Hayatımızda yanımızda olduğunu bildiğimiz dostlarımızın olduğunu bilmek kadar güzel bir şey yoktur.
Güveneceğimiz birilerinin olması, ‘dost’ adı verdiğimiz insanların sadece iyi günümüzde değil, kötü günümüzde de yanımızda olduğunu görmek de ayrı bir mutluluk.
Yitirilen değerlerimize üzülürken bakmışsınız bir gün bir rahatsızlık geçirmişsiniz ve sizin için endişelenen dostlarınız gerek telefondan, gerekse bizzat yanınıza gelerek size geçmiş olsun dileklerini sunuyor.
Kimi elinden gelen iyiliği yapmak için sırada bekliyor. Kimi zamanının büyük bir bölümünü harcayarak size vakit ayırıyor.
Kimi yapmanız gereken işlerin sorumluluğunu bilerek aynı özen ve itinayla sizin yerinizi aratmamaya çalışıyor.
Simdi diyeceksiniz ki hep kötü günleri yazmışsın, hiç iyi gününde dostun yanında olmadı mı?
Ben dostlarımı hep kötü günümde tanımışımdır. İyi günümde zaten herkesle dostluk ve arkadaşlık ederim.
Ama kötü günümde gözümün yaşını silmeyi becerebilen, yakınımda olup derdimi dinleyebilen, benim için endişelendiğini gördüğüm kişidir gerçek dostum.
Ve onlar karanlıkta bir mum gibi ortaya çıkarlar.
Yön vermek isterler göremediğim noktalara ve o mumların verdiği ışık beni aydınlığa doğru götürür.
Onlar bu aydınlık için ekstra hiçbir şey talep etmezler.
Onlar belki de unuttuğumuz birçok iyiliğimizin karşılığı, belki de yaptığımız bir iyiliğin hâlâ unutulmadığını gösterirler. Ve sayısını bilemeyeceğimiz kadar çokturlar.
Ben de o gün sevinirim. Ne para, ne pul yapmışım bu dünyada. Ama en güzel dostlukları yığmışım bir tarafa diye. Hayat aslında onlarla güzel, onlarla değerli...
Ve iyi, kötü günümde yanımda olan bütün güzel dostlarıma buradan teşekkür etmek istiyorum. İyi ki varsınız.
Hayat sizlerle çok daha güzel...
|