Kilis Yardımlaşma derneği  

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

 Orhan SELEN

Devamı

         “NİHANSIN DİDEDEN EY MEST-I NAZIM
           BANA SENSİZ CİHANDA CAN NE LAZIM
           BENİM SENSİN FELEKTE ÇARE SAZIM
           BANA SENSİZ CİHANDA CAN NE LAZIM.”
                                                                    Söz: ?
                                                                Beste : Hacı Faik Bey


         Ulu Önder Atatürk, vatan ve millet sevgisinin üstünlüğü ile tanınan, bu sevgisi sayesinde tarihi başarılara imza atan bir liderdir. Tarihi  başarılarının yanı sıra, her türlü sosyal etkinliklere de önem vermiş bilim, sanat, eğitim dallarının daha da gelişmesine destek sağlamıştır. Özellikle Türk Sanat Musikisi üzerinde araştırmalar yaparak, gerek bestekarları, gerekse şair ve sanatçıları el üstünde tutmuştur.

         Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Sanat Musikisi’nde sevdiği ve dinlemeye doyamadığı bir çok şarkılar vardır. Bu şarkılar icra edilirken, sadece dinlemekle kalmamış, okunan eserin bestekarı, şairi ve saz sanatçıları üzerinde yorum yaparak onlardan bilgi toplamıştır. Ayrıca makamlar üzerinde de araştırma yapmış ve önem arzeden musiki meclislerinde, eserlerin hangi makamda okunması hususunda öneriler getirmiştir. Bu konuda gerek bestekarları, gerek şair ve sanatçıları dinlemek suretiyle, onlara her zaman destek olmuştur.

          Diğer taraftan sanatın yerini ve önemini temelden kavramış olan Atatürk, bir çok konuşma ve söylevlerinde, Türk Sanat Musikisi üstünlüğü içeren düşüncesini her yerde dile getirmiştir. Hatta, bilim adamlarıyla yaptığı toplantılarda, sanatçıların da bulunmasına özen göstermiş ve de bu konuda kalıcı önerilerde bulunmuştur.

         Ulu Önder Atatürk’ün Türk Müziği’ne değer verdiğine dair bir çok toplantıları ve anıları vardır. O’nun 1937 yıllarında Türk Müziği’ne vermiş olduğu bir anısını hep birlikte görelim:

          “Bir gün Bestekar Tanburi Selahattin Pınar, Ses Sanatçısı Müzeyyen Senar’ın evine giderek, Atatürk’ün davetlisi olarak Bursa’ya onun yanına gideceklerini bildirir. Bu güzel davet üzerine beraberce Bursa Çelik Palas Oteli’ne giderler. Çelik Palas Oteli’nde, Müzeyyen Senar saz grubunun yanında olmak istese de Atatürk’ün U şeklindeki masasında bulunan Celal Bayar’ın yayına oturtulur. Kısa bir sohbetin ardından, önce Hicaz makamındaki şarkılara geçilir ve Müzeyyen Senar şarkıları icra etmeye başlar. Daha sonra Selahattin Pınar, bir Hicazkar taksim yapar. Müzeyyen Senar’da bunu takiben Lavtacı Ovrik’in aşağıdaki Hicazkar makamındaki şarkısını okur.

            MESTİM BU GECE SEN DE BANA MEST OLARAK GEL
            PEYMANE-I ŞEVKİM GİBİ SEVDA OLARAK GEL
            BİLSEN NE KADAR DÖKTÜ FİRAKINLA GÖZÜM YAŞ
            EY ŞUH, ŞU SOLAN RAYİMİ GÖR DE SOLARAK GEL.

            Bu şarkı bitince, hem sözleri hem de nağmeleri Atatürk’ün çok ilgisini çeker. İşaret ederek bir daha söylemesini ister. Bu istek üzerine Müzeyyen Senar bir daha okur. O sırada Atatürk dalıp gitmiş ve bu şarkıyı çok çok sevmiştir. Şarkı bitince, tekrar işaret ederek bir kez daha söylemesini buyurur. Müzeyyen Senar üçüncü defa okumaya başlayınca, Atatürk yüksek sesle ona refakat etmeye başlar.”

            İşte, atmış olduğu her adımda Türkiye için yeni dönemler başlatan, bilgi ve sanatta çağdaş medeniyet düzeyine erişme ilkesini gerçekleştiren ve tüm bunların yanı sıra, Türk Sanat Musikisi’ne de derinden ilgi gösteren Ulu Önder Atatürk’ü rahmet anıyor ve O’nun bir başka görüş ve düşüncesinde yeniden buluşalım diyorum.

            Hoşça kalın…