Sanıyorum, gerçekte erkek olan kişileri, birer rumuz halinde,kadın isimlerileriyle kaydettiğimi düşünüyordu. Eğer böyleyse,bu çok yanlış zannından dolayı ona ateş püskürtecektim. Bu yönde bir lafını veya İmasını bekliyordum ama,inadından yapanıyordu .
Oysa kızgınlıktan doğan sözleri öğlesine yakıcı ve ağırdı ki,alıp başımı gitmek istiyordum . Beni ölesiye sevdiğini bildiğim için,buna dayanamazdı. Ama yapamıyordum. Hem böyle bir şeye gücüm yoktu,hem de gitmemi kırıldığıma değilde, suçluluğuma yorardı. Sevgi ve kıskançlık bir araya gelinceneler neler yapılmazdı ki.. Bunları elbette biliyordum. Bütün gücümü kullanarak o kişilerin sırrını çözmeye çalışıyordum.
Bilemiyordum o bayanların Karabük’te mi, yoksa Ankara’da mıolduklarını. Kimseye de derdimi anlatamıyor,açamıyorumdumöğlesine yalnız ve perişan haldeydim ki..
Bir gün eşim işe gittikten sonra ,cesaret edip onun çalışma odasına girdim.Bütün belgeleri ve makbuz yığınlarını elden geçirdim tek tek .Ama o makbuzu bulamadım.Onların içinde yoktu; görebilirim düşüncesiyle gizlemişti demek.
Aradan üç ay geçmişti. Ekimin sonlarıydı. Evde yalnızdım. Pencereden bakarken, gözlerim düşen yapraklarda, aklım ise o makbuzdaydı. Birden Sulhiye ablayı hatırladım. O na sarı Sulhiye derlerdi. Sarı ve yeşili çok severdi kıyafetlerinde hep bu renkler hakim olurdu. Yapraklar da artık bu renklere bürünmüştü. Her konuda bilgi sahibi idi.Valilikten emekliydi.Bu konuda ondan yardım isteyecektim.
Kalkıp toparlandım, hemen harekete geçtim. Telefon açarak onu görmek istediğimi söyledim.Nasıl sevindi anlatamam.Çok güzel sohbetlerimiz oldu , eski yeni konuları anlattık birbirimize.Ben az zaman sonra bir sıkıntım olduğunu kendisinden büyüğüm olarak yardım istediğimi ifade ettim.
Beni çok dikkatlice dinledi ., Şaşırdı. Ne yapacağını bilem edi .Sonra laf lafı açıp konuşurken,birden hatırladı.Bu Altıoğlu;eski bir belediye başkan yardımcısı vardı onun soyadı dedi.
Bu sözlerinin ardından sustu. Düşündü kendi kendine biraz.Pek ümitsiz görünüyordu nedense”Fakat tabii ki o zamanıntelefonları çoktan değişmiştir.Bu gün nasıl bulunur,ulaşılabilir,bilmem” dedi sessizce.
Kısa bir yol seçti .yeni rehberden Altıoğlu soy adlı bir kişi yi
bularak aradı ondan Tomris hanımı tanıyormuşsunuz diye sordu .karşıdaki kişi tanıdığını ama kendisinin Ankara’ya taşındığını anlattı. Sulhiye abla Tomris hanımın eşinin ismini öğrenetek teşekkür etti.Hemen rehberden yeni numarasını öğrendik.Çok heyecanlı idik .
Sulhiye abla, Tomris hanıma ait olması gereken numarayı çevirdi cevap alamadı. Defalarca denedi; ses yok. Bir surebekledik, belki evde değildir. Tekrar deneyince, bir kadın çıktıkarşısına. Tomris hanımın komşusuymuş.çiçekleri sulamak icin gelmiş .Tomris hanımın annesi uzun zamandır hastaymış
(Devamı haftaya)
.
|