Kilis Yardımlaşma derneği  

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

 Orhan SELEN

Devamı

“ERTELEMENİNHAYATAKIŞIMIZDA NE KADAR YANLIŞ OLDUĞUNU İYİ BİLMEMİZ GEREKİR. HAYATIMIZI DEĞİŞTİRMEK İÇİN, ERTELEME YAPMAYALIM. ÇÜNKÜ HER KONUDA BAŞLAMAK BİTMENİN YARISIDIR’”

                                                                                        Düşünen varlık olan biz insanlar, her zaman ilerlemek, yenilenmek, yeni şeyler öğrenmek isteriz. Fakat bazen içinde bulunduğumuz durum çok karışık olabilir. Bunu değiştirmek adına bir adım olsun atamayabiliriz. Hatta bu durumun içinde sıkışıp kalırız ve hiç bir şey yapmadan öylece bekleriz. Yaşadığımız hayattan sıkılır ve hayatımızı değiştirmek isteriz. Ama ne var ki, bu genellikle düşüncemizde ve şikayetimizde kalır. Yani oturduğumuz yerden hiç bir şey yapmadan şikayet eder ve hayatımızı düzeltmeye kalkarız.

 

 Peki ne yapmamız gerekir? Hayatımızı değiştirmek için kıpırdamamız ve hamle yapmamız şarttır. İlk adım atmak ve bir şeyleri değiştirmek için önce cesaretli olmalıyız. Cesaret için de özgüvenin eyleme geçecek bir düzeye gelmeli. Eğer bu ilk adımı atmada zorluk çekiyorsak, bunun nedenlerinden biri çocukluğumuzda almış olduğumuz negatif telkinler, geçmişteki olumsuz yaşantılar, korkular, kaygılar, çaresizliklerdir. Çocukluğumuzdan itibaren özgüveni zedelemiş olabiliriz. Ancak geçmişimiz, aile telkinlerimiz ve olumsuz yaşantımız olsa bile, geçmiş günlere sığınarak geleceğimizin önüne duvar öremeyiz.Aile  telkini diyoruz. Peki nedir bu aile telkini? Hepimizin yaşadığı çocukluk günlerimize bir göz atalım. Ebeveynlerimizin dillerinden hiç düşürmedikleri çok yanlış bir söz vardır. "Bu çocuktan hiç bir şey olmaz" ya da "Yedisinde ne ise yetmişinde de odur" gibi çocuğun geleceğine bir sınır koyarak hiç bir değişimln olamayacağını telkin etmeleridir. Oysa ebeveynlerimiz, çocuklar hangi durumda olursa olsun "Bu çocuk denenmelidir" diye adım atmış olsalardı, ülkemizde değişmek daha zor ve kırılgan olmazdı. Çünkü değişimin olmayacağı bir toplum düşünülemez.

 

 Bir de yeni bir hayata adım atabilmek için, ertelemek denen düşmanı yaşantımızdan silmeliyiz. Ertelemek sadece hedefleri ve eylemleri ertelemek değil, yaşamı ve yaşamayı ertelemektir. Hayat akışımıza baktığımızda, bir çok olumsuzlukların olduğunu, bunlara boş yere tahammül ettiğimizi ve taviz verdiğimizi görürüz. Kararlarımızı erteledikçe psikolojik sorunların daha çok olacağını unutmayalım. Atalarımızın çok anlamlı  bir sözü vardır. "başlamak bitmenin yarısıdır" sözü, ertelemenin ne kadar yanlış olduğunu bizlere ispat ediyor. Bir kez karar verip harekete geçtikten sonra devamı daha kolay gelecektir. 

 

Şayet hedefimizde olumsuzluklar ortaya çıktıysa ya da yetersiz bir hedefe ulaşım oldu ise, bu aksaklıkların giderilmesi için planlar yapabiliriz. Çünkü biz düşünen bir varlığız. Her şeyin üstesinden geliriz.