Kilis Yardımlaşma derneği  

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

 Orhan SELEN

Devamı

           "ÜŞÜMEK SONBAHARINDA ESKİ ÇINARLARIN 
            UZADIĞI YERDE GİZLİCE AKŞAMLARIN
            BAŞLAYIP ADETA KENDİNİ DİNLEMEYE
            KAFESLERİN ARDINDAN BOL GÖZLÜ BİR KADIN
            ANSIZIN GİYDİRİLMİŞ İPEK FERACEYE."
                                                                                 Atilla İlhan


             Bizans döneminde "Kuparates" adıyla anılan ve Baltalimanı'ndan İstinye'ye kadar uzanan genİş bir araziyi kapsayan bir servi ormanı olan bu günkü Emirgan Korusu'nun ismi, 4.ncü Murat'ın İran seferinden dönerken yanında getirdiği Emirgune'nin oğlu Tahmasb Kulu Han'dan gelmektedir. 

              Sarıyer'e bağlı olan Emirgan Korusu, İstinye ve Rumelihisarı ile komşu durumdadır. Çok eski bir yerleşim birimi olmayan Emirgan'a Bizanslılar Rumca'da 'serviler' anlamına gelen Kiparodis adını vermiştir. Zaten bu yöreye bu ismin verilmesinde kuşkusuz servi ormanları ile kaplı olması etkili olmuştur. Daha sonraları bu yöreye Hümayun katiplerinden Ahmet Ferudun Paşa bir köşk yaptırmış ve Köşk'ün bahçesi dilden dile dolaşmıştır. Bunun üzerine bölgeye 'Ferudun Paşa Bahçeleri' denilmiştir. 

              İstanbul'un günü birlik gezilerinin yapıldığı en güzel ve en dinlendirici yerlerden biri Emirgan Koruluğu'dur. Gerek semtin tarih kokan sokakları, gerek piknik yapılacak olan bahçeleri ziyaretçilerine cömertçe kollarını açmaktadır. 472 bin metre karelik bu korunun içinde iki adet su göleti bulunmaktadır. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilen ve de halka açık olan Sarı Köşk, Pembe Köşk ve Beyaz Köşk tüm ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir 

              İstanbul Boğazı'nda bir tepenin yamacına kurulmuş olan Emirgan Koruluğu'na iki yerden girişi vardır. Birincisi semt içerisinden yüksek sayılan duvarlar arasından açılan kapıdan, ikincisi ise deniz tarafındaki süslü bir kapıdan  girilmektedir. Koruya girer girmez, bizleri karşılayan değişik türde ağaçlar ve çiçekler ile farklı ses tonlarında yoğunlaşan kuşlar, hep birlikte hoşgeldiniz derler. Özellikle şehrin yoğun gürültüsünden ve stresinden uzaklaşarak kendimizi bir huzur bahçesinde bulmuş oluruz. 

             Almış olduğum bilgilere göre, Emirgan Koruluğu'nda 120'yi aşkın bitki ve ağaç türü bulunmaktadır. Bunlardan bazıları Halep çamı, Japon kadife çamı, sahil çamı, fıstık çamı, veymut çamı, Londra çamı, kayın, dişbudak, sabun ağacı, salkım söğüt, Macar meşesi, köknar, kaymak ağacı, Kaliforniya su sediri gibi ender bitki türleri bulunmaktadır. 

              Emirgan Korusu'nda ağaç ve kuş seslerinin yanı sıra, bir tarafta rengarenk ördeklerin yüzdüğü havuzu izlerken, ağaç yapraklarının arasından süzülen güneş ışıkları da, bizlere ayrı bir şevk ve mutluluk vermektedir. Hatta Emirgan Korusu içinde gezi ve tur yapıp dışarı çıktığımızda, rahatlamış bir vücut ile dinlenmiş bir beynimiz olduğunu rahatça hissederiz. 

               Diğer taraftan, Emirgan Koruluğu'nda yudumlanan Emirgan çayının tadı ve lezzeti bir başkadır. İstanbul'da çay içilecek denildiği zaman, ilk akla gelen yer Emirgan Koruluğu'dur. Çünkü hem temiz havayı teneffüs etmek hem de Boğaz'ın güzelliğini seyretmek, belki de burada çayın tadına başka bir anlam vermektedir. 

               Hoşça kalın...