Nâzım Hikmet Şeyh Bedrettin Destan’ında:
“ Tarihsel, sosyal, ekonomik şartların
zarurî neticesi bu!
deme, bilirim!
O dediğin nesnenin önünde kafamla eğilirim.
Ama bu yürek
o, bu dilden anlamaz pek.
O, «hey gidi kambur felek,
hey gidi kahpe devran hey» der.”
Açıkçası biz de biliyoruz ama…
En çok neye üzüldüm biliyor musunuz? Umut dolu çocukların ve sevgi dolu kadınların sonuçlar kesinleştiğinde, yaşla dolan gözlerine… Hayal kurmayı unutacak çocuklara… Fabrikasız kalacak ülkeme… Eğitimde sıfırın altına düşecek olmaya… Artık “Umut” ve “Onur” kavramlarının birer isim olarak kalacak olmasına…vb…
Yazık ki:
Artık evde satılacak bir şey kalmamış
Evde işsizlik diz boyu
Evde para yok
Evde huzur yok
Evde nefret var
Evde nüfus kalabalık
Üstelik işsizliğe rağmen en az beş çocuk var
Evde denetim kalmamış
Evde adalet yok
Evde şeffaflık yok
Evde eğitim de sağlık da yalnızca parası olana
Ama artık evde yeni bir söylem var
“Padişahım çok yaşa”
Yazık ki bu toplum kul olmayı seçti… Seçimleri nedeniyle çok mutlular…
Nâzım’ın dediği gibi bu yürek tüm bu olanları anlayamıyor bir türlü… “İnsanlık” nerede kaldı peki?...
«hey gidi kambur felek,
hey gidi kahpe devran hey»
Arzu KÖK
|