Kilis Yardımlaşma derneği  

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

 Orhan SELEN

Devamı

            "GÜVENSİZLİK BAŞLAYINCA DOSTLUK KAYBOLUR"
                                                                                         Epicure


           Bir bireyin içinde bulunduğu ortama duyduğu güven ve o ortamın öngörülebildiğine yönelik kontrol duygularının temel taşları  bebeklik döneminde atılır. Çünkü insan dünyaya geldiği andan itibaren belli bir sistemle varlığını sürdürme ihtiyacına sahiptir. Bu ihtiyaçlar sevgi, ilgi görme, uyku, beslenme, iletişime geçme gibi kendini gösterir.

           Güven dediğimiz zaman, bir çok konuda kendimize, bir başkasına inanma, yani inanmaktan kaynaklanan bağlanma duygusu akla gelir. Güven kendini bir çok aşamada gösterir. Örneğin, bireylerin birbirine olan güven duyguları, sosyal ilişkilerde ortaya çıkan güven duygusu ve hizmet sektöründe müşteri ile ilgili kurulan ilişkiler olarak sayabiliriz.

           Aslında güven duygusunun asıl hedefi, kişinin kendini güvende hissetmesidir. Daha doğrusu kaygı ve korkulardan arınmasıdır. Bu duyguyu uzmanlar,"Sosyal-duygusal ve psikolojik açıdan güven duygusu" olarak yorumlamaktadırlar. Ayrıca, güven kelimesini gelişim gösteren bir davranış biçimi olarak da tanımlamaktalar.  

           Peki insanlara nasıl güvenilir? Ne kadar güvenilir? gibi sorular halk arasında sık sık söylenir. Yine uzmanlara göre, güven üç temel üzerinde ele alınmıştır. Birincisi sevgi, ikincisi saygı, üçüncüsü sadakattır. Saygı duyulduğumuzu, sevildiğimizi ve buna koşulsuz olarak inanmamız, karşımızdaki kişinin bize karşı sorumlu olduğunu hissettirmektedir. Bu duygu da bizlere güvenli olduğumuzu gösterir.

           Her ne kadar güven ve buna bağlı tutarlık ihtiyacını  sadece bireylerin birbirine olan özel ve sosyal ilişkilerle tanımlamak eksik olur. Çünkü bir insana olduğu gibi, iş sahasında bir şirkete, bir hükümete, bir markaya güvenmek ve benzer bir yapıyı içine almakta şarttır. Saymış olduğumuz tüm bu ilşkilerde güveni sağlayabilmek için süreklilik ve tutarlılık düşüncesine sahip olmak gerekiyor.

          Hizmet sektöründe, hizmet sunanlar için müşterinin memnun edilmesi, yaşadığı deneyimi başkalarına da tavsiye etmesi de unutulmamalıdır. Bu nedenle de müşteride oluşması istenen ve oluşturulmaya çalışılan bağ sadakattır. İşte burada öne çıkan en önemli konu, yani sadık olmanın baş koşulu güven ve inançtır.  

          Müşterinin sadakatının kazanılması için başta yenilikçilik, yaratıcık, müşterinin beklenti ve ihtyacını doğru okuyabilme ve iyi takip edebilmek son derece önem taşımaktadır. Ancak bu adımların atılmış olması tek başına yarar sağlamıyor. Atılan tüm bu adımları bir düzende tekrarlamak, birlik ve beraberlik içinde devam ettirmek gerekmektedir.

          Her ne şekilde olursa olsun, güven duymak bir nevi sorumluluktur. Bu sorumluluk onu güçlü kılmaya iter. Çünkü insan bilir ki, güvendiğini  hem sever hem de ona saygı duyar. O nedenle güven duygusunu üç temel noktada ele almak gerekiyor. Bunlar Sevgi, Saygı ve Sadakat'tır.

          Hoşca kalın..