Hiç sorduk mu kendimize, mutluluğun anahtarının aslında kendi elimizde olduğunu ?
Güneşin doğuşuna, günün ilk ışıldamalarına günaydın derken, içimizden hiç geçirdik mi ? O günün bizim için ne kadar büyük bir nimet olduğunu, nefes alabilmenin ve sağlıklı olabilmenin aslında ne bulunmaz değerler olduğunu hiç düşüdük mü? Kendimize sorsak bütün bu soruları, eminim ki çoğumuz hayır cevabı veriririz. Öyle değil mi? Çok nadirdir şükür ettiğimiz. Öz eleştiri yaparsak kendimizle, bu böyledir eminim.
Bir çoğumuz bunların farkında bile olmadan bir telaş içerisinde, güne oflayarak puflayarak başlayıveriririz. O günün ne kadar zor geçeceğini daha güne başlamadan beynimize yerleştiriveririz.
Bütün negatif enerjileri, üzerimize alarak, beynimize, kalbimize tüm bedenimize sararak farkında olmadan güne merhaba deriz.
Bugün, sizlere güzel bir önerim olacak. Okuyunca, eminim yüzünüzde bir tebessüm belirecek ve hiç aklımıza gelmemisti doğrusu diyenlerimiz bile çıkacak içimizden. Günümüz dünyasında, öyle bir hayat mücadelesi içerisine girmiş ki insanlarımız, çoğumuz belki de yadırgayacak bu önerimi. Ben yinede ,
ısrar edeceğim. Denemesi çok kolay ama sonuçları belki de sizi hiç bu kadar rahatlamamıştım dedirtecek kadar etkili olacak bence...
Hadi bugün ya da yarın (Ama hiç birşeyi yarına bırakmamayı da unutmamak lazım )uyandığımızda önce aynada ki görüntümüze , kendinizi ne kadar çok sevdiğinizi söyleyerek başlayın. Eşinize, çocuklarınıza varsa evin büyüklerine güzel bir tebessümün ardından onları ne kadar çok sevdiğinizi söyleyin. Evet evet öyle durup duruken, sevginizi söyleyin küçücük bir buse konduruverin sevdikle-
rinizin yüzüne şaşkın bakışları içerisinde. Kimbilir, ne kadar uzun zaman oldu bu şekilde davranmamanız. Tutmayın içerinizde dolu dolu söyleyin sevginizi. Çok zor değil di mi?
İnanın, o iki sihirli sözcüğün , bütün bir gün pozitif enerji olarak size geri döneceğini göreceksiniz.
Size söylenmeden, beklemeden , sizin söyleyeceğiniz, ‘’seni seviyorum” lar sizi ne kadar mutlu edecek eminim. Belki de herşey den daha değerli olduğunu anlayacaksınız.
Birgün bir gazetede okumuştum ve gerçekliliğine inanmıştım. Az veya çok çevrenizde ki insanları mutlu etmenin , onlara yardım eli uzatmanın ya da bir supriz yapıp bir telefonla bile olsa hiç beklenmedik bir anda öylesine hallerini hatırlarını sormanın, elinizden geldiğince , karınca kararınca başka insanlara yardım etmenin, kişilerin deprasyona girmelerini engellediğini yazıyordu.
Düşününce, çok doğru geldi bana. Çokta zor bir yöntem değildi aslında. En ufacık bir maliyeti bile yoktu, mutluluk olarak geri dönmesinden başka . Bence, bugünden itibaren bir deneyin. Bana, hak vereceğinize inanıyorum.
Günümüz şartlarında, ne kadar zor olsa da, bence bugün bir farklılık gösterin. Kendinizi ve sevdiklerinizi, çevrenizde ki tüm arkadaşlarınızı “SENİ SEVİYORUM” LARLA ödüllendirin. Çok zor değil inanın, herkesi şaşırtın bugün.
Gerçekten, hissederek ve hissettirerek “SENİ SEVİYORUM” LARLA , mutlu bir yaşam dilerken, önce ben sesleniyorum, siz sevgili okuyucularıma. Sizi seviyorum herkesi çok seviyorum. Yaradan’dan ötürü.
Her güzelliğin. anahtarının, sevgiyle söylenen bir çift tatlı sözde olduğunu unutmayın, sevgili okuyucularım.
Esen Kalın, sevgiyle kalın Çok değerli Efecehaber Ailesi ve Sevgili Okuyucuları.
|