Faruk Nafiz Çamlıbel herkesin çok iyi tanıdığı yirminci yüzyıl şairlerindendir.
Uzun yıllar Çamlıbel ailesinin devam eden mutlu evliliği, bir gün eşinin göğsünde bir kitlenin hissedilmesi üzerine, üzüntüyle, gölgelenmiş.
.
Gittikleri hekimlerden doğru neticeye varamadıkları için, o sıralarda Şişli Etfal Hastanesinde görev yapan Dr. Alâeddin Yavaşca’yı telefonla ararlar.
Faruk Nafiz Çamlıbel telefonda;
.
“Alâeddin’ciğim bizim hanımın göğsünde oluşan kitleyi göstermek için sizin hastanenizde çalışan Dr. Hazım Bumin hocaya ulaşıp randevu alamadık, acaba sen bize bir randevu alır mısın” der.
.
Bunun üzerine Dr. Yavaşca, Dr. Hazım Bumin hocaya gidip durumu anlatır.
Dr. Hazım hoca, bazı ameliyatlarında, nisaiye ile ilişkisi olduğunda, Dr. Yavaşca’yı çağırır o ameliyatın Yavaşça tarafından devam etmesini istermiş.
Böyle bir yakınlıkları olduğundan Dr. Hazım Bumin “Tabii hemen gelsinler” der.
Tespit edilen gün ve saate Dr. Hazım, Çamlıbel ailesinin vefakâr cefakâr hanımefendisini muayene eder.
.
Sonuç üzücüdür…
.
Dr. Hamza hoca, Yavaşca’yı odasına çağırır
.
”Maalesef hastalık çok ilerlemiş ameliyat safhasını aşmış metastaslar var yapacak bir şey yok “ der.
.
Durum Faruk Nafiz Çamlıbel’e usulünce anlatılır.
.
Kısa bir süre sonra büyük şair eşini kaybeder.
.
İçindeki ıstırabı şu dörtlükle ifade eder.
.
“Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Bir yer ki seven sevilenlerden eser yok
Bezmin de kadeh kırdığımız sevgililer yok
Bir yer ki seven sevilenlerden eser yok”
.
Dr. Alâeddin Yavaşca bu güfteyi 13.09.1966 tarihinde Hicaz makamında besteler.
.
Dinleyip sevdiğiniz şarkıların hikâyelerini “Efece habeer” de yazmaya devam edeceğim.
|