Her Kilis gidişlerimde, oldum olası derin iz bırakan mekânları, İlimizde yaşayanlara yararlı olabileceğini düşündüğüm kamu kurum ve kuruluşlarını fırsatlar ölçüsünde ziyaret etmek ve oralardan edindiğim bilgilerle kamuoyuna ışık olmak ben de alışkanlık olmuştur.
İşte bu ziyaretlerim kapsamında mezun olduğum Kemaliye İlkokulu’na uğramak ve geldiği son nokta ile gelişmeleri yerinde görmek adına, bilgi almak üzere garip bir heyecanla okul bahçesine adım attım. Halen hiç değişmemiş olan avlusunda, anlatılmaz bir duyguyla sıra oluşlarımızı ve sınıflara gidişimizi, rahmetli Gani amcanın elle çaldığı zilin sesini bir film şeridi gibi gözlerimin önüne getirdim.
Zamana yenilmeyip, o yıllardaki yapısını kısmi tadilat görmüş olsa da dipdiri ayakta tutuşunu görmek beni en çok etkileyen özelliklerinden olup, o sınıfları, o küçük koridorları, idari binaları ve hemen her şey adeta bizim okuduğumuz yıllardaki gibi korunarak günümüze kadar gelmiş olması anlatılacak gibi değil. İster istemez o yıllara götürüveriyor sizleri.
Beş yılımı, halen sağ olan ve her yıl ziyaretine gidip elini öptüğüm Hüseyin Turfanda öğretmenimle geçirdiğim her sınıfı gözlerimle süzme fırsatı yaşadım. Öğrenciler derste olduğu için sınıflara giremedim. Lakin penceresinden baktığımda sanki o sıralarda bizler oturuyor hissine kapıldığımı itiraf etmeliyim.
Okul müdürümüz olduğunu yeni öğrendiğim Sayın Ahmet Bal öğretmenimizle tanışıp, konukseverliğini fırsat bilip, kısa bir sohbet gerçekleştirdik. Söz konusu sohbetimiz esnasında, yüreğimde hep bir uhde olarak saklı tuttuğum bir düşüncemi paylaştım kendileriyle. “Acaba Kemaliye mezunlarını bir etkinlik çerçevesinde bir araya getirebilir miyiz?” dedim. Paylaştığım bu düşünceye sağ olsunlar bir hayli ilgi gösterdi ve “neden olmasın!” diyerek yanıt verdi. Hemen bugün itibariyle çalışmalara başlanılması gerektiğini bile getirdi. Sonrasında da “öğretim yılı sonunda gerçekleştirilebilir” konusunda da hem fikir olduk.
Ancak bu konuda gerek yerel basından ve gerekse mezunlarından yardım alınması gerektiğinin de özellikle altını çizdi. O esnada aklıma, İlimizin değerli basın mensuplarından ve gerçek bir Kilis sevdalısı olduğunu bildiğim Yakamoz Yakut’un bu konuyla ilgili yaptığı bir çalışma geldi. Yakut bir ara Kemaliye İlkokulu mezunlarına bir çağrı yaparak, “Kimler Kemaliye İlkokulu mezunu?” diyerek sözünü ettiğimiz manada, bir birliktelik oluşturmanın temelini atmak istemişti. Sonucunun ne aşamaya kadar gittiğini bilmiyorum ama bu düşüncesine destek amaçlı, bir kez de ben bunu gündeme taşıyayım istedim.
Şimdi değerli kardeşim Yakamoz Yakut’un bu çalışmasını yinelemesini ve okul müdürümüz Sayın Ahmet Bal ile de bu düşüncesini paylaşmasını bekliyoruz. Ayrıca tek o mu? Elbette ki hayır! Halen hayatta olan tüm Kemaliye mezunlarının da birbirlerine haber etmek suretiyle çok ulaşılabilineceğini sanıyoruz. Ki, inşallah da öyle olur. Bir Kemaliye İlkokulu mezunu olarak ben de bunun gerçekleşmesini çok arzu edenlerden biriyim. İletişim amaçlı adres ve telefon numaralarını bir şekilde okul müdürlüğüne ulaştırmaları halinde böylesi bir etkinliği gerçekleştirmek hiç de zor değildir diye düşünüyorum. Hatta bu etkinlik sonunda bir Kemaliye Mezunları Derneğinin kurulması bile mümkündür.
Kilis’imizin yüz akı, gururumuz Sayın Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca başta olmak üzere pek çok ünlü sanatçı, bürokrat ve ilim adamı yetiştirmiş bu okulumuza gelin hep beraber destek verelim. Kilis Valisi Sayın Süleyman Tapsız ve İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Hasan Aslan’ın da böyle bir etkinliğe destek vereceklerini ümit ettiğimi belirterek, bugünkü birlikteliğimi burada noktalıyor ve “Haydi Kemaliye İlkokulu mezunları!” diyorum.
Esen kalın…
|