Kilis Yardımlaşma derneği  

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

 Orhan SELEN

Devamı

          “YAŞAM İNCE BİR CAM GİBİDİR, BEKLENMEDİK BİR ANDA KIRILABİLİR.”                                                                                          Lev Tolstoy

           Yaşamını sürdüren tüm insanların kendine göre hayalleri, projeleri, planları vardır. Bu insanların isteği iyi bir hayat sürdürmektir. Ancak iyi yaşamanın temel kurallarını bilmemiz gerekiyor. O temel kuralları öğrenmeden, ve uyum sağlamadan iyi  yaşamak çok zordur.

            Peki bu temel kurallar nedir? Bu kuralların önde gelenleri sevgi, şefkat  ve merhamettir. Yaşam sürecimizde her an karşımıza çıkan bu kurallara bir göz atalım:

             Sevgi: Hiç bir koşul koymadan tüm insanları, canlı cansız tüm varlıkları, doğayı ve tüm evreni sevmektir. Bunları korumak, daha iyi, verimli ve etkili yaşatmaları için hiç bir karşılık beklemeden hizmet etmektir.

             Şefkat: Sevginin esnekliğini, yumuşaklığını, koruyuculuğunu, sıcacık ellerle, saran kollarla, gülümseyen dudaklarla, ışıldayan gözlerle karşıya hissettirmektir.

             Merhamet: Zor durumda olanın zorluğunu paylaşmak, düşeni kaldırmak, muhtaca destek olmak, acı çekenin acısını kendi içinde duymak ve hiç bir beklenti içinde olmadan yardımına koşmaktır.

              İyi yaşayan o kadar değerli insanlar var ki, yukarıda belirtilen sevgi, şefkat ve merhameti düşüncelerinden çıkarmazlar. Bu insanlar, herkes hakkında iyi şeyler düşünüp iyi şeyler yapmaya çalışırlar. Çok güzel arkadaşları, dostları vardır. Sever ve sevilirler. Öğrenmeyi, keşfetmeyi hep önde tutarlar. Ayrıca yeni şeyler öğrenmek ve yeteneklerini geliştirmek, hobilerini zenginleştirmek için hayli çaba gösterirler. En alıcı tarafları ise, kitap okuyarak,  müzikle uğraşarak ve resim yaparak sanatla dostluk içinde yaşarlar.

               İyi yaşamanın bir diğer kuralı, yalan söylememektir. Yalan söyleyen bir insanın iyi  yaşayabilmesi olası değildir. Söylenilen her yalan ömür boyu insanı izler. Daha doğrusu bir mahcubiyet, bir küçüklük simgesi olarak alnında yazılı kalır. Bir insanın doğru mu, yalan mı söylediğini er veya geç diğer insanlar mutlaka duyar veya anlarlar. Onların  toplumdaki itibarı da yavaş yavaş yok olmaya başlar. Bu sıfatla da iyi yaşanabilir mi?

               İyi yaşayabilmek için insan hem kendine, hem diğer insanlara karşı dürüst davranmalıdır. Oysa çevremize baktığımız zaman, kendilerine karşı da dürüst ve samimi değiller. Bu insanlar, bir çok kusurlarını, eksikliklerini, hatalarını gördükleri halde kendilerine dahi itiraf etmiyorlar. Kendilerini olduklarından farklı görüyor, dışarıya da öyle göstermeye çalışıyorlar. Bu düşüncede olan insanların iyi  bir hayat yaşamaları hiç bir şekilde mümkün olamaz.

               O nedenle, İyi yaşamanın önde gelen temel kuralları sevgi, şefkat, merhamet olduğunu unutmamamız gerekir. Çünkü sevmeden, şefkat ve merhamet göstermeden iyi yaşamak mümkün değildir.