Kilis Yardımlaşma derneği  

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

 Orhan SELEN

Devamı

Ramazan Düşünceleri

            "GENÇLERİN AYNADA GÖREMEDİKLERİNİ, YAŞLILAR BİR TUĞLA PARÇASINDA OKURLAR"
                                                        Büyük Düşünür Hazreti Mevlana


             Ramazan ayının bizlere bahşettiği en güzel değerlerden biri de yaşlılara ilgi göstermek, onu sevmek ve saymaktır. Evde kaldığımız şu sıralarda, nasıl ki suyumuzu ekmeğimizi hazırlayıp sofraya birlikte oturmak kutsal bir olaysa, yaşlılarımızın gönlünü almak onlarla ilgilenmek de, kutsal bir değer taşımaktadır. Kim bilir belki de, gerek sokağa çıkma yasağı, gerekse Ramazan ayının girmesi ile yaşlılarımızın kıymeti daha da artacak ve kaybolmaya yüz tutmuş olan saygı ve sevgilerimiz tekrar canlanacaktır.

           Son yüzyıla kadar edebiyat ve sanatın konusu olan yaşlılık, artık bilimsel olarak bir bilgi alanı içinde incelenmeye başlamıştır. Yaşlılık psikolojisi üzerine araştırmalar yapılmış ve yaşlanmanın nedenleri, sonuçlarını inceleyen, hatta nedensel ruhsal ve toplumsal yönlerini araştıran bir bilim dalı olarak ortaya çıkmıştır.

           Evde kalan yaşlılarımıza gereken her türlü ilgiyi göstermemizin yanı sıra, yaşlanma sürecinin de ele alınması ve bunun üzerinde durulması gerekmektedir. Bunlardan birincisi biyolojik süreç, ikincisi sosyolojik süreç, üçüncüsü de psikolojik süreçtir.

             Biyolojik süreçte, yaşlılarımızı fizyolojik olarak kendini düzenleme, onarma, çevreye uyum sağlama kapasitesini zamanla azaltan bir değişim süreci olduğu için, evde kaldığı sürece vücut egzersizi yapmasını sağlamalıyız. Aile bireyleri olarak bizler onunla kaynaşma yoluna giderek onu daha faal hale getirmemiz gerekir.

            Sosyolojik süreçte, yaşlılarımızın toplumsal ve aile yaşantısında önemli değişikler olur. Prestij, yakın ilgiler, arkadaşlar, saygınlık ve sosyal destek azalır. Bu nedenle yaşlılarımızın yeterli ve etkin olarak yaşamının zorlaşmasını  göz önünde tutarak, ara ara ona karşı saygı ve sevgimizi arttırmalıyız. Ayrıca aile bireyleri olarak onun sevdiği kitapları hatırlayıp, kitap okumasını sağlamalıyız.

            Psikolojik süreçte ise, yaşlılarımızın davranış özelliklerinin değişmesi, geçmişe özlem, geleceğe güvensizlikten kaynaklanan korku, kaygı ve üzüntü hissi ortaya çıktığını görürüz. Çok önem arzeden bu konuya ciddi bir şekilde eğilim göstermemiz gerekir. Öncelikle yaşlımızın, aile bireyleri olarak bizlerin yanında kalmasının bizlere güç verdiğini ve her konuda bizlerin yanında olduğunu ona hissettirmeliyiz. Ayrıca çocuklarla devamlı kaynaşması için küçük projeler hazırlayıp, onlarla oyun oynamalarını sağlayacağız. En önemlisi de ona her zamanınkinden daha fazla ilgi göstereceğiz.

            Yaşlılarımızla aynı sofrayı paylaşırken, gönüllerimizi de aynı duygularla paylaşmayı unutmayalım. Çünkü onlar, biziz, sizsiniz ve Yaradan'ın en sevdiği canlı varlıklarız. Şu sıkıntılı günlerimizde onların gönlünü almaktan başka mutluluk, ne olabilir ki...Belki de kim bilir, gerek sokağa çıkma yasağı, gerek Ramazan ayının girmesi ile yaşlılarımızın kıymeti daha da artacak ve kaybolmaya yüz tutmuş olan saygı ve sevgilerimiz tekrar canlanmaya devam edecektir.

             Haydi hep birlikte önce kendimizi sevelim, daha sonra yaşlılarımızı sevelim, bir de dünyada var olan her şeyi (iyi-kötü, güzel-çirkin) sevelim dileklerimle tekrar mübarek Ramazan'ınızı kutluyor ve "RAMAZAN DÜŞÜNCELERİ"nin bir başka güzelliğinde yeniden buluşalım diyorum.

           Hoşça kalın...