Aç bağrımı vur hançeri sızısı incedir
Dilin ile deştiğin yara daha derindir.
Bazen öfkeyle, bazen nefretle ve bazen de fesatla dile gelen acı sözler vardır hedef alınanı gönülden yaralayan.
Öyle sözler ki; bir kez sarf edildi mi geri alınması imkansız.
Kişinin kafasından geçen düşünceleri, içinde yoğunlaşan duyguları dili aracılığı ile ifade etmesi konuşma olayını gerçekleştirir.
Halk arasında sıkça söylenen bir tabir vardır ‘tatlı yiyelim tatlı söyleyelim’ denir. Ama burada sözü edilen tatlı söyleşi, konuşmaya başlamadan şeker şerbeti içmek, yada baklava yemekle ilgisi olmayan bir şeydir. Kişi dilinin üzerine dokuz kat bal da sürse içinden geçenler acı ise dilini tatlandıramaz.
Dünya nimetlerinin lezzetini alabilmek için tek tat alma organı dilimizin, ikinci marifeti diğerinden daha önemli galiba.
Güzel söylediğinde ruhu okşayan, acı konuştuğunda yüreği yaralayan dilimiz.İyi kullanıldığında dost kötü kullanımda düşman kazandırabiliyor.
Kişiye çevresinde sevgi ve saygınlık uyandıran konuşma tarzı ifade yeteneğidir.
Hırsa ,öfkeye kapılarak söylenen kelime doğru bile olsa dinleyen için hiçbir önem taşımaz.Dahası,çoğu kez aynı biçimde karşılayarak,haklı haksız yapılan hakaretin cevabı acı söz olur. Çünki her insanın bir sabır haddi vardır. O sabır sınırı aşıldığında,elde edilen tek şey,temelden sarsılan iyi niyet ve güven duygusudur.
Büyüklerimizden sıkça duyduğumuz bir şey var.
Deniliyor ki; şimdiki gençler,edepsizliğin adını asabiyim koymuşlar.
Galiba haklılar gerçekten sabırsız,asap hakimiyeti dizginsiz,en basit bir olayla büyük küçük demeden patlayan bir nesil çağın insanı.
Bırakınız normal vatandaşı meclisimizde bize vekil olanların bile sinir katsayıları hadlerini aştı.
Bir birine küfreden hakaretlerle tokatlayan bu makam sahibi insanlar, çocuklarımıza canlı birer kötü örnek olmaktan öteye gitmiyor.
Hani bazı filim veya dizilerde yaş sınırlamasını belirten şekiller var ya, yedi yaşından küçükler izleyemez diye.
Bence bu sınırlamayı haber programlarına da getirsinler ki çocuklarımız izleyip örnek almasın ve kişiliği yanlış gelişmesin.
Neyse konumuza döndüğümüzde demek oluyor ki; dilini yaralayıcı bir silah gibi kullanmak kişinin kendi elinde.
O silahın kurşunu bütün kalpleri kanatır ve gün gelir yaralayan kendide yaralanır. Temennim diliniz acısız yüreğiniz yarasız olsun.
ŞÜKRAN AYDOĞAN / YALOVA / 19.1.2011
Mecliste arif ol kelamı dinle
El iki söylerse sen birin söyle
Elinden geldiğince iyilik eyle
Hatıra dokunur kırıcı olma.
KARACAOĞLAN
|