İlk zamanlarda Ülkmizde misafir olarak değerlendirilen ve savaş sona erdiğinde evlerine döne- cekleri düşünülen Suriyeli sığınmacı sayısının,var sayımların aksine ,gün geçtikçe daha da arttığı ve başlangıç ta, sadece Güney il-ilçelerimizde barındırılırken,şimdilerde tüm yurda dağılır olduklarını, bu gidişlerle beraber,sorunlarını da birlikte götürmeleri dolayısiyle,bu sorun, bundan böyle tek Gü- ney illerimizin sorunu olmaktan çıkmış, adeta tüm Yurdumuzun bir sorunu olma noktasına gelmiş olduğunu üzülerek te olsa müşahade ediyoruz.
.
Bu sayfalardan daha öncede siz okurlarımla paylaştığım,KİLİS'TEKİ SURİYE'Lİ SIĞINMACI
LAR-ÜLKEMİZ DE Kİ SURİYELİ SIĞINMACI GERÇEĞİ VE KİLİS ADETA BİR SURİYE
KENT'İ OLMUŞ”başlıklı yazılarımda bir Kilis'li olmam hesabiyle,bu göç'e ve de yaşananlara tanık lık etmiş biri olarak konunun hassasiyetine dikkat çekmiş idim.Dahası,Konteyner kent ve kamplarda kalanların dışında,kayıtsız ve kontrolsüzce şehir merkezlerine sızan ve buralarda barınmaya çalışanlara özellikle dikkat edilmesi gerektiğini,zira farklı kültürlerle yetişmiş iki halkın ne kadar bir arada yaşayabileceklerini,alınması gereken tedbirlerin biran önce arttırılarak alınmasını,aksi taktirde asla akıllarımızdan dahi geçirmek istemediğimiz gelişmelere maruz kalabileceğimizin göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizmiş idim.
.
İşte şimdi,tam o noktalardayız.Gün geçmiyor ki,Suriyeli sığınmacılar ile vatandaşlarımız arasın da olayların yaşanmadığı günler yaşayalım.En basit örnekleri hatırlamak gerekirse 12.06.2013 de Hatay'ın Reyhanlı ilçesi,12.11.2013 te Gaziantep,01.01.2014 de Mersin,08.05.2014 te Ankara,02. .07.2014 de yine Gaziantep,10.05.2014 de Hatay'ın Hassa ilçesi,10.07.2014 Şanlıurfa,14.07.2014 de İstanbul Başakşehir,14.07.2014 de Adana ve hatırlıyamadığımız daha pek çok kentlerimizde yaşanan hadiselerin azalma yerine,giderek artacağı ve ürkütücü boyutlara erişeceğine dair kaygılar taşıdığımızı da itiraf etmeliyim.Zira, geçtiğimiz günlerdeki Gaziantep'te Suriyelilere karşı yapılan
ayaklanmalar bunun en basit bir göstergesidir.Sığınmacıların yeterince denetlenememesi, onlara her hangi bir yaptırımında uygulanmadığı haberleri Gaziantep gibi bir kent'i eğer bu noktalara getirmiş ise, diğer tüm il'leri de bir kez daha düşünmek gerekir,diyorum.
Yine geçtiğimiz günler,İstanbul Valiliğinin 16.07.2014 günkü İl Koordinasyon Kurulu toplantısın da dile getirdiği,İstanbul'da ki Suriyeli sığınmacıları Şanlıurfa'ya göndermek üzere mevzuat deği - şikliği yapacaklarını ifade etmesini de çok ilginç bulduğumu söylemeliyim.
.
Tamam da; zaten Güneydoğu il ve ilçelerinin nüfus ve coğrafi konumları göz önüne alındığında, yeterinden fazla Suriyeli sığınmacı vardır.Urfa'lıların dediği gibi,İstanbul'un rahatı için özellikle de dilencilik yapan Suriyelilerin Güneydoğu illerine konuşlandırılmak istenmesi reva mıdır?demelerini de ayrıca değerlendirmek gereklidir.
.
Hemen hemen tüm Güneydoğu illerinde de durum aynıdır.Artık, bu yerlerin istiap haddi dolmuş olacak ki,büyük kentlerimiz dahil,tüm yurt sathına dağılma meyili baş göstermiş,dolayısiyle her kent'te de gün geçtikçe gerginlikler baş göstermeye başlamıştır.Bir an önce konunun daha da büyümesine mahal vermeden, Hükumetimizin bu sığınmacılarla ilgili yeni tedbir ve düzenlemelere gitmesi gereklidir.Şunu da özellikle belirtmek isterim ki,maksatım asla bu mağdur insanların daha da mağdur olmaları değildir.Ancak,Kültürleri Eğitimleri ve Sosyal Yaşam anlayışları farklı iki ülke insanlarının bu nokta da birlikte yaşamaları, ister istemez bir takım sıkıntıları da beraberinde getireceği gün gibi ortadadır.
.
İlk başlarda gelişmelerden bihaber yaklaşım sergileyen,Ulusal basın,sivil toplum örgüt temsilcileri,kanaat önderleri ve uzmanlarda nihayet Suriye'lilere karşı bir yabancı düşmanlığının ortaya çıkabileceği açıklamalarını açıkca dile getirmeleri,durumun vehametini daha da ortaya koyduğu aşikardır.
.
Bana kalsa,çözüm manasında yapılması gerekenin;uygun görülecek bir yere Sığınmacıların tüm nüfusları kadar bir SIĞINMACI KENT'i inşa etmektir.Kamplar dahil,ülkemizdeki Suriyeliler, inşa edilecek bu kent'te toplanmalıdır.Böylelikle,oto kontrolleri de sağlanmış olacak ve misafirlikleri sürecinde de diledikleri gibi kendi yurttaşları ile kendi Kültürleri ile yaşama fırsatı bulmuş olacaklardır.Türkiye deki toplam sayılarının 1 milyon 5 yüz bin olduğu söyleniyor ki,bunu yapabilmenin kolay olmayacağını da biliyorum ama,istenildiği taktirde başarılacağını da sanıyorum.
.
Hükumetimizin yaptığı ve yapacağı yardımlarada bir düzen ve esas getirilmiş olacak ve şimdiye kadar Türkiye olarak neler yaptığımız da tüm Dünya'ya daha iyi deklere edilmiş olması sağlanacak tır.Hal böyle iken,iki ülke halk'ları arasında da hiçbir sorun yaşanmıyacak,halkımızın Suriyelilere karşı bakış ve yaklaşımları da farklı olacaktır.
.
Yeni bir birliktelikte buluşmak üzere, Esen kalın..
|