Bundan bir süre önce dile getirdiğim, ”Ülkemizde ki Suriyeli Sığınmacı Gerçeği” başlıklı yazımda, Kilis'in nüfusunu ikiye katlayan Suriyeli Sığınmacıların,Kent üzerindeki etkilerinden ve akibetle rinin ne olacağından söz etmiş idim.
İşte, o günlerden bu yana Kilis'te nelerin değişip, değişmediğini sadece,yerel basınımızdan
takip etmiş olsam da, bu kez Kilis'e yaptığım kısa ziyaret esnasında bizatihi tanıklık etme fırsatı
bulduğumu öncelikle belirtmek isterim.
Şöyle ki,bu ziyaretim esnasında gözüme çarpan ilk görüntünün,Kilis caddelerinde bazı dükkan tabelalarına Arapça yazıların girmiş olduğunu görmek oldu diyebilirim.Geçtiğimiz yıl'a oranla,bu cadde üzerindeki iş yerlerinde tek-tük Suriyeli çalışanların varlığı görülürken,bu yıl, bu sayının bir hayli artmış olduğu da bir başka tespit ettiğim değişlik olmuştur.Yine,şehir içinde dolaşan her üç kişiden ikisinin Suriyeli oluşu da ilginç bulduğum detaylardan.
Hal böyle iken,kendi kendime, ”Biz neredeyiz?” sorusunu sormadan da edemiyorum. O vesile ya zımın başlığına”Kilis Adeta Bir Suriye Kent'i Olmuş!” demem de ki kastımda bundandır.
Sözünü ettiğim o yazımda,ayrıca,alınması gereken tedbirlerin acilen alınması,hatta arttırılarak
alınması gerektiğinin altını çizmiş,aksi taktirde,asla aklımızdan dahi geçirmek istemediğimiz nahoş gelişmelere maruz kalabileceğimizi dile getirmiştim.
Kilis'te görüşme fırsatı bulduğum her bir hemşehrimin”Bir dokun,Bin ah işit”misali sızlanmaları
nı göz ardı edemeyip,sabırla onları dinleme fırsatı buldum.Hemen hepsinin ortak şikayetleri aynı olup,Kilis'in önceki nüfusu 90 bin iken,şimdi,her iki konteyner kentimizde 40 bin,şehir merkezinde de 90 bin hatta daha fazla Suriyeli sığınmacının yerleşmiş durumda olduklarını,Öncüpınar Sınır Kapımızdan hala kafileler halindegirişlerin yaşandığını belirterek,il merkezinde emnniyet,asayiş ve can güvenliği açısından endişe edilir noktasına geldiklerinden söz ettiler.
Elbette ki,bu kadar değil dile getirdikleri.Son günlerde Hükümetimizin bu sığınmacılara çalışma
izni vermesiyle de,Kilis'te çok sayıda Suriyelinin işyeri açtıklarını,bunların yeterince denetlenmedik lerini,mevcut yerli esnafın bundan olumsuz etkilendiğini,Kilis'in yerel yönetim açısından alt ve üst yapısının bu nüfusu ne kadar kaldıracak güçte olup olmadığını bilmediklerini, yine geçtiğimiz gün lerde Suriyeli bir grup kaçakçı ile güvenlik kuvvetlerimizin çatışması sonucu Devlet Hastanesine getirilen bir yaralı kaçakçı ile ilgili, hastaneyi basan Suriyelilerin orada bulunan 4 askerimizi darp ettiklerini, park halindeki polis aracına hasar verdiklerini, Kilis Devlet Hastanesinin artık yetersiz kaldığını ve verilen sağlık hizmetlerinde Suriye'lilere öncelik tanınmasının halk'ta büyük tepkilere yol açtığını belirtiyorlar.
Tüm bu gelişmelere paralel olarak,zaman zaman Suriye'lilerle yerli halk arasında nahoş hadiselerin de yaşandığını ve bunun son örneğininde Beşevler semtindeki yaşananları dile getirmektedirler.
Hazır dertlerini dinleyen birini bulunca da,”Bu Suriyelilerin durumu ne olacak? Ülkelerine gitmeyecekler mi? Giderek nüfusları artıyor, biz kendi memleketimizde bir azınlık durumuna düştük. Dahası, artık misafirlikten öte, giderek birbirimize karışır olduk ki,aradaki Kültür farklılığı nedeniyle iki halk arasında sık sık kavgalar, sürtüşmeler baş göstermeye başladı. Türünden sorulara yanıt arar olduklarını gördüm..
Kilis'i gezerken edindiğim kanı o ki, bir kısım esnaf ve vatandaş dışında,çoğu kimse bu durumdan hiç te memnun olmadığı ve içlerinde saklı bir endişe olduğunu açıkca gördüm.Tam bunları öğrendiğim günün sonrasında da, özel nedenlerimden dolayı katılamadığım ve oldukça önemli bulduğum bir toplantı yapılmış olduğunu öğrendim.
Toplantıya katılan yerel basından edindiğim bilgilerle, yukarıda Kilis'li hemşehrilerimin sözünü ettikleri sorulara yanıt olabileceğini düşündüğüm bu toplantıya Valimiz sayın Süleyman Tapsız Başkanlık yapmış. Belediye Başkanımız Hasan Kara, İl Emniyet Mü dürü Candemir Özdemir ve Garnizon Komutanı Jandarma Albay Necmi İnce'nin de hazır bulunduğu toplantıda, Valimiz sayın Tapsız, çok önemli açıklamalarda bulunarak Kilis halkını sağduyuya 2 davet etmiş olup,şu açıklamalarda bulunmuş.
”Şunu herkes bilmelidir ki, güvenlik güçlerimiz,her türlü kanunsuzluğa müdahele edebilecek güce,iradeye ve kabiliyete sahiptir.Vatandaşlarımızın huzurunu bozan ve yasadışı davranış içine giren hiçbir kimseye taviz gösterilmeyeceğinden Kilis'li hemşehrilerimiz emin olmalıdırlar. Son günlerde meydana gelen bazı olayların,vatandaşlarımızı tedirgin etmek, ilimizde istikrarsız bir ortamın oluşmasına, halkın birlik ve beraberliğini bozma amacı güttüğü aşikardır.” diyerek Kilis'lileri sağduyulu olmaya ve tahriklere pirim vermemelerini dile getirmiştir.
Ki; böylesi bir açıklamaya gerçekten Kilis'in ihtiyacı vardı diyebilirim.O bakımdan yapılan bu
çağrının yerinde olduğunu ve vatandaşlarımızın hiçbir endişeye mahal vermemeleri gerektiğini düşünüyorum.
Aynı toplantıda söz alan Belediye Başkanımız Hasan Kara da;
”Kilis'li hemşehrilerimizin hiç yok-tan sebeplerle Suriyeli misafirlerimizle karşı karşıya getirilmeye çalışıldığını,dolayısiyle de, Kilis'lilerin bu algı operasyonuna ve de provokatörlerin oyununa gelmemelerini” dile getirişi, yerel basınımızda yer alan bir diğer önemli mesaj olmuştur.
Sözün özü;
Kilis, her ne kadar bir Suriye kenti görünümü verse de,Türkiye Cumhuriyetinin güzide
illerinden biri olduğu gerçeğini, hiçbir olay ve yaşananlar değiştirmeyecektir. Yapılan bu açıklamalar dan aldığım güçle de, tıpkı benim gibi tüm hemşehrilerimin de rahat olmaları gerektiğini ve yaşamlarını bu doğrultuda sürdürmelerinin özellikle altını çiziyor, iyimserliğimi muhafaza ederek bugünkü birlikteliğimi burada noktalıyorum.
Esen kalın.....
|