Cem evinde ilk bakışta gözünüze duvarlara asılan, rengarenk halıların nakışları çarpar. Erler, Pirler oturur postlara.Erenler bağdaş kurar yerlere.Muhammed, Hasan, Hüseyin 12 İmamların hepsi oradadır. Değişler saza, saz söze kanat olur da bir çift turna gibi süzülür gökyüzünde. Kış mevsiminin kar soğuğu mum alevinin küçük ısısına yenik düşer de alev alev sarar hak için. Erenler kırmızı kuşak bağlar beline durur ulu divana . El pençe divana eğilirler, sazın değişlerin eşliğinde...
Tamda böyle bir anda uzaktan bir ses duyuldu; 'Hak Pirim Hak' diye. Sustu saz , durdu deyişler kırmızı kuşak rengi soldu sanki çocuk gözünde.Ulu divan bir anda sessizliğe büründü, kainat perdelerini açtı sanki, gözcü elindeki değneği üç defa öpüp, meydana bıraktı.Köşede duran süpürgeyi aldı eline, üç defa sürdü halının üstüne. Pir. 'Hak' diye bağıran kişiyi meydana çağırdı.Oda el pençe divana durdu.
Pir: Hak dersin hakkın mı yendi erenler Hasan: Evet Hüseyin den şikayetçiyim. Pir: Anlat Hasan: Benden 2 can aldı.Ulu divanda erlik yoluna giremez o. Pirim, Hüseyin'inde koyun sürüsü var benimde. Geçen yıl köprünün üstünden ben sürümü geçirirken oda kendi sürüsünü saldı, köprüye. Koyunlar sıkışıp 2 koyunum düştü köprüden aşağıya ve öldüler.
Pir, döner Hüseyin'e 'diyeceğin nedir?' Hüseyin: Kazadır Pirim. Pir, yaslandı arkaya kaldırdı başını tavana..Eli sakallarının arasında düşündü uzun uzun.Döndü Hüseyin'e ' Neden Ödemedin Zararını' Hüseyin: Kazadır Pirim Pir:Şimdi Hasan seni köprüden aşağıya itse kaza mıdır sence Hüseyin: Değildir Pirim. Biz insanız düşünürüz onlar koyun düşünemezler, o yüzden kazadır. Pir: Koyunun çobanı sensin ama seni onlara çoban yapan sebepte düşünmen değil midir ? Aksi halde koyunlar sana çoban olurdu.Şimdi Hasan'a 2 koyun verecek ve bundan sonra bu köyde çobanlık yapmayacaksın.Ulu divana gelmeyeceksin seni düşkün ilan ediyorum.Düşkün ilan etme sebebim ise 2 koyunun ölmesine sebep olman.
Hüseyin o günden sonra düşkün ilan edildi.topluma giremedi cemlere katılamadı.Çocukluğumda yaşadığım bu olay bana 'Hak' denince nelerin değişebileceğinin en güzel örneğidir.Günümüzde hayvanların hakları bir yana,insanların sokak ortasında öldürülmeleri ve adaletin hiç bir şekilde işlemeyişi 'Hak' kavramının ne kadar anlamsızlaştığını gösteriyor.Ali İsmail'in, Ethem'in, Berkin'in,Uğur'un maden ocaklarında ölen! onca insanın hakkını aramak kimin görevi. Elbet bir gün ulu divan kurulur.Alınan her canın hesabı sorulur.Bu divan olmasa ulu divanda. Burada ki teraziye benzemek divandaki terazi, eşitlenmeden geçemezsiniz o köprüden.......