17 ağustos 1999 salı sabaha karşı saat 03 mühiş bir gürültüyle Uyandık, sanki yer yerinden oynuyor kıyamet kopuyordu...Şaşkınlık ve korku yerini hızlı düşünmeye bıraktı. Üç yaşındaki yeğenimi kucakladım,anneml birlikte evden çıkma mücadelesi... Sevgili okurlar buda nerden aklına geldi diyeceksiniz belki. Ama mevsim bahara dönmeye başlayınca sanki beynimde bir bölüm açılıyor. bahar ve arkasından yaz ve O kızıl Ağustos hatıralarım canlanıyor işte. Ve sizlerle paylaşmak istedim acı bir hatıramı izninizle.
Gök yüzü kıpkırmızı aşağı indiğimizde, ne olduğunu anlamaya çalışırken, kıyametmi kopuyor yoksa diye düşündük... hayatımın sabahı olmayan en büyük karanlığı o geceydi. Sabah olduğunda görülen manzarayı anlatabilmem imkansız... Kız kardeşim ve yeğenim Gölcükteydi, onları arama bulma kaygısı başladı iki gün boyu çok zor koşullarda aradım.. sonunda kavuştuğumuzda kız kardeşim yaralıydı..Gardrop üzerine devrilmiş, ve yaralanmıştı.. Alel üsül sarılmış ama yaralar hijyensiz ve açıktı.. Derhal hastaneye gittik ilk bakımı orda yapıldı ama, boyunda travma olabilir deyip bizi ambulansla Bursaya sevk ettiler.
Böyle bir yolculuk olacağını bilmediğimizden acil ve hazırlıksızdık kardeşimi yoğun bakım odasına aldılar. Yaklaşık bir saat sonra çıktığında üzerinde hiç bir giysi yoktu.. Şaşkınlıkla abla benim üzerimdeki giysileri kesip attılar napıcam ben şimdi diye, ağlamaklı yüzüme baktı. Üzülme ben bir bakayım deyip yanından ayrıldım, ona belli etmedim ama içimden eyvah dedim yanımda onu giydirecek kadar para yoktuki! Ne yapacaktım ben şimdi? o esnada bir hemşire gel şurda kriz masası var,vatantandaş oraya yeni temiz giysi getiriyor bulursun hastana göre diye çağırdı.
Umutla gittim, ancak kız kardeşim boylu poslu biri olduğu için gösterdikleri giysiler çocuk ölçüleri gibi kaldı.. Çaresiz birini seçtim ve bir terlik almak üzere hastanenin mağazasına girdim.. Etrafa bakındım bir terlik ayırdım derken, gözüm rafta bir eşortman takıma gitti, şunun fiyatı ne diye sordum rakkam alamamı imkansız kılacak miktardaydı.
Üzülerek tamam kalsın pahalıymış ben terliği alayım derken, arkamdan bir ses , kaldırmayın o eşortmanı hanıma ben alacağım! Arkamı dönüp baktım yirmi beş yaşlarında bir genç kız (şimdi görsem tanırım ) Ben kekelemeye başladım ve itiraz ederek,ama biz fakir değilizki kabul edemem dedim. Genç bayan kırgın bir bakışla lütfen hayrıma mani olmayınız, bu hepimizin felaketi siz bizmi var, aynı şartlar altında siz ne yapardınız? dedi. Bir afet yaşandı fakirlik zenginlik meselesi değil bu hepimiz bir değilmiyiz..Gözlerim yaşararak ona baktım ve af edersin kardeşim böyle düşünemedim bir an kötü pisikolojime ver dedim.. Ve kendisine dua ederek eşortmanları alıp çıktım. içimde huzur kardeşim giyinecekti hemde üzerine göre ve yeni.. Bu kız kardeşim vermeyi çok seven her fırsatta yoksulu gözleyen kollayan biridir. Ve ALLAH onu bu felaket esnasında dünyaya geldiği halde bıraktı bu ibret dolu bir andı. İşte veren el, alan elden hayırlıdır sözü yerini buldu ve Yaradan kardeşimi hayırsever bir kuluyla tekrar giydirdi..
Kardeşimin yanına gidip gözlerindeki sevinci görmek her şeye bedeldi. Bir çocuk kadar masumiyetinde sevinerek giyindi. Dışarı çıktığımızda , doktor kapıda bekliyordu, bu hastayı sakın otobüsle götürmeyin travma ihtimali yüksek dedi..Hadi bir şok bana, taksiyle nasıl götürebilirimki? doktorr bey,param yok diyemedim.. Biz lavabolara gittik kardeşim elini yüzünü yıkamak istedi, ben kara kara düşünüyorum şimdi Bursadan Yalovaya nasıl döneceğiz. Aniden kapı açıldı ve bir hemşire hanım girdi, sıra verin ambulans bekliyor acil işim var diyerek. Aman! hemşirem bizde o taraftayız gelelim dedim, suratını asarak git başımdan sizlemi uğraşıcam diye bağırdı..
Biz dışarı çıktık öylesine üzgünümki. Kapıda doktor bekliyor bizi çabuk hadi sizi ambulansla gönderiyorum nerdesiniz deminden beri sizi arıyorum demezmi! Ama doktor bey hemşire hanım kabul etmedi bizi diyecek oldum. Cevabını hemşire hanımın duymasını isterdim.. Ve bizi kendi eliyle arabaya yerleştirdi,refakat eden doktorada talimat verip yola koydu. İşte hayatımın en unutulmaz hatırasıdır. Sürecte o kadar çok mucizeler yaşadık ki, ama beni en çok bu olay etkiledi. Rabbimiz öyle büyükki kulunu asla darda koymuyor, mutlaka bir yardım gönderiyor. Ve yapılan hiç bir iyilik hayr,,karşılıksız kalmıyor.. Beni sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim sevgili okurlar dilerim böyle bir afet Allah bir daha göstermesin..
|