Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29911669
Bugün Ziyaretçi :  2632
Aktif Ziyaretçiler :  2632

İstanbul trafiğine bir çözün brojeside benden...
 
Bugünkü birlikteliğimizde, uzun bir süredir yaşadığım kent olan ve ülkemizin göz bebeği İstanbul'un giderek en büyük sorunu haline gelen TRAFİK ÇİLESİ'ne ilişkin çok eski yıllar dan beri hazırladığım ve hala bugün için geçerliliğini sürdürüp tek çözüm olabileceğini düşündüğüm bir proje çalışmasını bu sayfalardan siz okurlarımla paylaşmak istiyorum.
 
Her ne kadar İstanbul'da yaşayanları ilgilendiriyor gibi görünse de,aslında tüm yurdumun insanlarının da bu çileden müzdarip olduklarını biliyorum.Ki,bildiğim kadarıyla bu çile giderek Başkentimizin de sorunu haline gelmiş olduğunu duyuyor olup,duyarlı bir kalem olarak, böylesi ulusal bir soruna kayıtsız kalamadığımdandır,artı ve eksileriyle de olsa, bir çözüm üretmek hepimizin görevi olmalıdır anlayışından hareketle,böyle bir çözüm düşüncesine imza attım. Ne denli hüsn-ü kabul görüp, görmeyeceğini bilmiyorum ama,ilgili Bakanlık ve birimlerin dikkatlerine sunmayı da bir görev saydığımı belirtmeliyim.
 
İşte; bahse konu İstanbul trafiğine belki çözüm olabileceğini düşündüğüm proje muhteviyatına şöyle:
 
PROJE ADI: KURTULUŞ
 
KONUSU: İstanbul trafiğine alternatif çözüm önerileri
 
AMACI: Her geçen yıl artan nüfusuna paralel olarak çekilmez çile noktasına gelen ve tek yaşayanlarını değil, ülke insanlaının tümünü canından bezdiren,yurt ekonomisini dahi olumsuz etkileyen İstanbul'un trafik sorununa çözüm önerileri getirerek katkıda bulunmak
 
SUNUŞ: Bilindiği üzere Ülkemizin can damarı konumunda olan İstanbul'umuzun giderek artan nüfusuna paralel olarak taşıt sayısıda artmaktala beraber,birçok sorunlarıda beraberinde getirmekle kalmayıp,alınan ve yapılan bir takım önlemlere rağmen yinede kabus haline gelmekten kurtulamamıştır.Merkezi ve Yerel Yönetimin konuyla ilgili yaptığı çalışmalar zamanla günübirlik çareler konumuna düştüğü için de uzun vade de kesin çözüm olabilecek projelere ihtiyaç duyulmuştur.Dahası bu sorun sadece İstanbul'un basit bir trafik sorunu olmaktan çıkıp,giderek ülke sorunu olur hale gelmiştir.
 
HİKAYESİ: Konunun hikayesini değerlendirirken aşağıdaki detaylarıda tek tek gözden geçirmek gereklidir.
 
1-Toplumun sosyal hayatını nasıl etkilediği: Bir toplumda yaşayan insanların yaşamları süresince karşılaştıkları herbir olay, kendisini,dolayısiyle de yaşadığı toplumu olumlu veya olumsuz yönde bir takım gelişmelere maruz bıraktığı bir gerçek olup,eğer yaşananlar olumlu ise,mutlu bir profil,olumsuz ise de,mutsuz bir görüntü sergileceği sıkça karşılaştığımız sosyal olaylar arasındadır.
 
2-Tek İstanbul'un değil, ülke ekonomisine olan etkileri: Elbette ki, İstanbu’da ki trafik çıkmazını sade ce buraya özgü bir mesele olarak görmemek gerekir.Çünkü İstanbul'un nüfusu ülke nüfusumuzun ¼ oranına eş değer metropol bir kent'tir.Ve de; üretimiyle, tüketimiyle oluşturduğu ticaret hacmiyle ülke ekonomisinin can damarı olan bir kentimizdir.Kalkınma ve gelişimin birinci ana unsuru olan ekonomideki zenginliğin bir ülke kazanımı olacağı unutulmamalı ve olaya bu perspektifle bakılmalıdır.
. 
3- Tüketilen yakıt ve zaman israfı :1970'li yıllardı hiç unutamıyacağım.Ülkeyi yönetenler,Türkiye'nin 1 Cente muhtaç bir ülke olduğunu açıkca ifade ediyorlardı.Oysa şimdi,Merkez Bankasında ki döviz rezervlerini bir tarafa bırakın,sıkışan trafik nedeniyle bir günde milyonlara varan Dövizi havaya atacak ve attığımız noktadayız şu an.Şöyle ki,İstanbul da trafiğe çıkan taşıt sayısı istatistiklere göre 3 Milyon civarında.Bu taşıtların sadece yüzde 10 nu'nun bu trafiğe maruz kaldığını (300 bininin)varsayar isek,ve bu herbir aracın günde sabah-akşam olmak üzere 2'şer Litreden 4 Litre extra yakıt tükettiğini düşünürsek,toplamda boşa tüketilen yakıt miktarı 300 bin x 4=120 bin litre gibi büyük bir rakama tekabül etmekte,litre beher fiyatını da 4 tl =2 Amerikan Doları olarak düşünürsek,120x 2 Dolar=240 bin Dolar gibi korkunç bir parayı,bu trafik sıkışlıklığı nedeniyle havaya atmak zorunda kaldığımızı unutmamak gerekir.İşte tam bu noktada 1970'li yıllardan günümüzü karşılaştırdığımızda hayretlar içine düşmemek elde değildir.Dahası,bir başka önemli kaybımızın da,trafikte boşa geçirilen zamanın iş gücü açısından üretimi olumsuz yönde etkileyişidir.Üretimdeki bu zaafiyetin ekonomimizi nasıl etkiliyeceği de göz ardı edilmemelidir.
.
4- Toplum üzerindeki sosyo-psikolojik etkileri:Her ne kadar1.madde de toplum üzerindeki olumsuzluklarını dile getirmiş olsak ta,bu olumsuzluklar sonucu yaşanan kişisel bozukluklar da toplum psikolojisini doğrudan etkilediğide karşılaşılan gerçeklerdendir.Trafiğe maruz kalan birinin sinir psikolojisi ile kavgalara,agrasifleşmeye ve hatta aile içi sorunların oluşmasına nasıl zemin hazırladığı unutulmamalıdır.Aile bireylerinin huzuru olmadığı zamanlarda,o huzursuzluk dolayısiyle topluma da yansıyacak ve o toplum da negatif oluşumlar sergiliyerek,kalkınma,gelişme hamleleri yapamıyacaktır.
.
5- Trafikle ilgili eğitim zaafiyetleri:Şöyle düşünülmelidir ki; hangi konu da olursa olsun,eğitim eksikliği olan toplumlar yeterince kendisini geliştiremeyen toplumlardır.Zira eğitim,her konuda ilim ve bilim dünyasının temel taşıdır.Trafik konusunda da yeterli eğitimi alan ve gerekliliğini yerine getiren toplumun her bir ferdi,sadece kendilerine değil,yaşadığı toplumu da ileriye taşıyan insanlardır.Aslında böyle olmak,topyekün bir ulus için öncelikli görev olmalıdır.Trafikle ilgili sadece trafik haftalarında değil,belli aralıklarla etkinlikler yapılmalı,afişler sergilenmeli gibi,bilgilendirici detaylar sıkça gündemde tutulmalıdır.
.
6- Milli servet'le yaşanan ekonomik zararlar:Bahse konu yoğun trafikleri sabah -akşam yaşayan sürücülerin gerek eğitimsizlik ve gerekse oluşan dikkatsizlikleri sonucu meydana gelen trafik kazalarında kaybolan canları öncelikli milli servetimiz sayarsak,ikinci milli servetimiz olan araçlarımızın da yok olması,maddi hasarlara uğramış olması,ekonomimize vurulan bir başka darbedir.Her yıl çok sayıda yaşanan bu kazaları da baz alırsak,bu konuda sarfedeceğimiz çabalarla,alınacak önlemlerle bu sayıları en aza indirgemek gerekir.Kişiler başta olmak üzere tüm birimlerinde bu gayreti göstermelidirler.
.
HİKAYEDEN ÇIKARTILACAK DERS VE KAZANIMLAR
a- Söz konusu bu sorunun çözümü halinde,insanlar sosyal yaşamlarını daha pozitif sürdürecek,daha da üretken olacak ve önce bulunduğu yöre,il,daha sonrada ülke ekonomisine katkı sağlamış olacaklardır.
b-Yine, tek üretime katkı sağlamakla kalmayacak,ülkesinin çok yönlü gelişim ve kalkınmasına da büyük destek vermiş olacaklardır.
c- Trafik sorunu yaşamayan bireyler,sosyal yaşamlarının bir parçası olan aile ortamlarında da huzurlu bir yaşam süreci yaşayacaklarından,gelecek nesillere de örnek olabilecek güzel bir aile profili ile katkı vermiş olacaklardır.
d- En önemli unsur olan zaman kaybı olmayacak, boşa tüketilen yakıta ödenen milyonlarca dolar,ekonomimize kazandırılacaktır.
e-Trafik sorunu yaşamayan insanlar,daha huzurlu olabilecekleri gibi,daha iyi fikirler üretebilecek toplum olmaya da zemin hazırlamış olacaklardır.
.
Ç Ö Z Ü M... Ç Ö Z Ü M... Ç Ö Z Ü M...
Buraya kadar dile getirilen hususlardan anlaşılıyor ki; eğer maksat,bu sorunu bir şekilde gidermekse;sonucunda nisbi bir azınlığın hoşnutsuzluğu olacaktır.Öyle de olsa,bu azınlığa “DUR” diyecek ve onlarında mağdur olmamaları için gerekli önlem ve ortam yaratılmalıdır.
.
Gelelim proje muhteviyatında alınması gereken tedbirlere:
Projenin ana içeriğini oluşturan temel unsur, mevcut araç sayısını yıllar itibariyle arttırmadan aynı sayıda tutmaktır.Böylelikle her yıl artan taşıt sayısı için yeni arayışlar,yeni yollar,köprüler,alt-üst geçitler yapmanın önüne geçilecek,buralara aktarılan ödeneklerin daha değişik ve kalkınmaya yönelik hamlelerde kullanma fırsatı doğacaktır.Bunlar da demektir ki,yeni yatırımlarla istihdam sorunuda çözülecek ve kalkınmanın yolu açılacaktır.
.
ÇÖZÜM 1 :
-İstanbul da trafiğe çıkan taşıtlara YAŞ TAHDİDİ getirilmelidir.Son yıllarda buna yönelik adımların atıldığını anımsıyorsam da,bu adımların geliştirilerek taşıt sayılarını belli bir sayıda tutabilmenin ilk aşaması gerçekleştirilmelidir.Bunun gerçekleştirilmesi çok ta zor değildir.Yeterki böylesi bir sorunun çözümüne inanalım.Eğer mevcutta 3 milyon'a yakın bir araç İstanbul trafiğine çıkıyorsa,bu sayı birinci aşamada biraz azalacaktır.Peki!bu nasıl olacaktır:Hükumetimizin belirliyeceği bir yaş kriteri ile,mesela,10-15 yaş gibi.Sayı istatisiklerini geniş boyutta bir araştırma yapıp yıllara göre dağıtımı esas olacak şekilde belirlemek mümkün olacaktır.Vatandaşın alım-kullanım özgürlüğü elinden alınmış olmayacak mı ? Türünden sorularla karşılaşılacağı muhakkaktır.Eğer ,söz konusu olan bir kent'in ,bir ülkenin kalkınmasına katkıda bulunmak ve bu sorunu çözmek adına katkı vermek ise ,her bir konuya muhatap araç sahiplerininde duyarlı olmaları gerekir.kimsenin bu düzenden gocunmaması,aksine destek vermesi gerekmektedir.Sözü edilen yaşı dolmuş araçlara ne olacak ? Sorusuna gelince :istanbul dışında yaratılacak bir pazar bu soruya yanıt verecektir tıpkı günümüzdeki eski model araçların taşrada rağbet görüp,büyük kentlerde aranması gibi …
.
ÇÖZÜM 2:
İstanbul'da pazar bularak gerek üretilen ve gerekse ithal edilen araçlara kota getirilmelidir. Hükümetimizin bununla ilgili basın ve medyadan takip ettiğim kadarıyla bir zamanlar çalışmalar yaptığını biliyorum.Buna bir örnek vermek gerekirse ;İstanbul'da pazar bulan taşıt sayısı eğer yılda 500 bin ise ,bu sayımın %50 oranında 250 bin'e düşmesi ,ithal yolla istanbulda satılan araç sayısı 100 bin ise , yine %50 oranında düşülecek şekilde 50 bin'e çekilmesi halinde istanbul trafiğine çıkan araç sayısında belirgin bir rahatlama sağlanacaktır. Ve, bu sayı yıllar geçse de aynı sayıda tutulmasıyla total araç sayısında belli bir kriter oluşturulmuş olacaktır.
.
Bu noktada üretici firmalar olmaz böyle bişey diyeceklerdir biliyorum .Bence bal gibi olur.Buradaki maksat o yatırımcılarımızı asla mağdur etmek değildir.
Peki bu nasıl olur ? Adı geçecek üretici şirketlerin istanbuldaki kısıtlanacak üretim pazar ekonomisini, günün teknolojisine uygun yeni yatırımlara yöneltmek ve gerekirse onlara bu konuda destekleyici krediler vermek suretiyle gerçekleştirilebilir diye düşünüyorum.Hal böyle oluncada ,taşıt sayısıda ikinci bir tasarruf elde edilmiş ve trafik çilesine son verilmeye katkı sağlamış olacaktır.
.
Aynı sistem ve uygulama araç ithal eden firmalarada uygulanacaktır ki, özellikle sayın Başkanımızın cesur oluşuna ve bu cesur kararı vereceğine inancım tamdır.Zira itiraz eden bir çok şirketler ortaya çıkıp ticaret yollarının kesildiğini iddia edecekleri muhakkaktır.Oysa bu tür ithalat yapan firmaların sayısı öyle fazlada değildir. Eğer söz konusu bir ülke ve insanların yararına atılcak bir adım ise, bu itirazları yapmayıp, katkıda bulunmayı bir görev saymalıdırlar. Aynı üretici firmalar gibi bunlarada yeni yatırım için teşvikler sağlanarak mağduriyetleri önlenmelidir.
.
ÇÖZÜM 3:
Birçok kez değişik hükümetlerimizin gündeme getirdiği ancak bir türlü uygullamaya geçilemediği TEK-ÇİFT plaka uygulmasına mutlak suretle geçilmesi bir başka artarnetifidir. Emniyet,yangın,sağlık ve bir takım kamu araçları ile ticari araçlar bu uygulamanın dışında tutulması gereken araçlar olması gereken olup,ortaya çıkan tabloda günlük trafiğe çıkan taşıt sayısının ne kadar düştüğü ve trafiğinde ne denli rahatlayacağı görülecektir.Bu uygulamayla da bir takım seslerin yükseleceği görülecektir ama sonuç ne olursa olsun ,söz konusu İstanbul'un değil ,bir ülkenin çıkarı söz konusu ise ,kesinlikle herkes bu karar ve uygulamaya uyacaktır.işte daha önce de belirttiğim üzere buda ancak, Başkanımız gibi cesur birinin yapacağı bir iştir.Belki bu uygulamalarda ,herkes değil sade zenginler hem tek ,hem çift plakalı araçlara bineceklerdir, denilebilir .Hayır hiçte öyle değildir.Çünkü istanbulda trafiğe çıkacak taşıt sayısı bellidir o vesile öylelerine alınması gereken tedbirlerde zor olmayacaktır.Diğer şıklarda olduğu gibi burdaki amaç ,taşıt sayısını azaltarak sabit tutmaktır.Bunun en tipik örneği Singapurdur.Küçük bir ülke oldukları için araç sayısını önlemek için ,alımlara inanılmaz vergiler getirmişlerdir.Mesela sıradan bir araç fiyatı 200-250 bin TL cıvarındadır.Hal böyle oluncada araç sayısı artmıyor,halk toplu taşıma araçlarına yönlendiriliyormuş.
.
ÇÖZÜM 4:
Alınan tüm bu tedbirlere ilaveten çıkan tablo olumlu olsada,alınması gereken önemli bir tedbirde ,bireylere trafikle ilgili geniş kapsamlı eğitim verilmesi gerekliliğidir.Yine ayrıca sürücü belgesi verilmesinede bir kriter getirilmeli ve lise mezunundan aşağısına verilmemelidir.Zaman zaman bunlarla ilgili çalışma yapılmış olsada ,zaten zorunlu eğitimin 12 yıla çıkartıldığı bir ülkede ,bu pek te zor olmayacaktır.Eğitime duyulan gereksinime gelince;eğitimsizlikten kaynaklanan nedenlerle meydana gelen trafik kazalarını önlemek yegane amaçtır.Böylelikle can ve mal kaybıda önlenmiş olacaktır.Dahası,henüz çocukluk çağında iken okullarda mecburi bir DERS olarak verilmelidir.
.
ÇÖZÜM 5:
Çözümlerimizin son aşamasında ,İstanbul'un giderek artan nüfusuyla ilgilidir .Bu nüfus artışını önlemeninde tek yolu zaman zaman sayın Başbakanımızın dile getirdiği gibi İstanbul'a olan göçü durdurmakgereklidir.Yıllar önce aynı sözleri ben dile getirmiştim ki ,mutlaka er geç bu hayata geçirilmelidir.Göç'e mahal veren yöre ve bölgelere istihdama yönelik daha da yatırımlar yapılmalıdır.Öyle ki ,vatandaş aş-iş kaygısıyla İstanbul veya başka kentlere gitmesin ve yurtlarında huzurlu bir yaşam sürdürebilsinler.Yinede israr edip gelenlere de sayın Başkanımız dile getirdiği gibi evi ,işi olup olmadığına bakılmalı ve İstanbul'da yaşamanın bir bedeli olduğunu,bu bedeli ödeyecek durumda olup olmadıklarına bakılmalıdır.
.
SON NOKTA NİHAİ SONUÇ:
Dile getirilen tüm bu çözümleri bir arada toplarsak ,ortaya çıkan tablo ,tam anlamıyla yaşanabilir bir İstanbul,dolayısiylede huzurlu ,kalkınmış,gelişmiş bir ülke olduğumuz apaçık ortaya çıkacaktır.Ayda ,yılda değil ,günlük bile boşa tüketilen yakıt tutarlarının bir dünya olduğu bir ülke olmaktan çıkıp ,söz konusu buralara aktarılan finansın yurt içinde özellikle yapılacak yatırımlara aç bölgelere kaydırılması demek ,bence çok büyük bir olaydır.Gerçekleşmesi halinde ,kısa bir sıkıntı yaşanacağı kaçınılmaz olsa da ,sonrasında elde edilecek kazanç ,bir ülke insanına ilelebet bırakılcak bir miras olacaktır.Bize bu mirası sağlayacak ,gerçekleştirebilecek tek lider de ,sayın Başkanımızdır.Zira kendilerinde bu iman ,bu inanç ve bu güç vardır .Öyle olmasaydı günümüze kadar son 10 yılda gerçekleştirilen kalkınma hamleleri hayata geçirilebilir miydi ?kısacası son sözler olarak belirtmeliyim ki ,bu projeyi arz etmemde ki yegane amaç:asla kendime bir paye çıkartmak değildir. Verilecek tek ödül milletimize hizmetir.Bunun mutluluğu bana yetecektir.Şan ,şöhret ve maddi kazanç amaçlı bu çalışmayı hazırlamadığımı belirtmek isterim .KURTULUŞ adını verdiğim bu projeyle,bir Türk vatandaşı olarak kendime düşen görevi yerine getirmenin gururunu yaşayıp,ister hüsn-ü kabul görsün ,isterse görmesin sıradan bu ülkenin bir vatandaşı olarak ,manen duyacağım haz bana yetecek ve de artacaktır.Son olarak bir kez daha satırbaşlarıyla tekrar etmek gerekirse,bu trafik çilesinden bizleri kurtaracağını düşündüğüm çözüm formülleri şöyle:
.
1-İstanbul da trafiğe çıkan taşıtlara yaş tahdidi getirilmeli,
2-İstanbul da pazar bularak üratilen ve ithal edilen araçlara kota getirilmeli,
3-İstanbul da trafiğe çıkacak araçlara tek-çift plaka uygulaması getirilmeli,
4-12 yıllık öğretimimiz içerisine trafik dersi konulmalı,
5-İstanbul'a Göç'ü önleyecek tedbirler alınmalı...
.
Efece'nin yeni bir gününde yeniden buluşmak üzere esen kalın...
 
Ekleyen:  Mehmet Şenay TAŞKENT
Tarih:  27.4.2014
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Mehmet Şenay TAŞKENT Yazıları
KAHVEHANE KÜLTÜRÜMÜZ YENİDEN YAŞATILABİLİR Mİ?Mehmet Şenay TAŞKENT [ 8.3.2015 Devamı
MUSTAFA TOPÇUOĞLUNDAN BİR İSTEK!Mehmet Şenay TAŞKENT [ 22.2.2015 Devamı
KİLİS BAROSU BAŞKANI FAZLIAĞAOĞLUMehmet Şenay TAŞKENT [ 14.2.2015 Devamı
KİMLER SAHİP ÇIKACAK ?Mehmet Şenay TAŞKENT [ 2.2.2015 Devamı
EMITT 2015 FUARINDA KİLİS RÜZGARI ESTİ...Mehmet Şenay TAŞKENT [ 27.1.2015 Devamı
İSTANBUL FESHANEDE KİLİS GÜNLERİ YAPILABİLİRMehmet Şenay TAŞKENT [ 19.1.2015 Devamı
“GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KİLİS YEMEKLERİ”Mehmet Şenay TAŞKENT [ 18.1.2015 Devamı
SONGÜL KADIOĞLU'NDAN MÜJDE !Mehmet Şenay TAŞKENT [ 17.1.2015 Devamı
Kemaliye ilkokulu mezunu musunuz?Mehmet Şenay TAŞKENT [ 27.12.2014 Devamı
"ATATÜRK'TEN SON MEKTUP"Mehmet Şenay TAŞKENT [ 9.11.2014 Devamı
CUMHURİYETİMİZ 91 YAŞINDA... Mehmet Şenay TAŞKENT [ 28.10.2014 Devamı
KİLİS'LİLER DOĞAN GÜREŞ PAŞA'SINI KAYBETTİ... Mehmet Şenay TAŞKENT [ 19.10.2014 Devamı
OLEA OTEL KİLİS'İMİZE HAYIRLI OLSUN... Mehmet Şenay TAŞKENT [ 14.10.2014 Devamı
KENT'İN YENİ WEB SAYFASI VE ADRESİ Mehmet Şenay TAŞKENT [ 6.10.2014 Devamı
498. YIL DÖNÜMÜNDE MERCİDABIK ZAFERİMİZ Mehmet Şenay TAŞKENT [ 24.8.2014 Devamı
TÜM YURT'TA SURİYELİ SIĞINMACI GERGİNLİĞİ ARTIYOR... Mehmet Şenay TAŞKENT [ 30.7.2014 Devamı
GAZDAŞ KİLİS'TE DOĞALGAZ SATMAK İSTEMİYOR MU? Mehmet Şenay TAŞKENT [ 9.7.2014 Devamı
KİLİS'TE 65 YAŞ ÜSTÜ ÜCRETSİZ SEYEHAT UYGULAMASI HALA BAŞLATILMAMIŞ! Mehmet Şenay TAŞKENT [ 30.6.2014 Devamı
KİLİS ADETA BİR SURİYE KENT'İ OLMUŞ ! Mehmet Şenay TAŞKENT [ 22.6.2014 Devamı
BURUK AMA GURURLU BİR 19 MAYIS Mehmet Şenay TAŞKENT [ 19.5.2014 Devamı
ZEYTİN DALI DERGİSİ 20 YAŞINDA Mehmet Şenay TAŞKENT [ 18.5.2014 Devamı
SOMA'DAKİ MADEN OCAĞI ŞAHİTLERİMİZ YÜREKLERİ DAĞLADI...Mehmet Şenay TAŞKENT [ 17.5.2014 Devamı
Kilislilerin Rektör Güvenç'ten bir istekleri var!Mehmet Şenay TAŞKENT [ 9.5.2014 Devamı
ÜLKEMİZDEKİ SURİYELİ SIĞINMACI GERÇEĞİMehmet Şenay TAŞKENT [ 3.5.2014 Devamı
"İyi bir insan olmak mı?" ya da; "İyi bir vatandaş olmak mı?"Mehmet Şenay TAŞKENT [ 23.4.2014 Devamı
İLK MERHABA !..Mehmet Şenay TAŞKENT [ 21.4.2014 Devamı
Sayfalar : 1  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam