Sevgili okuyucular, biz Türk halkı hakikaten zeki bir milletiz.
Hani otursak bir anda hiç olmayacak bir buluşu bile icat edebiliriz.
Ama nedense hep dahiyane fikirlerimiz kurnazlıkla karışınca ortaya bazen öyle manzaralar çıkıyor ki şaşırmamak elde değil.
İşte, okurken güldüğüm ve sizlerle paylaşacağım bir haber:
Bartın cezaevinin bahçesine 2 güvercin uçarak gelir... Sırtlarında bulunan bir cisim göze çarpar ve hapishanenin bahçesinde güvercinler yakalanır... Güvercinler casusluk yapmak amacıyla bahçeye konmuştur... Sırtlarına bağlanmış 2 adet cep telefonu ve bataryasıyla kendini ele veren 2 güvercin incelenmeye alınır, ifadesi alınır gibi...
Kanatları açılır, SİM kartlar incelenmeye alınır. Cezaevi karakoluna götürülen güvercinler ordada incelenmeye alınır, resimler çekilir ve Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlatır.
Güvercinler mahkemeye çıkarılmaz belki, ama şaşkın oldukları her hallerinden belli, tutuklu mu, yoksa tutuksuz mu yargılanacakları da işin esprisi diyelim.
İşte, Türkiye’de sonunda bu da gerçekleşti. Güvercin uçuverdi, kanadın açıverdi, ama yakayı da ele verdi.
Bakalım bu olay nasıl sonuçlanacak?
İkinci haber de Şanlıurfa’dan... Ama okuyacağınız haberler diğeri gibi gülümsetmiyor. Sözde insan denilen kişilerin bir kediye yaptığı vahşet ötesi bir olay. “4 bacağı vücudundan kesilen kedi çırpınarak öldü” diye devam ediyor haber. İşin en çarpıcı tarafı, aynı yerde daha önce 3 kedinin de aynı şekilde öldürüldüğünün ortaya çıkmasıydı. Nasıl bir vicdan taşıyor bu kişiler bilmiyorum. İnsanlığın bittiği, Allah korkusunun yittiği bir dünyada yasıyoruz artık. Bir minik hayvanın gözlerini oyarak ayaklarını vücudundan keserek eziyet etmek nasıl bir sadistliktir?
Uçuncu olay ise bir kamyonun gelip bahçedeki 300 güvercini ezme haberi... Ve bu suç olarak görülmüyor. Onların da bir canlı olduğu düşünülmüyor. Adı kaza oluyor!
Çöp kamyonlarına atılarak toplanan köpekleri hatırlar mısınız bilmem. O vahşeti yıllar önce izlerken insan olduğumdan utanmıştım. Sadece bakıp izlemekle kalıyoruz. Birkaç hayvan derneğinin cabası dışında hiç kimsenin bir şey yaptığı yok. Bu konuda hassas olmak gerek. İhmal, suç görüldüğünde de gerekli cezalar verilmesi gerekir.
Türkiye’de hayvanlara şiddet olarak okuduğumuz bu haberler gerçekten çok çirkin.
Toplum olarak nereye gidiyoruz? İçinde vicdan taşımayan sözde insanlarla bu dünyada yaşamak zorunda bırakıldığımız, yasaların bile nasılsa hayvan olarak gördüğü için cezasız bıraktığı toplumumuzda, sadece avuç içi kadar hayvan severlerin ve derneklerin yurtdışındaki mahkemelere giderek çare aradığı bir Türkiye’de yaşıyoruz... Yazık!...
|