Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29908115
Bugün Ziyaretçi :  3406
Aktif Ziyaretçiler :  911

23 Nisan ve Çocuklar

 

 
23 Nisan pandemi dolayısıyla yasaklı geçecek bu yıl. Oysa 23 Nisan kutlanmaya başladığında Kurtuluş Savaşı yeni bitmiş, sayısız şehit çocuğu, öksüz, yetim kalmıştı. Bu kutsal emanet olan çocuklara sahip çıkabilmek adına TBMM’nin kurulduğu gün, aynı zamanda çocuklara armağan edildi ve kutlanmaya başlandı. O gün bu gündür 23 Nisan; Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanır oldu. Bugün ise bu törenler belki de yapılmasın diye, Anıtkabir ziyaretçi akınına uğramasın diye yasak geldi. Gerekçe pandemi.
 
Aslında gerekçe bu olsa da asıl amacın farklı olduğu herkes tarafından biliniyor. Ben burada bunları anlatmayacağım yeniden. Ama biliyorum ki çocukları sevmeyenlerin, çocuklara ait bir bayramı iptal etmesi son derece normaldir.
 
Çocukları sevmiyorlar. Çünkü, onların varlığından bile haberleri yok, olsa bile gözlerinin gördüğü yok zaten. Her zaman çok önemli başka işleri var, kimi güya vatanı, milleti kurtarma peşinde, kimi dergi, gazete basıp gençleri coplatma işinde, kimi daha fazla rant elde etmek için şehirleri köstebek yuvasına çevirme peşinde. Çocukları değil sevmeye, görmeye bile tahammülleri yok. Oysa çocuklar onların yüzünden ölüyor, onları sevmedikleri, onlara azıcık da olsa değer vermedikleri için ölüyorlar. Hepsi de suçludurlar. Suçlular. Çocukların küçücük elleri onların yakalarına yapışıp onları sanık sandalyesine oturtamayacak belki ama onlar bu kadar büyüdükleri, çocukluktan bu kadar uzaklaştıkları için vicdanlarda hep suçlu olarak kalmaya mahkûm olacaklar.
 
Bu kadar çabuk büyümeselerdi, belki emirlerindeki kurşunlar, bombalar ufacık çocukları delik deşik edemeyecekti. İçlerinde bir parça çocukluk kalmış olsaydı, ana rahminde öldürülmezlerdi, doğunca öldürülmezlerdi, çocukluklarını yaşayamadan öldürülmezlerdi... 23 Nisan “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak ilan edilmiş ama aradan geçen onca yılın ardından dünyada, öldürülen çocuk sayısı bakımından ilk sıralarda yer alan bir ülke konumuna gelmişiz, ne yazık.
Ülkemizin sınırları, ülkemizin çocuklarına gün geçtikçe dar edilmeye devam ediliyor.
 
Sınırları dar edenler ise çocukları vurdumduymaz bir şekilde sokaklara salan sorumsuz, eğitimsiz aileler ve sokakları, çocukları koruyamayan devlettir. Her geçen gün inanılmaz üzücü ve ahlak sınırlarını zorlayan haberleri duymaya, okumaya başladık. Haber dediğime bakmayın siz: Boğazı kesilerek öldürülen bebeklerden, elinde pompalı tüfekle okuduğu sınıfı basan ilköğretim öğrencisinden, kümese sağ olarak gömülen zavallı çocuklardan, beş yaşında dövülen, altı yaşında öldürülen, yedi yaşında taciz edilen, sekiz yaşında tecavüze uğrayan, dokuz yaşında mendil sattırılan, dokuz yaşında dilendirilen, on yaşında sırtında sigara söndürülen, on bir yaşında bıçaklanan, on iki yaşında evlendirilen çocuk gelinlerden bahsediyoruz.
 
Bu ülkenin çocukları, geleceğimiz, bizim çocuklarımız…
 
Ancak İHD, Dünya Çocuk Hakları Günü vesilesiyle yayımladığı raporunda 617 çocuğun yaşamını yitirdiğini açıklıyor. Çocuk yaşam hakkı ihlalleri ise şöyle sıralanmış raporda:
- 6 bin 132 çocuk cezaevinde.
- Yıl içinde çocukların çalıştırıldığı işyerlerinde meydana gelen ölümlü kazalarda toplam 14 çocuk hayatını kaybetmiş.
- UNİCEF’in Ekim 2015 tarihinde yayımlamış olduğu ‘’Türkiye’de Suriyeli Çocuklar’’ çalışmasına göre, kayıtlı 1 milyon Suriyeli çocuk bulunurken, yıl içerisinde 105 sığınmacı ve mülteci çocuk hayatını kaybetmiş.
- Bakım evlerinde ve eğitim kurumlarında yıl içinde toplam 5 çocuk hayatını kaybetmiş.
- 389 çocuk cinsel istirmar ve tecavüze maruz kalmış.
- TÜİK’in yayımlamış olduğu İstatistiklerle Çocuk raporuna göre 16-17 yaş grubunda 23 bin 906 çocuk evliliği gerçekleşmiş.
 
Belki de bu rakamlar, çocuklara duydukları sevgisizlik gün yüzüne çıkmasın diye istemiyorlardır bu bayramın kutlanmasını. Ülkeyi yönetenlerin derdi; çocuklara karşı işlenen suçlara karşı radikal kararlar almak bir yana dursun 18 yaş’a seçilme hakkı vererek, nüfusun yarısı genç olan bir kalabalığın oyunu almak, en büyük dertleri. Çocukları sadece başlarına dert olarak görüyorlar. Oysa Türkiye’nin asıl problemi çocuklar değildir. Türkiye’nin en büyük problemi çocukları insan gözüyle görmeyen ahlaksız büyük bedenlerdir.
 
Anaokulundan başlayarak çocukları siyasi bir figür değil, bir değer olarak görüp çağdaş geleceğe yönelik bir bilinçle eğitmek gerekir. Çocuk işçiliğinin sert tedbirler alınarak engellenmesi gerekir… Töre adı altında çocuk gelinlerin büyük bedenlerin altına yatmasını engellemek gerekir. Güya adı eğitim yurdu olan kurumlarda çocuk tacizlerinin önüne geçmek gerekir…
 
Bir toplumun geleceğini kurtarmak bir yana boğazına ipi geçiriliyor yazık ki ülkemde. İp geçirilemiyorsa şayet hapishanelerde karartılıyor yaşamı. O da olmuyorsa taciz edilerek karartılıyor. Bu da olmuyorsa masumluğuna, çocuk olmasına bakılmadan öldürülüyor. Şimdi durum böyleyken Çocuk Bayramı’na tahammülü olur mu bu büyüklerin?
Unutmayın! Yaşananlar, yarın yaşanacakların habercisi olurlar. Belleklerden kayıtlar kolay kolay silinmez. Bu ise ülkeyi felakete sürükler… Kör gözler görüyor mu acaba?
 
“Çocukların ağladığını duyuyor musunuz ey kardeşlerim.
Keder yıllarla gelmeden önce
Küçük küçük çocuklar, ey kardeşlerim
Acı acı ağlıyorlar
Ötekiler oynarken, onlar ağlıyorlar” (Elizabeth Browning - Çeviri: Mina Urgan)
 
 

 

Ekleyen:  Arzu KÖK
Tarih:  24.4.2021
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Arzu KÖK Yazıları
Gençler!...Arzu KÖK [ 26.5.2022 Devamı
MAYISArzu KÖK [ 11.5.2022 Devamı
BayramArzu KÖK [ 7.5.2022 Devamı
Ölmez Ağacı”mıza Dokunmayın…Arzu KÖK [ 11.3.2022 Devamı
2022’nin Yıldız FalıArzu KÖK [ 1.1.2022 Devamı
Kökleri Unutmak…Arzu KÖK [ 29.11.2021 Devamı
Geleceğini Vuran Ülke Arzu KÖKArzu KÖK [ 27.7.2021 Devamı
Batan GemiArzu KÖK [ 12.7.2021 Devamı
Çocuk İstismarına Susma!...Arzu KÖK [ 30.6.2021 Devamı
Gençlerden Mesaj!...Arzu KÖK [ 16.5.2021 Devamı
Şaşırmak...Arzu KÖK [ 10.5.2021 Devamı
Laiklik Vazgeçilir DeğildirArzu KÖK [ 3.3.2021 Devamı
Bu Vatan BizimArzu KÖK [ 15.2.2021 Devamı
Ne Olacak?Arzu KÖK [ 9.2.2021 Devamı
Üniversiteye KelepçeArzu KÖK [ 8.1.2021 Devamı
Bitmeyen YılArzu KÖK [ 27.12.2020 Devamı
The Truman ShowArzu KÖK [ 15.12.2020 Devamı
Akılla İnananlara... Arzu KÖK [ 4.12.2020 Devamı
Atatürk’ü Anlamak… Arzu KÖK [ 9.11.2020 Devamı
MuhalefetArzu KÖK [ 14.10.2020 Devamı
Mahşere Çok Yok…Arzu KÖK [ 26.9.2020 Devamı
Neler Oluyor?Arzu KÖK [ 21.9.2020 Devamı
Alkış!...Arzu KÖK [ 14.9.2020 Devamı
Öğretmen Yük mü?Arzu KÖK [ 2.9.2020 Devamı
Çocuktan Gelin Olmaz!Arzu KÖK [ 9.8.2020 Devamı
Kadın ve TeknolojiArzu KÖK [ 4.8.2020 Devamı
Fatih Sultan Mehmet'in Bedduası...Arzu KÖK [ 17.7.2020 Devamı
Cehaletin Sesi Aklı SusturuyorArzu KÖK [ 7.7.2020 Devamı
Savunma YürüyorArzu KÖK [ 23.6.2020 Devamı
Kültür – Miras ve YassıadaArzu KÖK [ 2.6.2020 Devamı
Bitmeyen SenfoniArzu KÖK [ 30.5.2020 Devamı
Gençlerimiz!...Arzu KÖK [ 20.5.2020 Devamı
Kızılay Meydanı ve GüvenparkArzu KÖK [ 12.5.2020 Devamı
Evdeyiz!...Arzu KÖK [ 3.5.2020 Devamı
Ders Alacak mıyız?Arzu KÖK [ 25.4.2020 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam