13 Mart 2015 Cuma akşamı saat 20.00 verilen konserde:
Musikimizde Ağalar, Paşalar, Hanım bestekârların eserlerinden oluşan konserin solisti
Aylin Şengün Taşçı idi.
Gelen dinleyiciler her konserde gördüğümüz yüzler, sahnede okuyan soliste eşlik etmeyi seven müziğe âşık kişiler. Bu arada ben bunu hoş görmediğimi belirtmek istiyorum. Oraya solisti dinlemeye gidiyoruz. Yanımda sesinin güzel olduğunu sanan biri okunan şarkıyı kendine göre yorumlamaya çalışınca ben rahatsız oluyorum.
Solistimiz Aylin Şengün Taşçı’nın okuyacağı eserlerden oluşan konserin birinci bölümü Evcâra Makamı’nda Dilhayat Kalfa’ya ait Peşrevle başladı. Evcara makamına “Demir leblebi” denir. Kendine güveni olmayan birçok solist bu makama rağbet etmezken gecenin solisti bu makamı seçmiş. Başarılı bir icrayı zevkle dinledik. Aylin Şengün Taşçı; Şâkir Ağa, Küçük Mehmet Ağa ve Latif Ağa’nın Evcara eserlerinin icrasından sonra Nikoğos Ağa’ya ait bir Muhayyerkürdi, bir de Acemkürdi şarkı seslendirdi. Ardından saz sanatçıları Muallim İsmâil Hakkı Bey’in Acemkürdî Saz Semaisi’ni çalarken solistimiz dinleyicileri saz sanatçılarıyla baş başa bıraktı.
İlk okuduğu eserleri, Modamıza kaftan çeşitlerini katan Kütahyalı modacı Cemile Gül’e ait saray kıyafetine uygun güzel bir kaftanla sunan Aylin ikinci olarak yeşil renkli bir kaftanla sahneye geldi. Ziyâ Paşa, Nevres Paşa ve Mahmud Celâleddin Paşa’nın eserlerini çok güzel yorumlayarak konserin birinci bölümünü tamamladı.
15 dakika aradan sonra saz sanatçıları sahneye çıkmak üzere iken dinleyiciler, salona girmek üzereydiler. İşte bu da bence bir düzensizlikti. Ayrıca ellerinde cep telefonlarıyla konseri kayıt edenlerle fotoğraf çekenlerin ışıkları sahnedeki sanatçılarını rahatsız ettiğinden eminim. Birde içtikleri su, kahve veya çay bardaklarını oturdukları koltuklarının altına atmalarına ne demeli bilmiyorum.
Aylin ikinci bölümün başında beyaz şahane bir kaftanla sahneye çıktı. İşte bir solistin dinleyicilerine hem ses hem yorum hem de görsel sunumu böyle olur.
Konserin ikinci bölümünde, Ali Rıza Bey, Melahat Pars, Mehveş Hanım, Neveser hanım, Rahmi Bey gibi bestecilerin tanınmış eserlerini icra etti. Arada saz sanatçıları, Neyzen Yusuf Paşa’nın Nihavend Saz Semâisi’ni icra ettiler. Bu arada yine içeri geçen Aylin, sahneye yine saraylarda giyilen geleneksel Türk el sanatlarıyla işlenmiş, kendisine çok yakışan kıyafetiyle çıktı ve sırasıyla Neveser Hanım’ın (Kökdeş) “Ruhumda neş’e hayale daldım”, Muhlis Sabahaddin Bey’in “Eminem’in aman onbeşe vardı yaşı” ve “Oturmuş testi elinde”, yine Neveser Hanım’ın “Gül dalında öten bülbülün olsam” adlı eserlerini okuyarak konserini noktaladı.
Şahane bir konser veren Aylin Şengün ve saz ekibi olan: Ud ve Lavta ve Müzik Yönetmeni Enver Mete Aslan, Kemençe Hasan Esen, Tanbur Hulusi Babalık, Ney Ali Tüfekçi, Kanun Can Yıldırım, Bas kemençe ve Viyolonsel Murat Süngü, Ritm Oray Yay, Piyano Şevket Aşıkuzun, Tüm saz sanatçılarını candan kutluyorum. Eserleri ve Bestekârların kısa öz geçmişini düzgün Türkçe ile anlatan Jale Şengün’ü de tebrik ediyorum.
Bu konsere gelemeyenler güzel başarılı bir konseri kaçırdıklarını düşünüyorum
Aferin sana Aylin ve ekibine.
Bir başka konser de buluşmak üzere siz okuyucularıma veda ediyorum.
|