Merhaba sevgili okurlar..
Bugün sizlere kuşlardan söz etmek istiyorum.Hani ilk bahar ve yaz günlerinde neşeli cıvıltılarıyla uyanıp güne başladığımız, masmavi bulutları feht eden sevimli varlıklardan.. Fakat ne yazıkki geride bıraktığımız,tatlı yaz günleri yerini hüzünlü sonbahara bırakınca,artık cıvıltılarını duyamaz olduk..Şimdi evlerde iş yerlerinde beslenen kanaryalar,muhabbet kuşları var. O sevimli hayvancıkların daracık kafeslerde hapsolmasına pek gönlüm razı olmaz..Ama özellikle muhabbet kuşlarının birbirine olan sevgi ve yakınlığı hep ilgimi çekmiştir. Sevgi dolu şarkılar gibi şakıyarak, muhabbetle koklaşmalarını izlemek hoşuma gider...Tuhaftır şimdi aklıma geldi,birde insanlar kızınca birbirine*kuş beyinli* der bence yanlış. Minicik bedeni ve minicik kalbiyle sevebilmenin doyumsuz tadını,böylesine örnek bir olağan üstülükle başaran,bu hayvancıkların zekası neden küçümsenir bilmem. Fizyolojik olarak insan beyni daha büyük,insan zekası daha yaratıcı olduğuna göre sevgiye verilen önemi niçin kuşlar kadar hissedemiyorlar.. Anlaşılan alemlerin yaratıcısı yüce Allah kuşlara küçük bir beden kocaman bir kalp vermiş olmalı. İnsan oğlundan daha kısa ömürlerini severek sevilerek değerlendirsinler diye.. Kuşlara kıyasla insan ömrü daha uzundur ki bu Tanrının insanlara bir lütfu...Eğer değerlendirebilse sevmeye ayıracak vakti sevene duyulacak saygısı olur *kuş beyinli* diye küçümsemek yerine,o küçük beyinlerdeki sevginin birazını kendi duygu dünyalarına sığdırabilirdi.. Bazen düşünürüm, acaba kuşlarda kavga ederlermi diye? Belkide onlarda kızınca birbirine *insan beyinlimi* der? Öyle ya onları masmavi dünyalarından koparıp bir tel kafese hapsetmek kuşlara akıllıca gelmiyordur.. Tüm canlıların doğduğu andan itibaren en büyük tutkusu, özgürlük olduğuna göre bırakalım bu harika varlıklar göklerde süzülsün..Sıcak ülkelere göç etsin,ve zamanı gelince dönüp çatılarımıza yuva yapsınlar. Penceremizin kenarına konsunlar,camilerin avlularını doldurup denizlerde kanat çırpsınlar...İnanınız o zaman mutlulukları daha büyük,ötüşleri daha tatlı, şarkıları daha neşeli olacak.. Korkak kanat çırpışlarından uzak,esaretin endişesi olmayınca belki avucumuza konup tatlı tatlı cıvıldayarak,size hayatınızın en güzel konserini verecektir..Ne der atalarımız *bülbülü altın kafese koymuşlar yinede vatanım demiş*....En iyi dileklerimle kocaman insan yüreğinizde muhabbet kuşları gibi sevgiler yaşayınız..
AZAT KUŞLARI
Uyandım baktım ki bir sabah
Penceremde minik bir serçe
Kanatları titriyor sordum neden diye?
Korktum üşüdüm acıktım
Çocuklar taş attı yaralıyım
Çok uzak yollardan gelmiştim oysa
Şimdi bir çatım yok yuvasızım..
İçim sızladı birden aldım avucuma
Çaresizce bakıyordu gözlerime
Yumuşak bir dokunuşla
Onun minik yüreğinde kocaman bir sevgi sezdim
Sonra birden bir muhabbet kuşu
Sardı kanatlarıyla serçeyi
Ben korurum onu der gibi başı dik
Ey insanoğlu senin yüreğinde iyilik
Biliyorum serçemi konuk etmek istersin
Ama ben korkarım kafesin altından mı senin
Kızmadım kırılmadım haklıydı
Onun kalbindeki özgür bulutlar
Dağların ötesindeki diyarlar
Elbette ki umutları kanatlıydı
Doğasındaki hür ruhun eteklerinde gezgin
Minik serçem muhabbet kuşum kanaryam
Martılarım şahinim sakam
Sizdeki sevgi mavi bulutlar gibi engin
Ve uçtu gitti serçem muhabbet sinesinde
Duydum ki şölen varmış bu gece gökyüzünde…
Şükran Aydoğan
|