Üsküp Sırp-Fransız Okulu’nu ve Belgrad Güzel Sanatlar Okulu’nun hazırlık bölümünü bitirdikten sonra 1929-1935 yılları arasında Floransa Güzel Sanatlar Akademisi’nde Felice Carena’nın atölyesinde çalışan Sabri Berkel, fresk ve gravür teknikleri konusunda uzmanlaştı. 1935′ te Türkiye’ye göçerek o tarihe kadar oluşturduğu yapıtlarıyla, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nde ilk kişisel sergisini açtı; bir yıl sonra Ankara’da resim öğretmenliğine atandı.
Ankara’da iki yıl çalıştıktan sonra, resim öğretmenliğini İstanbul’da sürdürdü. 1939′da Leopold Levy’nin isteğiyle Güzel Sanatlar Akademisi Gravür Atölyesi’ne asis tan olarak atandı. Müstakil Ressam lar ve Heykeltraşlar Birliği üyesi olarak, 1. Devlet Sergisi’ne 16 yapıtla katıldı. 1941′de D Grubu’na girdi. 1945′te İstanbul Filarmoni Derneği salonunda, desen, sulubo ya, gravür ve yağlıboya çalışmalar dan oluşan resimleriyle ikinci kişisel sergisini açtı.
1946′da Paris’te Türk sanatıyla ilgili bir sergiye katıldı; 1947′de Milli Eğitim Bakanlığı adına basımevlerinde inceleme yapmak için Paris’e gönderilerek, bir süre Andre Lhote Akademisi’nin dersle rini izledi. Paris dönüşünde, manza ra ve natürmortlara ağırlık verdi. 1949-1974 yıllan arasında Güzel Sanatlar Akademisi’nin Dekoratif Sanatlar Bölümü’nde galeri öğret menliği yapan Sabri Berkel, 1950 yıllarının başında, figürü bırakarak soyut resme yöneldi. İstanbul Filar moni Derneği’nde eski ve yeni dönem resimlerini bir araya getiren üçüncü sergisini açarak,kaligrafi ni telikli soyut kompozisyonlar gerçek leştirdi.
1956′da Venedik İkiyıldabir Sergisi’ne katıldı ve sergi komiserli ği yaptı. Ertesi yıl Sao Paul o İkiyıl dabir Sergisi’ne katıldı. Sonraki yıl larda da uluslararası sergi ve yarış malara katılmayı sürdürerek, 1961′ deki 22. Devlet Sergisi’nde Kompozisyon No. 1 adlı yapıtıyla birincilik ödülü aldı. 1962′de yurt dışındaki ilk kişisel sergisini Avusturya’da dü zenledi. Bir yıl sonra, aynı sergiyi Bern’de açtı; Avrupa’nın -önemli merkezlerinde gezdirilen Türk Sa natı sergilerine katıldı. 1965′te Akademi’nin Yüksek Resim Bölümü başkanlığına atandı. 1971′de Liz bon’daki Türkiye Büyükelçiliği’ni bir seramik panoyla süsledi. 1977′de İstanbul Resim ve Heykel Müzesi müdürlüğüne atandı. 1977′de Aka demi salonlarında, bütün dönemle rini bir araya getiren ayrıntılı bir sergisi düzenlendi.
ÖZGÜR SOYUTÇULUĞA DOĞRU UZANAN AŞAMALAR
Sabri Berkel’in sanatını iki dönemde incelemek gerekir: 1950 öncesi dönem; 1950 sonrası dönem. Birinci dönem resimlerinde titiz bir doğa incelemesine girişen, daha çok portre ve natürmort resimlerde yoğunlaşan bir nesne ressamlığına öncelik tanı yan sanatçının, bu anlayışı geliştirmesinde gravürcülüğünün de büyük katkısı olmuş, geniş hacimlerin yer aldığı natürmortlarında, nesneyi görüntü değerlerine, açık-koyu ayrımlarına bağlı kalarak tam bir nesnellik içinde yansıtmış, çıplak fi gürlerinde, anatomi gözlemlerine ağırlık vermiştir.
1950′ lerin başında, önceleri geometrik-kübik bir eğilimle görüntüyü parçalama ve analitik kübizme yönelmekle, eski anlayışını geride bırakan Sabri Berkel, yalın biçim ve renk birleşimleri içinde yoruma ağırlık veren bir sanat anlayışını benimsemiştir: Mimar Sinan; Simitçi; Yoğurtçu. 1950 yıllarının sonuna doğruysa, soyutlamacı kaygıların dan bütünüyle uzaklaşmış, eski Türk hat sanatının ritimli çizgi öğelerinden yararlanarak, bütünüyle soyut bir kompozisyon şemasına yönelmiştir (bu dönem resimleri,aynı çizgide çalışmış olan Abidin Elderoğlu’ nun kaligrafi kökenli çalışmalarına yakındır).
1960 yıllarındaysa, mukavva üstüne yağlı boyala rında, bu tür kompozisyonların çizgisel niteliği, yerini lekeci bir anlayışa bırakmıştır. Ama Sabri Berkel in gerçek ressam kişiliğini oluşturan resimler, daha özgür bir soyutçuluğa yöneldiği 1970 yıllarına rastlar.
Büyük bölümü akrilik boyayla yapılmış olan bu resimlerde, yinelemeli soyut motifler, yalın biçimsel şemalar, düz rengin ağırlık kazandığı geometrik düzenlemeler görülür. Türkiye’de soyut resmin inançlı savunucularından biri olan Sabri Berkel,1950 yıllarından bu yana karar lı bir düzenle geliştirdiği sanatıyla, bu anlayışın kökleşmesinde öncülük yapan birkaç sanatçıdan biridir.
|