19. Yüzyıl Osmanlı ressamları romantizmle yüzleşmeleri Ayvazovski yapıtları ile tanışır. Bu sanatçıların romantik duyarlıklıları doğa ve doğanın yalnızlık hissini güdümleyen ıssız görünümleri ile sınırlıdır Romantizm akımının düşünsel yapısı içinde nefes alan ressamların izlemciliğinin geçidinde öncül örnekler vermeye başladığı bu dönemde belirlenir.
.
Bunlardan Halil Paşa, Ali Rıza Beyazıt, Ali Sami Boyer, Ahmet Doğar, Selim Pertev Boyar, Cevat Ergül gibi sanatçılardan bazılarıdır...
.
RESSAM HALİL PAŞA
Halil Paşa (d. 1857, İstanbul - ö. 1939 İstanbul), Türk ressam. Türk resminin Asker Ressamlar kuşağından tanınmış bir ressamdır. Portreleri, İstanbul ve Kahire peyzajları ile tanınır.
Yaşamı
. 1857 yılında İstanbul’un Beylerbeyi semtinde dünyaya geldi. Rodos kökenli bir ailenin çocuğudur. Babası Selim Paşa, Mekteb-i Harbiye’nin kurucuları arasında yer alan tanınmış bir askerdi. Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn (bugünkü İstanbul Teknik Üniversitesi)’u bitirdi. Mezun olur olmaz sarayda görevlendirildi, askeri liselerde de resim öğretmenliği yaptı. Israrlı ricaları sonucu, babası onu resim öğrenimi için Paris’e gönderdi. Sekiz yıl kaldığı Paris’te ünlü oryantalist ressam Jean-Léon Gérôme'nin atölyesinde çalıştı.
1888 Paris Uluslararası Sergisi’nde sergilenen bir resmi ile madalya aldı. Yurda döndükten sonra askeri okullarda resim öğretmeni olarak çalıştı. 1906’da Harbiye Mektebi'ne resim öğretmeni olarak atandığında "Paşa" ünvanını aldı. Ancak, iki yıl sonra Meşrutiyet'in ilanıyla çıkarılan bir yasaya dayanılarak rütbesi albaylığa indirilince ordudan ayrıldı ve bütünüyle resme yöneldi[1] Sanata meraklı öğrencilere resim dersi veren Halil Paşa’nın öğrencileri arasında ilk kadın resim öğretmeni olarak tarih geçen Müfide Kadri de vardı.
Türkiye’nin ilk güzel sanatlar okulu olan Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi'nde öğretmenlik yapan Halil Paşa, 1917-1918 yıllarında okulun müdürlüğünü üstlendi. Sanat eğitimi için gittikleri Fransa'dan I. Dünya Savaşı’nın patlaması üzerine geri dönen ve 1914 Kuşağı olarak adlandırılan genç ressamları bu okula alarak, okulda yeni bir anlayışla resim yapılmasını sağladı.
Hayatının son yıllarında Mısır'da hidiv ailesinin bir ferdi olan Abbas Halim Paşa'nın konuğu oldu. Son yıllarını resim yaparak geçiren Halil Paşa, “Mısır saraylarına resmi sokan sanatkâr” olarak tanındı[2]. 1939 yılında İstanbul Beylerbeyi’nde dünyaya geldiği yalıda hayatını kaybetti.
.
Sanatı Halil Paşa’nın eserleri iki devreye ayrılarak incelenir. Paris’teki eğitimi sırasında etkilendiği klasik ve realist tarzın etkisindeki eserleri ve yurda döndüğünde yaptığı empresyonizm etkisindeki eserleri.
Sanatçı, ilk devre resimlerinden olan “Eldivenli Kadın” adlı tablosu ile Paris’te bir altın madalya kazandı. Yurda döndüğünde boğaz kıyılarını resimledi. Yalıların ve kayıkların durgun sulara vuran gölgelerini empresyonist bir anlayışla resmetti.
Halil Paşa, Türk resminde ışık sorunu üzerinde çalışan ilk sanatçıydı.
Bazı Tabloları Sahilde Paşa ve Ailesi (1892) • Peyzaj (1897) • Peyzaj (1899) • Madam X (1900) • Göksu Deresine Bakış (1902) • Göksu Deresi (1903) • Boğaz’dan Rumeli Hisarı’na Bakış (1903) • Kervansaray Avlusunda Halıcılar (1908) • Kotra, Vapur, Deniz (1916) • Bahçede Kadınlar (1917) • Salacak (1928)
Kaynakça 1. Halil Paşa, Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü web sitesi Kim Kimdi 2.Vikipedi, özgür ansiklopedi |