutan bu insanlar, Türklerin ihya ettiği kilisenin tahriki ile şimdi bütün ağırlıklarını üzerimize çevirmekte ve ‘ilhak’ davasında önlerinde buldukları en büyük engel olan Türk’ün mukavemetini kırmak ve hayasızca davranışlara tevessül etmektedirler”. 1958
Dr. Fazıl KÜÇÜK
 
***
 
Kıbrıs uyuşmazlığına Birleşik Amerika Devletlerinin baskısı sonrasında adanın birleştirilmesi adına ivme kazandırılıyor. 40 yıldır benzer baskılarla adanın birleştirilmesi çalışmaları yaşanan kesintiler sonrasında bu günlere gelinmiştir. Yine bu uzun süreçte karşılıklı olarak belgeler sunulmuştur. Bu yöntemle çözüme ulaşılamayan uyuşmazlığın, dört ay gibi kısa sürede çözüleceğini beklemek gündüz düşleri görmenin de ötesindedir. Amerikanın konuya olan bu ilgisinin temel nedeni, bölgede bulunan zengin hidrokarbon yataklarının varlığıdır. Bu gerçek herkes tarafından kabul ediliyor.
 
Karşılıklı olarak yapılan belge alış verişleri sonrasında tarafların konumlarının iyice kemikleştiği bizzat görüşmeciler tarafından dillendiriliyor. Yapılan bu çalışmalardan en fazla sıkıntıyı Kıbrıs Türklerinin yaşadıkları biliniyor. Sıklıkla yinelediğimiz gibi çözüm yorgunu olmuşlardır. Karşı taraf, devlet olarak kabul edildiği için belgeleri de daha etkili olmaktadır. Uluslararası kurum ve kuruluşlarada sözlerini dinletebilmektedirler. Buna karşın Kıbrıs Türk tarafı olarak, “Bizler ne söylesek Rumlar hemen karşımıza dikiliyorlar” söylemlerinin arkasına saklanmayı yeğliyoruz. Bu gerekçenin arkasına saklanmamak gerekiyor. Neden mi... Bizimde iyi yetişmiş dünyayı yakından tanıyan izleyen gençlerimizin yanı sıra bilim insanlarımızın var olduğunu hemen herkes biliyor. Bu nedenle “un var şeker var neden helva yapamıyoruz” diye sormamız gerektiğini kaydetmek istiyoruz.
 
Karşı taraf bu zaafımızı iyi bildiği için masaya eğreti olarak oturmaya devam etmekle kalmıyor, Türkiye ve Kıbrıs Türklerini otomatiğe bağlanmış gibi suçluyor. Tarafların masaya oturma hazırlıkları devam ederken Yunanistan Başbakanı Bay Andonis Samaras, Münhasır Ekonomik Bölgede egemenlik haklarını kullanma konusunda mendil büyüklüğündeki ülkeye garantici sıfatı ile destek veriyordu. Türkiye’yi ise ‘Kabul edilemez tezlerde ısrar etmekle’ suçladıktan sonra “Ankara’nın, gerilimi tırmandırma ve yeni olgular dayatma politikası boşa çıkacak” diyerek sopasını abasının altından gösteriyordu. Adı geçen ülkedeki siyasetçiler ise koro halinde imzalanan ortak metne nasıl karşı çıkacaklarının hesaplarını yapıyorlar.
 
Annan’ın belgesinin oylanmasının üzerinden nerede ise on yıl geride kalıyor. O günün koşulları bu gün için geçerli değildir. Anılan belge, yeterince tartışılamadan bitti olduya getirilerek oylandığı için bilinen sonuçlar ortalık yerlere çıkmıştır. O günlerde Münhasır Ekonomik Bölge ve hidrokarbon konusu yoktu. Bu gün ise adanın birleştirilmesi hidrokarbon konusu öne çıkarılarak isteniyor. Bunun ötesinde karar vericiler bölgeden aslanın payını alabilmek için uğraş veriyorlar. Değilse adada iki bölgeli yapı varmış yokmuş, Türklerle Rumlar yeniden çatışırlarmış veya çatışmazlarmış gibi konular ilgi alanlarının dışındadır.
 
Rum devlet televizyonuna açıklamalarda bulunan papazların başı 2. Hırisostomos, davalarından asla vazgeçmeyeceklerini söylerken, Bay Nikos Anastasiyadis Katimerini gazetesine ilginç açıklamalarda bulunuyordu. Bay Anastasiyadis, bölgedeki hidrokarbon konusunun gelişmeleri yönlendiren belirleyici faktör olacağının altını çiziyordu. Türk savaş uçaklarının bölge üzerinde uçmaları konusunda ise, “Açıkça belirttik. Tacizlerin devam etmesi durumunda, cevap müzakerelerden çekilmek olacak”diyerek tehdit ediyor. Mart ayı bitmeden rahatlıkla çekilebilirler... Uçuşlar konusunda güvence aldığını söyledikten sonra bölgeden elde edilecek gelirin nisbi şekilde paylaşılmasından adadaki iki toplumun da yararlanacağını kaydediyordu.
“Kıbrıs konusunda olabildiğince çabuk gerçekleşecek bir anlaşma, sadece İsrail’in gaz taşımacılığına yardımcı olmayacak, aynı zamanda Türkiye İsrail ilişkilerinin düzeltilmesine büyük katkı sağlayacaktır” diye ekliyordu. Bölgede çatışma yaşanmasını aklı başında siyasetçiler bir yana kimse istemez. Buna karşın illa adada anlaşma olsun da nasıl olursa olsun yaklaşımı kabul edilemez. Türkiye’nin bölgedeki gücü iyi biliniyor. Bu nedenle şirinlik yapmaya da gerek yoktur. Her kes şirinliğini kendisine saklasın.
 
Türkiye’nin dış ilişkilerini şirinliğe gerek duymadan çözme gücüne sahip olduğunu birilerinin bu baylara söylemesi gerekiyor mu ne...
 
SEVGİ ile kalınız...
 
14 Mart 2014 - Ankara -
 
Ekleyen:  Ahmet GÖKSAN
Tarih:  18.3.2014
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Ahmet GÖKSAN Yazıları
GELECEĞİMİZİN YOLUAhmet GÖKSAN [ 28.12.2023 Devamı
DERİNDEKİ BİRLİKTELİKAhmet GÖKSAN [ 28.12.2023 Devamı
DEVLETİMİZ 40 YAŞINDAAhmet GÖKSAN [ 3.12.2023 Devamı
TARİHİN ANIMSANMASIAhmet GÖKSAN [ 3.12.2023 Devamı
BİRLİKTELİĞİN AMACIAhmet GÖKSAN [ 28.11.2023 Devamı
CİĞERİN KAVRULANIAhmet GÖKSAN [ 16.10.2023 Devamı
YOLCULUĞUN UMUDUAhmet GÖKSAN [ 11.10.2023 Devamı
KASNAĞIN AVARASIAhmet GÖKSAN [ 14.9.2023 Devamı
ÇABANIN CİDDİYETSİZİAhmet GÖKSAN [ 11.9.2023 Devamı
VİCDANIN ÇALIŞMASIAhmet GÖKSAN [ 14.6.2023 Devamı
VİCDANIN ÇALIŞMASIAhmet GÖKSAN [ 20.5.2023 Devamı
ÖRDEĞİN ŞAŞKINIAhmet GÖKSAN [ 1.5.2023 Devamı
SAVUNMANIN EDA’LISIAhmet GÖKSAN [ 18.3.2023 Devamı
ODAĞIN YENİSİAhmet GÖKSAN [ 8.3.2023 Devamı
TUZAĞIN GÖLGELİSİAhmet GÖKSAN [ 1.3.2023 Devamı
YILIN TANINMASIAhmet GÖKSAN [ 9.1.2023 Devamı
TİCARETİN AMBARGOSUAhmet GÖKSAN [ 1.1.2023 Devamı
DÜŞMANLIĞIN TAHRİKİAhmet GÖKSAN [ 13.12.2022 Devamı
HUYLUNUN HUYUAhmet GÖKSAN [ 10.12.2022 Devamı
TANITIMIN YOLCULUĞUAhmet GÖKSAN [ 2.12.2022 Devamı
YAPININ YENİLENMESİAhmet GÖKSAN [ 23.11.2022 Devamı
KAYIPLARIN KOMİTESİAhmet GÖKSAN [ 14.11.2022 Devamı
ÖZNENİN BULUŞMASIAhmet GÖKSAN [ 5.11.2022 Devamı
ÇAĞRININ YANITIAhmet GÖKSAN [ 19.10.2022 Devamı
KUŞAĞIN MÜCADELESİAhmet GÖKSAN [ 18.10.2022 Devamı
ÇEKİŞMENİN İÇİAhmet GÖKSAN [ 11.10.2022 Devamı
NOKTANIN ODAĞIAhmet GÖKSAN [ 22.8.2022 Devamı
NOKTANIN ODAĞIAhmet GÖKSAN [ 22.8.2022 Devamı
ÇÖZÜMÜN BARIŞIAhmet GÖKSAN [ 21.8.2022 Devamı
ÇALINAN ÇENEAhmet GÖKSAN [ 21.8.2022 Devamı
ÇÖZÜMÜN PLANLANMASIAhmet GÖKSAN [ 14.7.2022 Devamı
YAPILANMANIN YENİSİAhmet GÖKSAN [ 12.7.2022 Devamı
GERÇEĞİN BİLİNENİAhmet GÖKSAN [ 21.6.2022 Devamı
SAVAŞIN ANLAŞMAZLIĞIAhmet GÖKSAN [ 19.6.2022 Devamı
SÖMÜRGECİLİĞİN İNGİLİZCESİAhmet GÖKSAN [ 23.5.2022 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam