Kilis Yardımlaşma derneği  

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

 Orhan SELEN

Devamı

 


          

 "DÜNYA TÜKENİR YALAN TÜKENMEZ"
                                                                         Atasözü


           Hepimizin bildiği üzere yalan, bir hayatı gizlemek suretiyle uygun olmayan davranış girişiminde bulunmaktadır. Bu girişim sözel yolla ya da jest yoluyla da olabilir. Sosyal bir davranış şekli olan yalanın amacı, başkalarını aldatmaktır. Aldatmak ise, saklamak gizli tutmak demektir. Aldatma ve dürüst olmayan davranışlar sağlıksız toplumlarda ortaya çıkmış olan bir kavramdır. Aynı zamanda tamamen egosal bir tepkidir.

           Ayrıca yalan, kendi içinde bir çok anlama da gelmekte olup, hata ve yanlış sözden ayrı kandırma içeren bir eylemdir. Bazen konuşma sırasında yanlış ve hatadan ayrı olduğu söylense de, bunların yerine söylenebiliniyor. Yine yalan, doğru olmadığı bilindiği halde, niyetle söylenmiş yanlış söz de olabiliyor. Ama her yanlış söz yalan olamaz.

            Yalan neden söylenir? Bazı bilim adamlarına göre, ceza, kayıp korkusu, zarar görme ve amaçlı olarak söylenmektedir. Özellikle kişi kendini zayıf ve çaresiz hissediyorsa yalana başvurur. Bu anlamda çaresizlik, yani başka bir çıkar yol bulmadığı zaman, yalan söyleme yoluna gider.

          Yalanın sosyal hayatımızdaki yeri nedir? Yalan söylemek artık hayatımızda yediğimiz ekmek, içtiğimiz su, sevgiyi paylaştığımız kadar doğal karşılamakta, hatta bu ihtiyaçlarımızla iç içe geçmiş durumdadır. Küçüğümüz büyüğümüz, yaşlımız gencimiz, hepimiz bir şekilde yalan söylemekteyiz.

          Yalanın aşk üzerindeki etkisi de vardır. Aşkta kaybetme korkusu ile söylenen yalanlar ikili ilişkilerde tehlikeler yaratabilir. Özellikle hayal kırıklığı ile noktalanan bu olumsuz duygular, genellikle bir beklenti zemini üzerinde oluşmaktadır.

         Yalanın diğer bir yönü de aldatma duygusudur. Birinin bir başkasını fiziksel, davranışsal, düşünsel olarak aldatmasından çok daha derin bir şekilde 'kendini aldatması' haline de gelmektedir. Bu nedenle bireyin kendisine saygısı ne kadar az olursa, yalan ve aldatma eğilimi o kadar daha fazla olur.

         Aslında herkes günlük hayatında zaman zaman yalan söylemektedir. Buna genellikle kaybetme korkusu ve başarılı olma tutkusu yol açmaktadır. Başarılı olma tutkusunun yanı sıra, yalana yol açan en belirleyici unsur her türlü korkudur. İnsanlar yalan söyleyerek kendilerini bir şekilde garanti altına aldıklarını iddia etmektedir. Nasıl olsa yalan, en kolay ve bedava olan bir duygu şeklidir. Atalarımızın belirtildiği gibi, "Dünya tükenir yalan tükenmez" diye ne kadar güzel ifade etmişler.

         Hoşça kalın...