Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29937684
Bugün Ziyaretçi :  11618
Aktif Ziyaretçiler :  1933

Savunma Yürüyor
 
Alman Kralı II. Frederick 1750 yılında Potsdam’dan geçiyor. Orayı çok beğeniyor ve “Bana şuraya bir saray yapın” diyor. Ertesi gün adamları gidip bakıyorlar, Kral’ın beğendiği yerde bir değirmen.
Adamlar kapıyı çalıyor, yaşlı değirmenci açıyor.
– Buyrun?
– Bizi Kral gönderdi. Burayı görüp çok beğendi, satın alacak. Kaç para?
– Satmıyorum ki ne parası?
– Saçmalama Kral istedi.
– Bana ne! Ben satmadıktan sonra kimse alamaz ki!
Adamları gelip Kral’a diyorlar ki;
– Efendim beğendiğiniz yerdeki değirmenci deli. “Satmıyorum” dedi.
– Çağırın bakalım bana şu adamı.
Değirmenci gelip, Kral’ın karşısında duruyor. II. Frederick:
– Yanlış anladınız herhalde beyefendi, ben satın almak istiyorum orayı. Kaç para?
– Yoo yanlış anlamadım, adamların da dün bunu söyledi. Satmıyorum!
– Beyefendi inat etmeyin, paranızı fazlasıyla vereceğim.
– Sen koskoca Kralsın, paran çok. Git Almanya’nın her yerine saray yap. Burayı benden önce babam işletiyordu. Ona da babasından kalmış, ben de çocuğuma bırakacağım. Satmıyorum!
II. Frederick ayağa kalkıyor;
– Unutma ki ben Kralım!
Değirmenci bakıyor ve diyor ki;
– Asıl sen unutma ki Berlin’de hakimler var! Hiçbir güç, hiçbir siyaset, hiçbir iktidar kral bile olsa adaletten üstün değildir. Hiç kimse adaletin üstüne çıkamaz. Orada oturamaz.
Potsdam’da Sansosi Sarayı. Saray ve değirmen yan yana. Kral ve değirmenci adaletle komşu oluyor.
Sabahları II. Frederick arka bahçeye çıktığında değirmenci sesleniyor;
– Hey Frederick, ekmek yaptım göndereyim mi?
II. Frederick diyor ki;
-“ADALET HER SABAH bana, SICAK BİR EKMEK kokusuyla gelirdi.”
Yıllardır Hukuk Fakültelerinde anlatılan “Berlin’de hakimler var” konulu bu yazı sizlere neler anlattı merak ediyorum doğrusu. 
Yine Hukuk Fakültelerinin birinci sınıf öğrencilerinin ABC’si olan bir şey daha var: 
‘Adalet Tanrıcası Themis.’ Bu bakire kadının gözleri bağlıdır. Bir elinde terazi, diğer elinde kılıç tutar. Aslında nazar boncuğu niyetine her evde bulunması gereken bir simgedir bu, zira dünyada ve ülkemizde adaletsizlik diz boyudur.
Terazi; Adaletin eşit ve dengeli şekilde dağıtılmasını...
Kılıç; Adaletin keskinliğini...
Bağlı gözler; Adaletin tarafsızlığını... 
Bakirelik; Adaletin bağımsızlığını simgeliyor.
Adliyelerin duvarlarında; "Adalet mülkün temelidir" yazar ama bu sadece sözde kalmıştır, özde yoktur yazık ki…
Danimarka'lı heykeltraş Jens Galschiot'un eseri olan bir heykel geliyor aklıma. Bu heykel, Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da bildiğim kadarıyla. Heykelin yanı başında şu sözler yer alıyor:
"Bir adamın sırtında oturuyorum. Bu yük altında eziliyor. Ona yardım etmek için her şeyi yaparım. Sırtından inmediğim sürece." Justitia (Batı'nın Adalet Tanrıçası)
Bazen bir fotoğraf bin söze bedeldir türünden olan bu eser, dünyada adaleti gösteren en iyi heykeldir. Üçüncü Dünya Ülkelerini temsil eden zayıf Afrikalı'nın sırtında kapitalist ülkeleri temsil eden şişman zengin. Elinde ise Themis'in Adalet Terazi'si. Sanatçı burada ironik vurgu yapmış; çünkü çoğu güçlü ve zengin insanlar gerçekten adil olduklarını zannederler. Zaten çevrenizde kime sorsanız; herkes iyi ve adildir. Ama “Herkes iyi ve adil ise, bunca kötülük, felaket, savaş ve adaletsizlikler uzaylılar tarafından mı yapılıyor?” sorusunun cevabı yoktur.
Charles Dickens ise ‘Kötü insanlar olmasaydı, iyi avukatlar olmazdı.’ der… Adaletin savunucusu avukatlarımız yürüyorlar bu günlerde… O nedenle getirdim sözü avukatlara… 
Paris Barosu önceki Başkanlarından Rousse’ya göre avukat; ‘Bütün memleketlerin yerlisi, bütün yüzyılların çağdaşıdır.’ Bu tespit son derece isabetli olan bu tespit yapar. Bu nedenledir ki avukatlar; tüm insanların dünyevi güçlerden ve ülkelerden özgürlük ve adalet konusunda doğru dürüst davranış standartları beklemeye, insan haklarına saygılı olmalarını istemeye haklarının da savunucularıdırlar.
‘Elime gücü geçirdiğimde ilk yapacağım şey, bütün avukatları öldürmektir’ dedirtir Hamlet isimli eserinde Kasap Dick’e Shakespeare…  Ahlaksız/berbat bir kişilik olan Kasap Dick, aslında kendi kötü devriminin başarılı olması için tek yolun, hukuku yok etmek, bunun için de hukuku temsil eden herkesi, yani adaletin gerçekleşmesine katkı yapan yargıçları, savcıları, avukatları öldürmek olduğunu ifade etmek ister. Kasap Dick’lerin, yani hukuku, adaleti ortadan kaldırarak kendi kötü devrimlerini gerçekleştirmek isteyenlerin önündeki en önemli engel avukatlardır. 
Ve şimdi avukatlarımız yine bir şeylere engel olabilmek adına bir mücadeleye giriştiler. Yürüyüşte olan avukatlar, “Avukatlık yasa tasarısında yapılması düşünülen değişiklik, aslında sadece avukatları ya da baroları ilgilendiren bir değişiklik değildir. Birden fazla baronun getirilmesine ilişkin tasarım açık bir biçimde halkın hak arama özgürlüğüne getirilmiş bir sınırlamadır.” demektedirler. Bu ise açıktır ki halkın hak arama sürecini daha da büyük bir karmaşaya sokacaktır. 
Zaten ülkemizde örümcek ağına benzeyen bir adalet sistemi var. Büyükler bozup geçerken bu ağı, küçükler takılıp kalıyor ne yazık ki. Hele şimdi halk tabakasından kimse geçmesin isteniyor. Avukatlar ne kadar başarılı olurlar bilmiyoruz ama aksi takdirde merak ediyorum Türkiye’de kaç kişi; “Yaşlı değirmenci” gibi krala direnip sırtını arkasında dağ gibi duran adalet sistemine dayar ki?
Hadi bırakın bu yasalar geçtikten sonraki durumu da şimdi söyleyin bakalım: Ankara’da adalet var diyen kaç kişi var?
 

 

Ekleyen:  Arzu KÖK
Tarih:  23.6.2020
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Arzu KÖK Yazıları
Gençler!...Arzu KÖK [ 26.5.2022 Devamı
MAYISArzu KÖK [ 11.5.2022 Devamı
BayramArzu KÖK [ 7.5.2022 Devamı
Ölmez Ağacı”mıza Dokunmayın…Arzu KÖK [ 11.3.2022 Devamı
2022’nin Yıldız FalıArzu KÖK [ 1.1.2022 Devamı
Kökleri Unutmak…Arzu KÖK [ 29.11.2021 Devamı
Geleceğini Vuran Ülke Arzu KÖKArzu KÖK [ 27.7.2021 Devamı
Batan GemiArzu KÖK [ 12.7.2021 Devamı
Çocuk İstismarına Susma!...Arzu KÖK [ 30.6.2021 Devamı
Gençlerden Mesaj!...Arzu KÖK [ 16.5.2021 Devamı
Şaşırmak...Arzu KÖK [ 10.5.2021 Devamı
23 Nisan ve ÇocuklarArzu KÖK [ 24.4.2021 Devamı
Laiklik Vazgeçilir DeğildirArzu KÖK [ 3.3.2021 Devamı
Bu Vatan BizimArzu KÖK [ 15.2.2021 Devamı
Ne Olacak?Arzu KÖK [ 9.2.2021 Devamı
Üniversiteye KelepçeArzu KÖK [ 8.1.2021 Devamı
Bitmeyen YılArzu KÖK [ 27.12.2020 Devamı
The Truman ShowArzu KÖK [ 15.12.2020 Devamı
Akılla İnananlara... Arzu KÖK [ 4.12.2020 Devamı
Atatürk’ü Anlamak… Arzu KÖK [ 9.11.2020 Devamı
MuhalefetArzu KÖK [ 14.10.2020 Devamı
Mahşere Çok Yok…Arzu KÖK [ 26.9.2020 Devamı
Neler Oluyor?Arzu KÖK [ 21.9.2020 Devamı
Alkış!...Arzu KÖK [ 14.9.2020 Devamı
Öğretmen Yük mü?Arzu KÖK [ 2.9.2020 Devamı
Çocuktan Gelin Olmaz!Arzu KÖK [ 9.8.2020 Devamı
Kadın ve TeknolojiArzu KÖK [ 4.8.2020 Devamı
Fatih Sultan Mehmet'in Bedduası...Arzu KÖK [ 17.7.2020 Devamı
Cehaletin Sesi Aklı SusturuyorArzu KÖK [ 7.7.2020 Devamı
Kültür – Miras ve YassıadaArzu KÖK [ 2.6.2020 Devamı
Bitmeyen SenfoniArzu KÖK [ 30.5.2020 Devamı
Gençlerimiz!...Arzu KÖK [ 20.5.2020 Devamı
Kızılay Meydanı ve GüvenparkArzu KÖK [ 12.5.2020 Devamı
Evdeyiz!...Arzu KÖK [ 3.5.2020 Devamı
Ders Alacak mıyız?Arzu KÖK [ 25.4.2020 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam