Ne çok özrümüz var hayata, oysa her isyanımızda bu gün komşuya kızdım dün arkadaşımaydı öfkem lanet olsun bu dünyaya demelerimizde çabası.
Bir öfkeye feda ettiğim o günün ziyanı. Ya ellerim olmasaydı dokunamasaydım yare yarene,
ya gözlerim olmasaydı bakamasaydım güllere, ya duymasaydı kulaklarım da gönül veremeseydim türkülere..
Ah yürümeseydi ayaklarım nasıl gidecektim bahar bahçelerine.. Hepsi bir yana Allahın bağışladığı bunca güzelliği eksik olan bir azamla nasıl tadacak nasıl faydalanacaktım.
Benim olduğunu sandığım her şeyi paylaşmaksızın nasıl yaşayabilirim ki?.
İki elimin birini hayra, iki gözümün birini yoksula, iki kulağımın birini dertliyi avutmaya,
dilimdeki lezzeti zehirlerden arındırıp gönül sözlerine, adasam. Ya en büyük zenginliğin sağlık olduğunu anlayıp ta ruhumu karanlıkta bırakmasam da gönül gözlerimi açsam.. Ve bende tam olan tüm uzuvlarımın başkasında eksik olduğu bilincinde, kendimi öyle düşünsem de özür dilesem özürlü denilenden.
Yok yok bir yanlışlık var bu işte, şu pencereyi de açmalı,hayatın görmek istemediğimiz manzarasına. Bir an düşünmeli varlığın anlamı aslolan ruhumuzda gizlidir .Manevi ahlakta ne der İslamiyet. Size fazlasıyla verdiklerimi paylaşınız mı? Nasıl paylaşacağım?
Gözlerim bacağım kulaklarım ellerim sağlam iken birini bile feda edemiyorsam Hakkın izni olmadıkça.
O zaman onları düşünmeli, onlar için hayatı kolaylaştırmalı, onlara engelli özürlü gözüyle bakmadan.
Bir gün değil her gün bir eksiğim var gibi düşünerek yüreğimle ellerimle varsa maddi imkanlarımla
veya bulunduğum makam ve mevkide, onlar içinde çalışmalı onları topluma kazandırıp değer vermeliyim.
*
EĞER BUNLARI YAPMIYORSAM BEN NEYİM? VATANDAŞ / BAKAN /MİLLETVEKİLİ / BAŞBAKAN / LİDER / VE İNSAN DÜŞÜNMELİYİM!
|