Kilis Yardımlaşma derneği  

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

 Orhan SELEN

Devamı

             “YAŞAM SÜRECİMİZDE ETRAFIMIZA BİR BAKTIĞIMIZ ZAMAN, KİMİLERİ  GARİP, KİMİLERİ ÇOK YÜZSÜZ, KİMİLERİ İKİ YÜZLÜ. PEKİ NE YAPACAĞIZ?”

              Günlük hayatımızda sık sık rastlamakta olduğumuz yüzsüzlük yapan kişilerin, önce tarifini ve ne anlama geldiğine bir göz atalım. Yüzsüzlük, insanların yüzüne nasıl bakarım düşüncesini aklından geçirmeyen kişilerin yaptıkları şeylerin tümüne verilen addır. Ayrıca bunlar utanmazlık, sıkılmazlık duygularını devam ettiren kişilerdir.

               Her olumsuz davranışlarda olduğu gibi, yüzsüzlük davranışını devam ettirmek büyük bir beceri isteyen  iştir. Bu kişiler önce arsızlık duygusunu ortaya koyar, sonra da yüzsüz olurlar. Aynı zamanda talepkar olmayı hiç elden bırakmaz ve her türlü hakkı kendinde görür. Amacına ulaşmak İçin her yolun mübah olduğuna iman ederek, vicdanını devre dışı bırakır ve yalanları ön plana alır. Bütün bu olumsuzlukları yaparken şuursuz bir şekilde elini, ayağını titretmeden hedefine ulaşmaya çalışır.

               Yüzsüzlüğü ele alan bu kişiler, olumsuz davranışlarını yaparken söylemiş oldukları yalanları, öncelikle kendileri inanması gerekir ki, karşısındakileri inandırabilsinler. Şayet bu yüzsüzlüğe kimse inanmazsa, asıl yeteneklerini kullanarak karşı tarafın gözlerinin içine baka baka palavralara devam edecek, ama hiç bir zaman inancından bir şey kaybetmeyecektir. Nasıl olsa bu insanlar utanmayacak, yüzü kızarmayacaktır. Hele bir de ses tonunu yükselterek konuşursa, daha da inandırıcı olacaklardır.

                İşte bu yüzsüz insanlar, oynadıkları bu oyunları hayatı boyu devam ettirecek, yeri geldiği zaman gülecek, yeri geldimi ağlayacak ve yeri geldimi de ustalıkla yazmış olduğu bir senaryoyu tam yerinde patlatacaktır. Burada önemli olan nokta ise, o senaryonun anlamsızlığı olayı değil, işin asıl püf noktası, karşı tarafa ne kadar inandırıcı olarak oyununu oynadığıdır.

               Yüzsüz olan insanların başka bir yönünü de belirtmeden geçemeyeceğim. Bunu da şu şekilde yorumlayabiliriz. “Utanma duygusu ve onurdan tamamen yoksun olma, yani arınma”dır. Bu kişiler herhangi bir ortamda veya olay sırasında, olumsuz bir şekilde yakalandıkları zaman, suçunu kabul etmeyip inkar edecek hem de laf cambazlığına gidecektir. Şayet bu yöntemini de başaramazsa, işi pişkinliğe getirip, karşı tarafı suçlayacaktır. Bu konuya ilişkin olarak hani atasözlerimizde sık sık kullandığımız bir söz var ya, “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır” diye bizim yüzsüz de buradaki örnek gibi, kendini aklama yoluna gidecektir.

                 Yüz verdikçe kabak çiçeği gibi açılan, bulunduğu ortamın düzenini bozan ve de utanma duygusu olmayan yüzsüz insanların, kendi çıkarları İçin en yakınlarına bile zarar vereceğini düşünüyorum.