Kilis Yardımlaşma derneği  

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

 Orhan SELEN

Devamı

                        

         "YÜZÜM ŞEN, HATIRIM ŞEN, MECLİSİM ŞEN, MEVKLİM GÜLŞEN
         DİLİM ŞEN, HEM-REVİM ŞEN, HEM SERİM ŞEN, HEM DEMİM RUŞEN
         NASIL ŞEN OLMASIN GÖNLÜM BU BEZM-İ İYŞU İŞTRETTE
         İÇEN ŞEN, SÖYLEYEN ŞEN, DİNLEYEN ŞEN, YARU AĞYAR ŞEN." 


         Türk Sanat Musikisi'ni oluşturan her güfte ve her bestenin kendine özgü bir hikayesi vardır. Güzel sözcükleri şiirlerde gösteren şair, her yaşamış olduğu olaylardan ilham alır ve onu süslemeye çalışır. Özellikle bu olayların içinde, aşk ve sevgi etkenleri varsa bu ilhamlar bir pınar gibi akar gider. Bestekarlar ise, bin bir ilhamla işlenmiş olan bu şiirleri, kendi duygu ve düşüncesini de katarak onu daha güzel bir beste haline getirir. Şayet şairin ele almış olduğu hikaye çok duygulu ise bestekar da onu duygusal bir çerçevede ele alır.

        Şimdi Atatürk'ün isteği üzerine Bestekar Bimen Şen tarafından bestelenen "Yüzüm Şen, Hatıram Şen" şarkısına geçmeden önce, Bimen Şen'in hayat hikayesine bir göz atalım. Zamanın büyük bestekarı Hacı Arif Bey'den ders alan ve onun başlattığı yolun takipçisi olan Bimen Şen, hem tanınmış bir ses sanatçısı hem de usta bir bestekar vasfına sahiptir. Hemen hemen bütün eserlerinde kendi kudretli ve kabiliyetinin sesi duyulur. Ayrıca özellik taşıyan bu eserleri, hüzün ve elemin bir ifadesi olarak doğrudan gönüllere akseder.

        Bestekar Bimen Şen'in bir başka özelliklerinden biri de hayatı boyunca hiç nota bilmediğidir. Kendi eserleriyle ilgili olarak bir gazeteye verdiği cevapta, herhangi bir musiki aleti kullanmadığı, aynı zamanda nota bilmediğini, eserlerini ise başkaları notaya aldığını söylemiştir. Onun böylesine bir ayrıcalık gösteren bu kabiliyeti, Türk Musikisi'nde üstün bir değer taşıdığını ortaya koymuştur.

        Hepimizin bildiği üzere Ulu Önder Atatürk, Türk Musikisi'ne aşina olmuş bir liderdir. Musikimizin gelişmesine her zaman destek çıkmış, bestekar ve ses sanatçılarla devamlı birlikte olmuştur. Bimen Şen'in beste ve sesini çok taktir eden Atatürk, onu zaman zaman Dolmabahçe Sarayı'na çağırmıştır. Yine Dolmabahçe Sarayı'nda bir meşk sırasında Bimen Şen'e seslenerek, "Bütün eserlerin çok güzel, ancak hüzün ve elem dolu. Neden neşeli bir şarkı yapmıyorsun?" demesi üzerine Bimen Şen, bu isteği yerine getireceğini ifade ederek oradan ayrılır. Aradan bir hafta geçer geçmez istenilen şarkıyı tamamlar ve Atatürk'ün huzuruna çıkarak kendi sesiyle bestelemiş olduğu şarkıyı icra eder. Böylece Dolmabahçe Sarayı'nın o muhteşem salonunda söylenen "Yüzüm Şen, Hatırım Şen, Meclis'im Şen" eseri, hem Ulu Önder Atatürk hem de musiki meclisi tarafından çok beğenilir.

         İşte Türk Sanat Musikisi'nin büyümesine, değer kazanmasına öncülük eden Ulu Önder Atatürk'ü ve muhteşem besteleriyle musikimize güzel eserler kazandıran Bimen Şen'i rahmetle anıyor, Türk Musikisi'nde iz bırakan eserlerin bir başka güzelliğinde yeniden buluşalım diyorum.

         Hoşça kalın...