Ne güzeldi günler ve geçti aylar bir ömür gibi Arap coğrafyasında. Kırılacak zincirler kırılıp, gerçek halkın yönetimi ile sözü ile baharlı günler bekliyordu onları. “Arap Baharı” denmişti bunun adına, keşke bahar denmeseydi. Bahar kısa sürer 3 aydır süresi. Nitekim öylede oldu. Baharla kastedilen taze umutlar ve yeniden doğuştu tabi ki ama olmadı bir türlü. Oysa tarih ve kaynak kitaplara şöyle not düşülmüştü.
Arap Baharı: 21.yüzyılın en büyük olaylarındandır. Arap Dünyasında yaşanan en büyük harekettir. 2010 yılında başlayan ve günümüzde de süren, Arap coğrafyasında yaşanan halk hareketlerine verilen ortak addır. Arap Baharı; Arap halklarının demokrasi, özgürlük ve insan hakları taleplerinden ortaya çıkmış; bölgesel, toplumsal bir siyasi-silahlı harekettir. Halklar, özgürlük mücadelesi adı altında birçok Arap diktatörünü resmen devirmiştir. Tunus, Mısır, Libya, Suriye, Bahreyn, Cezayir, Ürdün ve Yemen'de büyük çapta; Moritanya, Suudi Arabistan, Umman, Irak, Lübnan ve Fas'ta küçük çapta olmak üzere tüm Arap Dünyasında baş gösteren mitingler, protestolar, halk ayaklanmaları ve silahlı çatışmalardır.
Demokrasi talepleri artmıştır. Bu eşi görülmemiş hareket, her zaman ki gibi devletlerin çıkarları doğrultusunda yönlendirilmiştir. Masumane başlayan demokratik eylemler provokasyonlar ve çomaklarla akıl almayacak noktalara getirilmiştir. Son olaylarla gündemde olan ve kısa süren Mısır baharı konuşuluyor. 2012 Mısır cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Muhammed Mursi seçilmişti. Yoğun seçim kampanyası ile ikinci turda %52 oy alarak, 5. cumhurbaşkanı olmuştu.
Sonra ne mi oldu. Temmuz 2013 tarihinde yapılan büyük gösteriler sonucu Mısır ordusu yönetime el koydu. Mursi ise darbeyi kabul etmediğini açıkladı ve yandaşlarını direnmelerini söyledi. Muhammed Mursi gözaltına alındı. Askeri darbeyle görevinden alınan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi 'nin tekrar geri gelmesi ve demokratik mücadele Arap baharının devamı için çok önemli. Ama görüyoruz ki birçok Arap ülkesinde süreç geriye çevrilmeye çalışılıyor. Suikastlar eylemler ile yönetimler iç savaş ve kaos ortamına çekilerek, kaos düzeni kurulmaya çalışılıyor. Herkes kendi piyonunu sahaya sürmek istiyor. Olan masum halka ve iyi niyetli siyasilere oluyor.
Mursi’nin geri dönmemesi Arap baharının bitmesi ve sürecin tam tersi yönde ilerlemesine bir başlangıç noktası olacaktır. Bu kritik süreçte bir şeyler yapmakta hala bekleyen Arap birliğini hayretle izliyorum. Umarım Araplar gerçek baharlar yaşarlar ve her şey herkes için güzel olur. Sanırım dünya savaşı adaletsizlikten çıkacak bunu anlamayan batı kendini çok akıllı sanıyor. Herkesin şüphesiz bir hesabı var .Ama, Allah’ında bir hesabı var bunu unutmasınlar.
www.mahmutselcuk.com
|