1895 yılında Kahire'de doğan ressam Hasan Vecih Bereketoğlu, 1971 yılında hayatını kaybetmiştir..
Türk izlenimcileri olarak adlandırılan 1914 Kuşağı ressamlarından olan Bereketoğlu, ilk ve ortaöğrenimini Rodos'ta tamamlamış, daha sonra geldiği İstanbul'da Darülfünûn Hukuk Fakültesi'nde öğrenim görmüştür..İlk resim çalışmalarını 1916-20 arasında Halil Paşa'yla yapmış, 1922'de Paris'e giderek Julian Akademisi'ndeki derslere devam etmiştir.. Türkiye'ye döndükten sonra yöneticilik görevleri üstlenen sanatçı bir ara Halkevleri Güzel Sanatlar Bölümü başkanlığı, 1943-50 arasında Cumhurbaşkanlığı Dairesi müdürlüğü, ayrıca 1968'e değin de Güzel Sanatlar Birliği'nde yöneticilik yapmıştır..
1950'den sonra İstanbul'a yerleşen ve kendini bütünüyle resim çalışmalarına veren Bereketoğlu, herhangi bir sanatçı grubuna katılmamış, İzlenimci bir üslupla Kurbağalıdere ( IRHM ), Salacak 'ta Sabah ( İRHM ) gibi manzara resimleri yapmıştır.. 1914 Kuşağı sanatçılarının yapıtlarına kıyasla genelde daha soluk renkleri yeğlemiş, İzlenimci üslupla bağdaşması güç olan bej vegri tonlarını da sıkça kullanmıştır..Sanatçının bu özelliği anlatımcılığa yönelik bir eğilim olarak da nitelenebilir.
Hasan Vecih Bereketoğlu, Osman Hamdi’ler ve Halil Paşa’ların devamını temsil eden bir ressamdır. Mesleğinin her dalında usta bir sanatkâr olarak, tabiatla kucak kucağa yaşamış, altın bir fırçanın sahibidir.
Bereketoğlu, özellikle su’ya gönül vermiş bir doğa aşığıdır. Tablolarında dereleri, deniz kıyılarını oldukça sık canlandırmıştır. Tıpkı, Hikmet Onat gibi.
Vecih Bereketoğlu Halil Paşa’nın ilhamı ile sanatını yüceltmiş ve onun teşvikiyle Paris’de mesleğinin inceliklerine erişmiş, ciddi çalışmalarıyla tüm meslektaşlarının kalplerinde bağdaş kurmuş, dostluğu temsil eden bir karakterle resim tarihimize unutulmaz portresi ile renk vermiştir. İstisnasız tüm meslektaşlarının sevgisini kazanan Bereketoğlu en çok eser veren sanatkârlarımız arasındadır.
Onun tutkun olduğu meslektaşlarının başında Halil Paşa yer alır. En sevdiği ressamlar arasında bulunan ve genç denilecek bir yaşta ölen Namık İsmail’in kalbinde sevgi dolu bir yeri vardır. Biyografisi Babası, Bereketzade namı ile anılan Kadıasker Cemal Molla, annesi İsmet Hanım’dır. Babasının adeta sürgün gibi gönderildiği Mısır ve Rodos’ta çocukluğu geçen Hasan Vecih’in doğum yılı üzerine birbirini tutmayan yayınlar yapılmıştır. Bazılarına göre Hasan Vecih 1890, bazılarına göre 1892 ve 93. Bazılarına göre de 1895 yılında doğmuştur. Onun Mısır’da doğduğunu yazanlar olursa da kendisinin Paris’e gittiğinde, biyografisini verdiği ressam Galip Bey’in kaydına göre Rodos’ta doğmuştur. İlk ve orta eğitimini de Rodos’ta yapan Hasan Vecih’in İstanbul’a geldiğinde, önce, Nazmi Ziya Güran gibi, hukuk eğitimini başlamıştır. Resme kendi yeteneği ile yönelmiş, daha sonra Galatasaray Sergisi’nde eserlerini gören Halil Paşa’nın dikkatini çekmiş. Halil Paşa kendisine iki ünlü Fransız sanatçıya hitaben yazdığı tavsiye mektupları vererek Paris’e gitmesini söylemiş, onun tavsiyesi ile bu mesleğin inceliğine Paris’te kavuşmuştur. Eşi Vali Mahmut Celalettin Bey’in kızı, Jöntürklerin ünlü liderlerinden Ahmet Rıza Bey’in yeğeni Leyla Hanım’dır. 1923 yılında evlenerek gittiği Paris’te Academie Julien’de öğrenim görmüş, 1924 yılında kızı Fatma dünyaya gelmiştir.
Hasan Vecih Bey yaradılışı bakımından çok ciddi ve temiz karakterli, işine tutkun bir kişiliğe sahipti. Kısa zamanda Paris’deki etüdlerinden azami şekilde yararlandı. Bereketoğlu ailesi Paris dönüşü Kınalıada’da oturdu. Bu küçük ada onun fırçasında rengini buldu. Hasan Vecih’in Kadıköy ve Moda hayatı da doğayla başbaşa yaşamasını sağladı. Sabahın ilk aydınlığında onu deniz kenarında tuvali başında görenler çok olmuştur. 1943 yılında eşinin ölümü üzerine Vecih Bereketoğlu Ankara’ya yerleşti. Cumhurbaşkanlığı daire müdürü oldu. 1950 yılına kadar bu görevi sürdürdü. Vecih Bereketoğlu Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ndeki hizmetinden başka Kadıköy Halkevi Başkanlığı da yaptı. Ressamlar Cemiyeti’nin ilk Genel Sekreteri olan Şevket Dağ’ın resmi yazısı üzerine, 1924 yılında bu örgüte katılan Hasan Vecih Bey, zamanla ressamlar örgütünün başkanlığını ve genel sekreterliğini de üstlendi.
Kızı Fatma Hanım İsmet İnönü’nün yakın mesai arkadaşlarından olan Tarih Vakfı tarafından anıları yayınlanan Haldun Derin’le evlendi. Vecih Bereketoğlu 21 Haziran 1971 yılında hayata gözlerini yumdu. Bereketoğlu’nun İnönü ile Dostluğu Bereketoğlu ressamlığı yanında Cumhurbaşkanlığının uzun süre daire müdürlüğünü de yaptı. Kendisi protokol kurallarına fazlasıyla aşina bir kişiliğe sahipti. Bu görevden emekli olduktan sonra fırçasıyla dostluğunu ölünceye kadar sürdürdü. Bereketoğlu’nun İnönü ile dostluğunu damadı Haldun Derin devraldı diyebiliriz.
İsmet İnönü onunla ilgili olarak, duygularını şöyle dile getirmiştir: “Vecih Bereketoğlu ile 25 sene arkadaşlık ettim. Cumhurbaşkanı iken, yanımda yüksek bir memur olarak tanıştım. Serbest vatandaşların arkadaşlığıyla ayrıldım. Bereketoğlu sonunda benim yakın arkadaşım olmuştur. Samimi güvenim bulunan bir insandı. İnsan vasıfları her bakımdan yüksek olan bir tanıdığımdı. Bütün hayatında seçkin vasfı, sanatkârlığı ve çalışkanlığı olmuştur. Bir güzel sanat mütehassısının hiçbir zaman işsiz sayılamayacak hayat tarzını Bereketoğlu’nda görmüşümdür. Tabiatla, onun herkese görünmeyen taraflarıyla, sanatkâr daima yakın temasta bulunan insandır. Bu sebeple kitabı daima açıktır, bilene okuyacak sahifeleri daima hazırdır. Bereketoğlu bu çapta bir büyük sanatkâr ve ressamdı. Hayatının sonuna kadar aile velisi, arkadaşlarının, yani benim gibilerin yakın müşaviri ve hepsinin üstünde daima ince ve mutlu birr sanatkâr idi. Vecih Bereketoğlu’nu bir büyük sanatkâr, bir samimi arkadaş gibi daima saygı ile hatırlayacağım.” Bir Sokağa Adı Verilen Ressam Caddebostan’da tanınmış kişilerin eski yazlıklarının bulunduğu Yıldız Sokağı’nda bahçe içinde, iki katlı bir ev Vecih Bereketoğlu’nu yaşatan anılar ve belgelerle doluydu. Bu sokağa her nedense Yıldız Sokağı denilmiş. Burada yıldız filan yoktu. Olsa olsa resim sanatının yıldızlarından birinin ruhu yaşatılıyordu. Şimdi apartmanlarla dopdolu olan bu sokağın adını dönemin belediye başkanı “Ressam Hasan Vecih Bereketoğlu”na çevirmek için gerekli formaliteyi tamamlattı. İlk zamanlarda çevredekilerin pek tanıyamadığı bu ünlü isim yadırgandıysa da sonradan hepsi bunu severek benimsediler. İlk zamanlar bazılarının itirazı ressama değil, soyadı ile adının uzun olmasına, emlak vergisi beyannamelerinde güçlük çekilmesine bağlıydı. Gerçekten Hasan Vecih Bereketoğlu onlar için Yıldız kelimesinden daha uzundu, ama bunun da çaresi bulundu. Sokağın adı H.V.Bereketoğlu olarak kısaltıldı KAYNAK:ANTIKA.COM DOLU SÖZLÜK turkishpaintings.com |