Kilis Yardımlaşma derneği  

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

 Orhan SELEN

Devamı

              “KOMŞULUK İLİŞKİLERİ İLE İLGİLİ ARAŞTIRMALARIMDA ŞU ÖNEMLİ SONUCA VARDIM: “KENDİNİ SEVEN İNSAN, KENDİ İÇİNDE BARIŞA ULAŞMIŞ İSE ÇEVRESİNE DE OLUMLU DAVRANIR. BU DÜŞÜNCEDE OLAN İNSANLAR, ÇEVRESİYLE OLAN İYİ İLİŞKİLERİN YANI SIRA, ZENGİN BİR İÇ DÜNYALARA SAHİPTİRLER. BUNLAR HER ZAMAN RENKLİ, COŞKULU VE SEVİNÇLİ BİR ŞEKİLDE YAŞARLAR. AYNI ZAMANDA HER ŞEYLERİNİ KOMŞULARIYLA PAYLAŞIR VE MUTLU OLURLAR””

                Komşuluk veya komşuluk ilişkisi, birbirine bitişik ya da yakın yerlerde yaşayan kişilerin arasındaki sosyal ilişkidir. İnsanların dayanışma içinde sürdürdükleri komşuluk ilişkileri, sadece küçük birimlerde kalmıştır. Büyük şehirlerde, özellikle gökdelenlerde komşuluk dayanışması yok denecek kadar azdır. Oysa atalarımız "Komşu komşunun külüne muhtaçtır" diye boşuna söylememişler.

          Hayatını mutlu bir şekilde geçirmek isteyen insanlar, her zaman ailesine, çevresine, yakınlarına ve komşularına güzel bakar ve onlarla savaşmak istemez. Daha doğrusu rahatını, huzurunu bozma riskine katlanmaz. Hem de kimsenin malına, mülkine, hukukuna, toprağına el uzatmaz. Çünkü kendini seven insan kendi içinde barışa ulaşmış olduğundan çevresine de olumlu davranır. Ayrıca bu düşüncede olan insanlar, çevresiyle olan iyi ilişkilerin yanı sıra, zengin bir iç dünyalara sahiptirler. Her zaman renkli, coşkulu ve sevinçli bir şekilde yaşarlar. Çünkü maddi, manevi her şeylerini komşularıyla paylaşır, hayırseverlik, merhamet gibi üstün değerlere çok önem verirler.

           Hepimiz belli zamanlarda belli duygularla karşı karşıya kalabiliriz. Örneğin, komşuluk ilişkilerinde huzurlu ve sevgi dolu bir havanın hakim olmasını isteriz. Komşumuzun yüzü hiç gülmeyebilir ya da ayrı bir psikolojik problem yaşayabilir. O nedenle o ruh halini önce bizlerin yaşaması gerekir. Daha doğrusu onlara içten bir yaklaşım yaratmalıyız ki, komşularınız sizin çekim alanına girebilsin. Bu konuda atalarımız ne güzel söylemiş: "Hayır dile komşuna, hayır gelsin başına" derken, bu sözün komşuluk ilişkilerinde ne kadar önem taşıdığını bizlere göstermiştir.

           Komşuluk ilişkisi konusunda bakınız uzmanlar neler söylüyor: "Şayet komşunuz size selam vermiyorsa, üzülmeden siz ona yaklaşın selamınızı verin. Yani en çok yaklaşan siz olun. Sanki evinizin kapısında bir başkasını beklermiş gibi durun ve onunla konuşmaya başlayın. Tez canlı haliniz o kadar kuvvetli olsun ki, insanlar sizin enerjinize kapılıp yerlerinden doğrulsunlar. Göreceksiniz durgun ya da monoton bir tavırları olsa bile, yavaş yavaş size dönecek ve selamını vermeye başlayacaktır. Eğer ki komşunuz olumsuz bir ruh hali yayan bir kişiliği varsa bunlar, içinde bulundukları derin ve iç bunaltıcı çukura sizi çekmek isteseler de buna izin vermeyin. Unutmayın en güçlü ruh hali kazanacaktır. Onlar yavaş yavaş sizin safınıza geçecek ve pozitif hissetmenin keyfine varacaklardır." diye çok güzel yorumlamıştır.

           Komşuluk ilişkilerine özen gösteren insanlar, yıllarca geçirmiş oldukları yaşam tecrübesine dayanarak "Hayır dile komşuna, hayır gelsin başına" anlamlı sözüyle hareket etmiş ve hayatları boyuncu mutlu olmuşlardır. İşte bu düşünceye sahip olan insanları candan kutluyor ve komşuluk ilişkilerine önem verelim diyorum.