12 Nisan 2013 Cuma günü, THY nın TK 1703 sayılı ucağı saat 11.55 de havalandığında, uçak
penceresinden görünen manzarayı , hiçbir ülkede göremiyeceğimize bir kez daha şahit oluyorduk. Uçağımız yavaş yavaş bulutlar arasından süzülürken manzara her saniye içinde değişiyordu.Güler yüzlü hostesler, tüm yolcuların isteklerini anında karşılıyorlardı. Bu atmosfer içinde kaptan pilotun inmek için alçaldığımızı söylediğinde vaktin güzel ve rahat geçtiğini hissettik.
Nereye gittiğimizi mi merak ettiniz ?
Stuttgart’da yaşayan vatandaşlarımıza, Türkiye’den selam ve sevgilerimizin yanında bir de Türk Musikisinin bir büyük ustası ile tanışma fırsatını sağlamak üzere yola çıkmıştık.iki saat elli dakikalık bir yolculuk sonunda havaalanında ellerinde çiçeklerle bizleri karşılayan,seven insanlarla kucaklaşma seremonisinden sonra arabalara binip otelimize vardık.
Dikkatinizi çekmiş olmalı, hep çoğul yazdım. Ekibimizin Şeref Konuğu ve başkanı Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca ve her yerde güzel sesiyle kendisine isim yapmış olan,TRT İstanbul Radyosu Sanatçılarından ( Melek) Melihat Gülses , eşi Tanburi Bestekâr Necip Gülses ile ailenin kemençede usta sanatçı kızı Neva ve oğul Alihan Gülses, bir de ben Ayten Yavaşca birlikteydik. Ayrıca İzmir’den Ege Üniversitesi Devlet Konservatuarı Öğr.Görevlisi Halil İbrahim kardeşimiz de yine Stuttgart da yapmış olduğu müzik çalışmaları için bizimle aynı uçakta seyahat ediyordu.
Otel lobisinde çok eskilerden tanıdığımız bir dostla kucaklaşma fırsatı da elimize geçti.
Akşam yemeğini Kalabalık bir grupla yedikten sonra otelimizdeki 515 nolu odamızda dinlendik. Ertesi sabah ,Eyalet Başbakanı Dr.Nils Schmid ve güzel eşleri Tülay Schmid'in davetleri üzerine bir nehir kıyısında sabah kahvaltısında buluştuk.Büyük bir ilgi ve saygı gördüğümüz kahvaltımız çok samimi bir ortamda sona erdi ve akşam konser salonunda görüşmek üzere vedalaştık.
" Devlet Sanatçımız Prof.Dr.Alaeddin Yavaşça ile söyleşi "ismiyle tertip edilen bu gece, Almanya'nın en önemli Müzik Akademilerinden olan " INTERNATIONALE BACHAKADEMIE STUTTGART, JOHANN-SEBASTIAN-BACH" Salonunda gerçekleşecekti. Sahneye ilk önce Davet Komitesi Başkanı Güven Toymaz kardeşimiz , gelen misafirlere teşekkür konuşmasıyla açılış yaptı. Daha sonra sahneye davet edilen Tülay Hanım ise açılış konuşmasını hem Türkçe hem Almanca olarak yazdığı minik bir hikâye okudu. İşte kendisinin yazmış olduğu yazıya hiç katkıda bulunmadan yazıyorum.
“Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde buralardan çok uzak
ülkelerin birinde, Dr. Alâeddin Yavaşca adında TSM de çığır açmış bir bestekâr yaşarmış. O bestekâr müziği ve sesi ile insanların gönlündeki en derin duyguları dile getirirmiş. Onların hayallerine ve arzularına tercüman olurmuş. İnsanlar onu çok severmiş. Ayni ülkede sesinin her şehirde her kasabada her köyde üne kavuştuğu gönüllerde taht kurmuş bir ses sanatçısı varmış, ismi de Melihat Gülses imiş. Ve bu ülkeden çok uzaklarda hasret kelimesini her yönüyle çok yakından tanıyan bir topluluk varmış.Günlerden bir gün bu iki sanatçı hadi demişler ve yola koyulmuşlar.Onlar ersin muradına derken herkese hoş geldiniz diyorum.”
Bu güzel konuşma sonunda ,Prof.Dr.Alâeddin Yavaşca’nın hayatı ile ilgili Barkavizyon sunumu yapıldı.
Tanburu ile Necip Gülses ,Kemençesiyle Neva Gülses ve Kanunu ile de Muhuttin Temel de sahne de yerlerini aldılar.Daha sonra sahneye gelen Dr.Yavaşca Güftesi Dr. Vahit Özaydın’ a Bestesi kendisine ait Acemaşiran şarkısını icra etti. Eser sonunda tüm dinleyenler ayakta alkışladılar.
Sahnede Melihat Gülses ile yan yana oturan Yavaşca’ya Necip, hocanın müzik yaşamı ile veya genel musiki ile ilgili görüşlerini sorarak bir nevi dinleyicilerin bilgilenmelerini sağladığı gibi hocanın yaptığı çeşitli latifelerle de salonda çok samimi bir ortam oluştu. Melihat Gülses ile Dr.Yavaşca birlikte Yavaşca’nın eserlerini icra ettiler. Dinleyenler beğenilerini alkışlarıyla belirttiler.Konser sonunda Sahnedeki tüm sanatçılara Tülay Hanım Teşekkür Plaketi takdim etti. Karşılıklı teşekkürler sonunda konser anısına fotoğraflar çekildi. Böylece her güzel şeyin sonu gibi bu geceyi de bitirdik. Bizleri ağırlayan Ahmet Gül ile Güven kardeşimiz ve sevgili dostlarla bir nevi veda partisi gibi eğlendik.
Bizi yolcu etmek üzere Havaalanına gelen birçok sevgili dostlarla yarı ağlamaklı yarı
gülerek vedalaşıp uçak ta ki yerlerimizi aldık. Birbirimize intibalarımızı anlatarak Yeşilköy
Havaalanına vardığımızda gece 22.30 olmuştu.
|