Bugün ki eylemleri direniş gözüyle görüp, iyi niyetle başlatan sevgili halkımız,
Bilmez misiniz ki direniş halkın malını yakıp yıkmakla, yağmalamakla olmaz! Yıllardır dış güçlerin, terörün başaramadığı iç savaşı, şimdi kendi ellerimizle mi başlatıp, canım memleketimi viran hale getirip, kardeşi kardeşe kırdıracağız.
Tencere-kapaklı protesto, etrafta yaşayan canlılara ses kirliliğinden başka ne işe yarar?...
Her türlü ırkçı söylem, parti yandaşlığı, provokasyon, küfürlü sloganlar, yağmalamalar,
ortalığı ateşe vermeler, yangına körükle gitmeler neye yarar?...
Gezi parkıydı, emek sinemasıydı, alkol yasağıydı, kürtaj yasağıydı, tutuklu gazetecilerimiz, komutanlar, T.C. nin kalkışıydı, devlet mallarının satışıydı, adaletsiz sınavlar, haklarını arayan öğrenciler, eğitimciler, sağlıkçılar, madenciler, işçiler; Biliriz ki bu isyan, bir ağacın kesilme isyanı değildir aslında.
Bu isyan sönmüş bir yanardağın usul usul içten yanıp bir anda patlamasıdır, okyanus altında ki bir buz dağının su yüzüne şiddetle çıkışıdır. Dur durak bilmeyen yüreklerdeki bu öfke, kin aslında Milliyetçilik ve Halkçılıkla ilgisi olmayan keyfi diktatörlüğe, ABD işbirlikçiliğine karşıdır. Uzun lafın kısası, emperyalizme, faşizme karşıdır.
Ancak yine bilirim ki protesto yakıp, yıkmakla olmaz, bu ancak daha sonrasında yine faturasını kendimizin ödeyeceği sonuçları doğurur ve bedellerini ödettirir... Gelin yakın tarihte yaşanan pişmanlıkları tekrarlamayalım. Yol yakınken bu direniş eylemini tadında bırakıp, sonrasın da utanç ve pişmanlık duyacağımız hareketlerden kaçınalım. Gerek ruhsal bedene, gerek dış bedenimize, gerekse ekonomimizi tahrip eden, sonrasında geç kapanacak büyük gediklere yol açmayalım.
Gelin aralara sızan provokatörlere uymayalım. Bize yakışanı yapalım. Unutmayalım ki Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinde yer alan en can alıcı söz ‘’Muhtaç olduğun kudret, damarlarında ki asil kanda mevcuttur.’’sözüdür. Burada dikkatimizi çeken nokta, zor zamanları aşabilmiş atalarımızı, tarihimizi hatırlayarak, bugün içinde bulunduğumuz dışa bağımlılıktan, gaflet ve dalaletten kurtulmak, zoru başarmak, bu gücüde tarihimizden güç alarak yapmak, tekrar dirilmek, doğrulmaktır.
Bizlere yakışan protestoyu yaparak dilekleri aktardıktan sonra, eylemi dozunda saygın bir şekilde tamamlamak, çevre kirliliği yaratmak yerine, koordine olarak, el ele birlik olarak, hedef ve istenilen tablo için çalışmak, çabalamaktır.
Gelecekte güzel yarınlara sahip olmak istiyorsak, emek harcayın, çalışmalarınıza aklınızı kullanarak, koordineli ve bilinçli bir şekilde başlayın. Hedeflere varmanın doğru, sonuç getirici yollarını arayın. Boş, çocuksu, kaba, gereksiz hal ve tavırlardan kaçının.
Ve bir daha bu görüntüleri görmek, yaşamak istemiyorsanız, siz siz olun, lütfen protestonuzu tencere-kapakla değil de, seçim sandıklarına atacağınız oy pusulasıyla yapın...
Aydınlık yarınlara doğru yol almak dileklerimle, Sevgimle esen kalınız.
İlknur BAKIŞ, İZMİR
|