Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29938632
Bugün Ziyaretçi :  12566
Aktif Ziyaretçiler :  3133

NEFRETİN KİNİ
 
“Türklerin daima sabır ve soğukkanlılıkla hareket eden kimseler olduğuna şüphe yoktur. Fakat her sabrın bir sonu, her tahakkümün bir hat ve hududu vardır. Daimi surette tahrik edilenler nihayet günün birinde coşar, kabından taşar ve işte o zaman kızıl kıyamet kopar”. 1958
Dr. Fazıl KÜÇÜK
 
Dünyada yaşanmakta olan çatışma, kavga ve savaşların temelinde nefret olgusunun yattığı kabul ediliyor. Bu nedenle özellikle başta bölgemiz olmak üzere hemen her yerde bu söylem siyasetçiler tarafından adeta körükleniyor. Kıbrıs özeline baktığımız zaman biz Türklerin bu işi pek beceremediğimizi söylemek olasıdır. Karşımızdaki unsurlar ise yeni yetişen kuşakları birer Türk düşmanı olarak yetiştiriyorlar. Bu söylemle yetişen kuşaklar nedeniyle adada çözüme hiçbir zaman ulaşılamayacağını kaydetmek istiyoruz. Son dönemde görüşmelere ivme kazandırılmak istenirken adada bir birini 40 yıldır hiç tanımayan kuşakların yetiştiğinin de unutulmaması gerekiyor.
 
Çözüme ilişkin olarak bu güne değin yapılan görüşmelerde bütün modeller denendi. Buna karşın geldiğimiz noktada uyuşmazlık ortalık yerlerde sürünüyor. Şimdilerde al ver süreci başlayacakmış. Bu söylemin bile doğru olmadığını söylemek istiyoruz. Bu güne değin duruşlarından geri atmayan ve ısrarla koruyanlara karşı ortalık yerlere atılan bu söylemi doğru bulmuyoruz. Alma ağacının altında yattıklarından olacak bir türlü vermeye yanaşmıyorlar. Bu nedenle kurulması olası olacak bir yeni devlet yapısı daha kurulmadan çatırdamaya başladı bile...
 
Kıbrıs Cumhuriyeti 1960 yılında kurulurken her iki toplumun eşit egemenliğinden söz ediliyordu. Bilinen nedenlerle yürütülmeyen anlaşmalar, kağıt üzerinde olsa bile kayda giriyordu. Şimdilerde ise yalnızca her iki toplumun eşitliğinden söz ediliyor. Siyasi eşitlik yalnızca kişilerin hakları açısından bazı hakların tanınması veya verilmesi olarak değerlendirilemez değerlendirilmemelidir. Bu bakış Kıbrıs Türkleri ile Rumların siyasal olarak eşit olduğunu da göstermiyor. Adada dilleri, dinleri, gelenek ve görenekleri farklı olan iki yapı söz konusudur. Bu nedenle eşitlik söylemini öne çıkararak çözüm aranmasını görüşmeleri dinamitlemek olarak görüyoruz.
 
Siyasal eşitlik toplumsal bir hak olduğu bilindiğine göre adada var olan her iki toplumla ilişkilendirilmemesi gerekiyor. Böyle bir ilişki temelinde kurulacak olan olası bir devlet yapısının federal bir yapı olmayacağının bilinmesini kayetmek istiyoruz. Rumlar bu görüş ve düşüncelerini ortalık yerlere çıkarırlarken ağızlarında tuttukları baklayı da geveledikleri için çıkaramıyorlar. Yanlışlıkla da olsa ağızlarından baklayı düşürdüklerinde kurulacak olan yapı, üniter bir devlet yapısı olacaktır. Kıbrısın var olan bu özel konumu, BM kararlarına “iki bölgeli iki toplumlu” olarak kayda girmiştir. Böyle bir kayıt kendilerini adanın tek egemeni olduğu düşünü görenleri bir hayli rahatsız etmektedir. Türklerle Rumlar arasındaki siyasal eşitliğin olmadığı BM kararları sonrasında kendiliğinden ortalık yerlere çıkıyor.
 
Nefret olgusunu yalnız siyasetçiler kullanmıyor. Onlardan etkilenenler de acımasızca kullanıyorlar. Ayak topu oyunlarından sonra taraftarların bir birlerine acımasızca saldırmaları nefret söylemlerinden kaynaklanmaktadır. Sokaktaki vatandaşların en küçük ve basit bir anlaşmazlığı bile kavga ile sonuçlandırıyorlar. Temelinde yatan olgu ise yine nefret söylemleridir.
 
Üç yıla yaklaşan bir süreçte Suriyeliler ülkelerini terk ederek başka ülkelere göç ettiler. Diğer ülkelere olduğu gibi İsveç’e de gidenler oldu. Ülkesinde öğretmen olan bir kişi İsveç’te aynı görevini yapmaya başladı. Bir süre sonra kendi ülkesinden gelen küçük bir kız öğrencisi oldu. Küçük kız mutlu idi ve evinde öğretmeninin kendi ülkelerinden olduğunu ailesine anlattı. Ailesi öğretmeninin Suriye’nin hangi bölgesinden olduğunu öğrenmesini kızlarından istiyor. Öğrenince de durumu ailesine anlatıyor. Aile kızlarını “O öğretmen bizim düşmanımızdır” diye uyarıyor. O andan itibaren küçük kızın düşlerinin yerlerde süründüğünü söylemeye bile gerek yoktur.
 
Savaşlardan düşmanlıklardan kin duymaktan kurtulabilmek için bütün insanların karşısındakine hoşgörü ile bakarak ‘seni seviyorum’ diyerek bir birlerini sevmeleri gerekiyor mu ne...
 
SEVGİ ile kalınız...
 
05 Eylül 2014 - Ankara -
 
Ekleyen:  Ahmet GÖKSAN
Tarih:  15.9.2014
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Ahmet GÖKSAN Yazıları
GELECEĞİMİZİN YOLUAhmet GÖKSAN [ 28.12.2023 Devamı
DERİNDEKİ BİRLİKTELİKAhmet GÖKSAN [ 28.12.2023 Devamı
DEVLETİMİZ 40 YAŞINDAAhmet GÖKSAN [ 3.12.2023 Devamı
TARİHİN ANIMSANMASIAhmet GÖKSAN [ 3.12.2023 Devamı
BİRLİKTELİĞİN AMACIAhmet GÖKSAN [ 28.11.2023 Devamı
CİĞERİN KAVRULANIAhmet GÖKSAN [ 16.10.2023 Devamı
YOLCULUĞUN UMUDUAhmet GÖKSAN [ 11.10.2023 Devamı
KASNAĞIN AVARASIAhmet GÖKSAN [ 14.9.2023 Devamı
ÇABANIN CİDDİYETSİZİAhmet GÖKSAN [ 11.9.2023 Devamı
VİCDANIN ÇALIŞMASIAhmet GÖKSAN [ 14.6.2023 Devamı
VİCDANIN ÇALIŞMASIAhmet GÖKSAN [ 20.5.2023 Devamı
ÖRDEĞİN ŞAŞKINIAhmet GÖKSAN [ 1.5.2023 Devamı
SAVUNMANIN EDA’LISIAhmet GÖKSAN [ 18.3.2023 Devamı
ODAĞIN YENİSİAhmet GÖKSAN [ 8.3.2023 Devamı
TUZAĞIN GÖLGELİSİAhmet GÖKSAN [ 1.3.2023 Devamı
YILIN TANINMASIAhmet GÖKSAN [ 9.1.2023 Devamı
TİCARETİN AMBARGOSUAhmet GÖKSAN [ 1.1.2023 Devamı
DÜŞMANLIĞIN TAHRİKİAhmet GÖKSAN [ 13.12.2022 Devamı
HUYLUNUN HUYUAhmet GÖKSAN [ 10.12.2022 Devamı
TANITIMIN YOLCULUĞUAhmet GÖKSAN [ 2.12.2022 Devamı
YAPININ YENİLENMESİAhmet GÖKSAN [ 23.11.2022 Devamı
KAYIPLARIN KOMİTESİAhmet GÖKSAN [ 14.11.2022 Devamı
ÖZNENİN BULUŞMASIAhmet GÖKSAN [ 5.11.2022 Devamı
ÇAĞRININ YANITIAhmet GÖKSAN [ 19.10.2022 Devamı
KUŞAĞIN MÜCADELESİAhmet GÖKSAN [ 18.10.2022 Devamı
ÇEKİŞMENİN İÇİAhmet GÖKSAN [ 11.10.2022 Devamı
NOKTANIN ODAĞIAhmet GÖKSAN [ 22.8.2022 Devamı
NOKTANIN ODAĞIAhmet GÖKSAN [ 22.8.2022 Devamı
ÇÖZÜMÜN BARIŞIAhmet GÖKSAN [ 21.8.2022 Devamı
ÇALINAN ÇENEAhmet GÖKSAN [ 21.8.2022 Devamı
ÇÖZÜMÜN PLANLANMASIAhmet GÖKSAN [ 14.7.2022 Devamı
YAPILANMANIN YENİSİAhmet GÖKSAN [ 12.7.2022 Devamı
GERÇEĞİN BİLİNENİAhmet GÖKSAN [ 21.6.2022 Devamı
SAVAŞIN ANLAŞMAZLIĞIAhmet GÖKSAN [ 19.6.2022 Devamı
SÖMÜRGECİLİĞİN İNGİLİZCESİAhmet GÖKSAN [ 23.5.2022 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam