Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29914101
Bugün Ziyaretçi :  5120
Aktif Ziyaretçiler :  5119

Ankara'da karlı Temmuzlar
 
Parmaklıkların arkasından bakan gözlerim, karanlığı, aydınlığı ve dahası seni seçemiyor…
Her geçen gün biraz daha uzaklaştın hayatımdan. Bunu bilerek yaptığını biliyorum. Sözde böyle olması ikimiz içinde en iyisiydi. Yoksa dayanamaz asla ayrılamazdık. Yapboz olsun istemedin, duygularımız sağlamdı çünkü ve gevşeklik duruşumuza aykırıydı.

Ay düşünce sokaklara gözlerim özlerdi önce sonra bakışlarım gelişine takılır kalırdı. Ankara’da karlı temmuzlar yaşanırdı o zamanlar, bozacılar bağırmasa da; “booozaaaa” diye, ben gözlerimde önce şubat sonrada mart olur doyasıya yağardım gelişine.

Buz keserdim yüz yıllık küpeştelerin altında. İlk gördüğün an yorgun yuvasına çökmüş gözlerimi, ellerime uzanırdı ellerin ve “Parmakların yine donmuş derdin” ya da, o gün küssek hiç yüzüme bakmaz yürür giderdin. Ne garip bir aşktı bizimkisi, kargalar bile gülerdi. Yetmez sokağın diğer duldasında bekleyen annen; “gııızzz kör olmayasıca tez tez yürü…” diye bağırıp dururdu her akşam ve o takvim yapraklarında tükenen temmuzlarımıza kar yağardı. Oysa temmuzdu, heyecandan başka bir şey değildi avuçlarımın terleyip sana buz kesmesi. Sen, “temmuza yine kar yağdırdın” diye, kuru, ürkek dudaklarının arasında mırıldanır geçer giderdin. Dedim ya, oysa temmuza kar falan yağmazdı, sen bana yağardın buz gibi ve ben buz keserdim yüz yıllık bir küpeştenin altında…

Biraz köylü çocuğuyduk herkes kadar. Ve bütün köylülüğümüze rağmen yaralarımızı iyileştirmek, post modern akımlara oltalar atmak, dahası popüler kültürden uzak kalmamak adına bütün yaban duygularımızı evcileştirmeye çalışırdık. Yani bizler çalışkan, araştırmacı, yazan ve çizen talebelerdik. Komik olsa da zamanın bütün “v” kayışları, biz “v” kayışlarımızı hiç kopartmadık. Çıktığımız uzun yollarda su kaynatmadık. Sevgiye defans yapıp balatalarımızı yakmadık. Ne makaslarımız kırıldı, ne de sağ sol rot kollarımız. Balanssız olsa da el tutuşmalarımız, nerede duracağımızı, avansımızın ne kadar olacağını, Allah’ın izniyle geliştirdiğimiz el manuplasyonlarımızda anladık, öğrendik.

Hatırlıyor musun sana ilk hediyem olan, Özcan ve Bayram sakızlarını? Sonrasında arkana bakmadan kaçışını? Aslında sana neler neler almak istiyordum ama harçlığım o kadardı sevgili…

Daha ilkokul dördüncü sınıftaydık. Boş derslerimiz olurdu, hani serbest saatler. Öğretmenimiz önce benden bir şarkı dinlemek isterdi hep. Bende Hakkı Bulut’tan, “İkimiz bir fidanın güller açan dalıyız” şarkısını söylerdim gözlerinin içine bakarak. Ve Emel Sayın’ın söylediği, “Mavi boncuk kimdeyse benim gönlüm ondadır” şarkısını bütün sınıf bağıra çağıra söylerdik. Solfej bize göre değildi. Daha o yıllarda şan at başı her şeyin önünde giderdi. Böyle durumlarda nedense sen başını öne eğer, şarkıyı mırıldanmazdın bile ama bebekler kadar masum gözlerinle gözlerime bakardın. O an ömrümden yıllar birer ikişer akar giderdi. “Öl” desen ölürdüm, kal desen sonsuza kadar kalırdım. Biliyorsun ben senden hiç kaçmadım…

Neden bütün bu güzelliklerden sonra yıllar çabucak tükendi ki? Neden temmuzlarımıza karlar yağdı ki? Ve neden sonra ben bütün yaz akşamlarımda bozacıları ağırladım yorgun gözlerimde? Keşke hep çocuk kalsaydım, keşke hep ilkokul dördüncü sınıfta olsaydım, olsaydın. Ben yine sana şarkılar söylerdim. Azimle kendimi geliştirir, suni teneffüs saatlerinde gülebileceğin fıkralar öğrenirdim valla. Fakat zaman yerinde durmuyor sevgili. Bugün bir varsın bir yoksun. Bilmem ki ben kaçıncı dördüncü senemdeyim? Kendime bile sorduğum sorularda gökyüzünün tavanı geçiyor başıma ve bütün kandiller başımın üstünde ama ben karanlıklar içindeyim sevgili.

Annen eskiden saçımı okşar, simit alırdı. Şimdi büyüdük ya ondan bağırıyor sanırım sevgili. Tonlarca yükün altında kaldık şimdi ve sen her geçen gün biraz daha uzaklaşıyor, ne Özcan’a, ne Bayram’a aldırış etmiyor hatta Mabel’e bile bakmıyorsun sevgili. Ama ben o mis gibi kokan sakızların aromalarında seni arıyorum bilmiyorsun sevgili…

Parmaklıkların arkasından bakan gözlerim, karanlığı, aydınlığı ve dahası seni seçemiyor…

 

 

 

Ekleyen:  Murat İNCE
Tarih:  17.10.2014
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Murat İNCE Yazıları
DayanamıyorumMurat İNCE [ 16.12.2014 Devamı
SıkıldımMurat İNCE [ 20.11.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (XXI)Murat İNCE [ 9.8.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (XX)Murat İNCE [ 24.7.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (XIX)Murat İNCE [ 14.7.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (XVIII)Murat İNCE [ 28.4.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (XVII)Murat İNCE [ 17.4.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (XVI)Murat İNCE [ 16.4.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (XV)Murat İNCE [ 2.4.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (XIV)Murat İNCE [ 27.3.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (XIII)Murat İNCE [ 16.2.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (XII)Murat İNCE [ 3.2.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (XI)Murat İNCE [ 29.1.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (X)Murat İNCE [ 1.1.2014 Devamı
YALNIZLIĞIM (IX)Murat İNCE [ 3.12.2013 Devamı
YALNIZLIĞIM (VIII)Murat İNCE [ 6.11.2013 Devamı
YALNIZLIĞIM (VII)Murat İNCE [ 4.11.2013 Devamı
YALNIZLIĞIM (VI)Murat İNCE [ 20.10.2013 Devamı
YALNIZLIĞIM (V)Murat İNCE [ 12.9.2013 Devamı
YALNIZLIĞIM IVMurat İNCE [ 1.9.2013 Devamı
YALNIZLIĞIM (3)Murat İNCE [ 17.8.2013 Devamı
YALNIZLIĞIM (II)Murat İNCE [ 27.6.2013 Devamı
YALNIZLIĞIM (1)Murat İNCE [ 8.6.2013 Devamı
CANSUYUM (VI)Murat İNCE [ 11.3.2013 Devamı
Cansuyum (V)Murat İNCE [ 24.1.2013 Devamı
Cansuyum (IV)Murat İNCE [ 19.1.2013 Devamı
CANSUYUM (III)Murat İNCE [ 3.11.2012 Devamı
DEMEDİN DEMEDİM İŞTE Murat İNCE [ 6.10.2012 Devamı
HOCAMMurat İNCE [ 1.10.2012 Devamı
SON SÖZÜN Murat İNCE [ 23.9.2012 Devamı
USTA (21)Murat İNCE [ 15.9.2012 Devamı
USTA (20) Murat İNCE [ 8.9.2012 Devamı
ALTI YAŞINDAYIM ANNEM Murat İNCE [ 24.8.2012 Devamı
USTA (19) Murat İNCE [ 19.8.2012 Devamı
USTA (18) Murat İNCE [ 11.8.2012 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam