Yazmayayım, konuşmayayım diyorum ama bu kadarda ön yargılı ve nankör olunmaz. Herkes hesabına geleni söylüyor, duyuyor, öğreniyor. Hiç işi olmuyor doğruyla. Hesap yapıyor hangisi menfaati onu doğru bilip bide mazeretini bulup konuşmaz mı, hastalık asıl bu.
Güzel kardeşlerim şimdi bu konuya nerden girdik diyeceksiniz. Belediyecilik ayrı bir sanat ve zanaat dalıymış bunu yaşayan bilir. Ama zor bir iş. Her yapılan kamuya açık ve direk halkı ilgilendiren hizmetler.
Bunun çok güzel artıları ve hizmetin direk sonuçlarını görmenin mutluluğu olurken diğer yandan sizi ilk andan itibaren bir icraat yapsa da eleştirsek diyen bir grup bekler. Bu grup her daim işin eleştirel boyutunu hesaplar ve yapılan işin eksiği yanlışı nerde ona bakar, çok güzel bir iş sıfır hata var ise de ya sessiz kalır yada zaten görevi der kenara çekilir. İş yapan, çalışan kesimde bir yandan kendini anlatmaya çalışır bir yandan hizmet götürmeye.
2014 seçimlerinden sonra Belediye Başkanı olan Av. Hasan Kara’nın yaptığı hizmetler ortada başarılı kriz yönetimi ortada. Seçimden bu yana yaklaşık 3 yıllık süreçte Kilis’in başına gelmeyen kalmadı.
Bir arkadaşın dediği gibi “Uzaylı istilası hariç her şeyi gördük” çok zor bir dönem geçirdik Türkiye ve özelde Kilis halkı olarak. Yaşanan insan göçü, Suriye ve insani dramlar, ekonomik ve sosyal sorunlar,darbe girişimi, şehrimiz atılan füzeler halkımızı her anlamda yıprattı.
Ama gerek hükümetimizin ve devletin hassas Kilis politikası, gerek vekiller ve özelde belediye başkanımızın Ankara ile olan güçlü bağları ile bu kriz ortamı başarılı bir şekilde yönetilerek yatırımlara, yol, su, kaldırım, yeşil alan, sosyal projelerle her alanda durmadan sürdü.
Belediyenin kendi bütçesiyle yapılamayacak hizmetler hibe projeleri destekler ve özel aktarılan yurtiçi ve dışı kaynaklarla Kilis’e başarılı aslında üst düzey bir belediyecilik hizmeti verildi. Yaşanan sorunlar ve mevcut halimiz arasında ki farkı mukayese için 4 yıl geriye gitmek yeterli ciddi bir yol alındı bu zor ortamda. Lakin şu cümle beni çok üzmekte aslında zoruma gitmektedir.
“Belediyenin zaten görevi bunlar” peki bunu soğuk soğuk söyleyip gezen hemşerilerimize sormak istiyorum. Her kurum ve her belediye kendi kanunu ve yönetmeliği alanındaki görevlerini tam olarak yapıyor mu? Yazmakla oluyor mu? Bu hizmetleri kağıda yazınca görev, iş bitiyor mu?
Kim olsa bu kağıda bakıp o işi yapar mı diyorsunuz. Biraz vicdanlı olun Sur’da, Cizre’de ki belediyede görevli ama sonuca bakın ne adilikler yaptılar halkına ve devlete. Bu kadar göç alan ve kriz yaşayan bir sınır ilindeki bu zor atmosfer ve çalışma sizce olağanüstü bir çaba gerektirmiyor mu?
Azıcık olsun bu işi nasıl yapıyorlar diye muhasebe yapmıyor musunuz? Gelen kaynaklar geçerken mi uğradı bu memlekete. Yapılan işler, iş olsun diye mi geldi Kilis’e. Bu işerin altında kimlerin imzası var diye araştırmak yerine “görevi” demek sizi haklımı kılıyor.
Bu nedir biliyor musunuz Kilis’e ihanettir Kilis’e kim ne yapıyorsa “Eline sağlık” demeyi öğrenmemiz lazım. Sezar’ın hakkını Sezar’a vereceksin.” Bu şekilde hep beraber kazanacağız. Kilis kazanacak, Türkiye kazanacak.
|