Biz Tomris hanımın ankaradan dönmesini beklemeye başladık.Sul_
huye abla ile ara sıra görüşüyorduk her seferinde haber yok derdi ,bende
Çok üzülürdüm ama belli etmezdim.Meğer o ,benden habersiz her gün
veya gün aşırı çiçekleri suluya bayanla görüşürmüş.Önce kadın açmış ko_
nuyu ona.Sulhiye abla durur mu ada anlatmış.
O günlerde kocamın baskısı beni daha az sıkıyordu.Nedeni ise ar_
tık hedefe yakınlaşmam dı. Ne olursa olsun gerceği cıkarıcağım günler ya_
kındı.
Dört beş gün sonra Sulhiye abla beni aradı.Tomris hanım Ankaradan dönmüştü.
Annesi de ölmüştü, komşu hanımın söylediğine göre.
Bir heyacanlar gittim Sulhiye ablaya,Tomris abla ile görüşmek için
Önce Sulhiye abla görüştü.Baş sağlığı diledi kısa bir görüşmeden sonra,
Ahizeyi bana uzattı.Nasıl heyecanlıydım ki sormayın.konuşucak gibi de_
ğildim.Hiç yüz yüze gelmediğim bir bayana baş sağlığı diliyeceğim,ardın_
dından da olmadık bir sıkıntımı anlatarak yardım isteyeceğim, olacak şey
midir bu...?
İşte bu sıkıntılar içinde, toparladım kendimi.Önce baş sağlığı diledim
usulünce .Sonra dedim ki,”sizi böyle acılı günlerinizde rahatsız etmek iste_
mezdim.Ama mecbur kaldım.Çaresizim.Kocam bir kaç ay evvel,üstünde
Tomris ve Mübeccel adları yazılı,bize ait kullanılmış bir makbuz bulmuş.
Üstelik te bunları ben yazmışım;kısa bir süre önümde tuttuğunda,doğru_
luğunu anladım.Ama ben sizi tanımıyorum.Acaba siz hatırlıyormuşsunuz,
böyle bir kaydın alınması bakımından,birbirimizi görerek veya görmeden
tanıştığımızı? Sadece bunu öğrenmek istiyorum.rahatsız etmekteki ama_
cım da buydu “.
Kadın telefonda düşünür göründü bir süre. Sonra hayretle söylendi ki
o da beni tanımıyormuş.Fakat şaşkınca ekledi: Mübeccel hanım ev sahibi
İmiş.Ve zemin katta otururmuş.onunla konuşup bizi arayacağını söyledi.
Nitekim bir gün Sonra ,Sulhiye ablaya telefon açmış ve demiş ki,Mü
becel hanım da beni hiç tanımıyormuş.
Yalnız ,bu arada ısrarla belirtmişler ki, bir adam birkaç aydan beri on_
ları arayıp ve ismimi vermeden tarif ederek ,beni tanıyıp tanımadıklarını
soruyormuş.Bu sorgulama şeklindeki telefonlardan çok rahatsızlarmış.
Bence tabii ki ve muhakkak ki o kişi kocamdır.
Birgün, bak dikkatle dinle, burası önemli, bu ev sahibi Mübeccel ha_
nım ,Sulhiye ablaya açıp telefonu, başlıyor konuşmaya.Diyor ki”O sizin
yeğeniniz hanım (yani ben) çok sarışın mı?Sulhiye abla hayretle doğrulu_
yor.Devam ediyor öteki “Ankara ya sık sık gidip geliyor mu? Karşılığı el_
bette”evet” O zaman ,ha diyor öbürü. Şimdi konuyu anladım. Söyle o
Yeğenine,gelsin bana .Hadiseyi bir güzel anlatayım.”
Haberi hemen aldım.Bende bir heyacanı,sorma.Sulhiye ablada ya_
nında,gittik. Mübeccel hanım, esmer, yaşlı ve güçlü ,tatlı, dul bir kadın.
Çekti. beni yanına,oturtdu.”Demek kocanızmış o bizi sık sık arayan ve si_
zi tanıyıp tanımadığımızı soran zat!... “dedi.Kocama karşı alaylı ve öfkeliy_
di.Bu hislerini ,dikkatli bakışını Sulhiye ablaya ve Tomris hanıma yönelterek
Onlara onaylatmak istiyordu.
Ha ,burada belirteyim ki, bu Tomris hanım,gözleri,bakanı derinliğine alıp
götüren koyu siyah renkli ,vücudu çok alımlı, çekiçi bir kadındı.Bunu gözle_
meden edememiştim....
(Devamı haftaya)
|