Kilis Yardımlaşma derneği  

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

 Orhan SELEN

Devamı

        “ALLAH HİÇ BİR İNSANA HEPSİ SENİN OLSUN DİYE PARA VERMEZ. ŞEFKAT, MERHAMET VE SEVGİ PARASAL DESTEKLE YAPILIRSA, ASIL ZENGİNLİK ODUR."                                                                                          Uzman Sözü

         Mal ve hizmetlerin değiş-tokuşu için kullanılan araçlardan en yaygın olanı paradır. Ancak para, dünyanın en tehlikeli eğitim araçlarından biridir. Parayla ilgili olarak, yalnızca sahip olmak amacıyla kurulursa ne kadar paraya sahiplenirseniz sahiplenin gerçek bir mutsuzluk kaynağı olur. Çünkü sahiplenmek arzusu öyle bir doyumsuzluk ifade eder ki, neye sahiplenseniz, "sahiplendiklerim benim" der yenilerine bakarsınız. Ne kadar çok paranız olursa o kadar çok korkar, kaybetme korkusu içinde yaşarsınız. Yapacağınız insancıl görevler unutulur.

        Oysa paraya başka bir açıdan baktığımız zaman, onun insanlık için değerli yollar açan, hastalara ilaç, öğrencilere burs, yoksula yatak, yorgan, hırka olan, önemli yararlar sağlayan, acıları dindiren, yüzü güldüren bir araç olduğunu görürüz. Para insanın en büyük imtihan yollarından biridir. Paranın yokluğunda imtihan olmak kolaydır. Az veya çok bir yol bulur geçinirsiniz. Paranın varlığı ise insana ağır bir sorumluluk yükler. Çünkü Allah hiç bir insana hepsi senin olsun diye vermez. Allah'ın verdiği her nimette, sahip olduğumuz her şeyde başka insanların payı ve hakkı vardır.

        Paranın araç mı, amaç mı olduğunu öğrenebilmek, bilincine varabilmek, parayı hem kazanabilmek hem de kazandırabilmek için neler yapmamız gerekir, ona bir göz atalım. Öncelikle namuslu, vicdanlı ve akıllı yollar bulmamız şarttır. Çünkü kazanılan para ile hayır yapmaya, hizmet etmeye yöneldiğimiz taktirde, istediğimiz hedefe ulaşırız. Özellikle başkalarının mutluluk ve sevincine ulaşan yollar açabiliyorsak, işte o zaman dünyasal imtihanı da başarı ile vermiş oluruz.

        Para insanlarda iki türlü etki yapıyor. Bazılarının egosunu kabartıyor, bencil ve megaloman bir insan haline sokuyor. İnsanlarla ilişkileri sertleşiyor. Özellikle "Ben zenginim" diye herkese yukarıdan bakıyor. Biraz para kazanınca kendinin her şeyi bildiğini, başkalarının bilmediğini zannediyor. Doğuştan ya da fakirlik günlerinden kalan tevazü kırıntıları varsa onlar da tükeniyor. En kötü tarafı ise, fakiri fukarayı hor görüyor. Akrabaları dahil bir kısım insanlardan kopup zenginlerle arkadaşlık yapıyor. Bu dumda "ben" duyguları büyüdükçe birlik duyguları zayıflıyor. Çevremizde bu  ve buna benzer bir çok kişileri görebiliyoruz.

        Peki para nasıl değerini bulur. Öncelikle yukarıda belirtmiş olduğum gibi,"Allah hiç bir insana hepsi senin olsun diye vermez para" düşüncesinden yola çıkarsak, paranın asıl değerini anlamış oluruz. Para hiç kimsenin hakkına dokunulmadan, yasalara ve ahlaki kurallara uygun kazanıldığı zaman bir değer ifade eder. Amaç olmaktan çıkarılıp başka insanlara hizmet için bir araç olduğu değerini bulur. Ülkenin, dünyanın ve insanlığın gelişmesi yolunda ufuklar açmak için kullanılırsa asıl gerçek hedefine de ulaşmış olur.

       İşte her ne şekilde para sahibi olursak olalım, öncelikle "ben” duygusundan kurtulup akrabalara, dostlara karşı birlik içinde hareket etmemiz gerekiyor. Ayrıca fakir, fukarayı gözetip ihtiyacı olana yardım elimizi uzatalım. Unutmayalım ki, şefkat, merhamet ve sevgi parasal destekle daha büyük hizmete dönüşür.