Şiddet; tehdit, baskı ya da özgürlüğün keyfi biçimde engellenmesidir.
Şiddetin biçimleri, yöntemleri farklılıklar göstermekte, kimi zaman fiziksel, kimi zaman psikolojik olarak karşımıza hayatın pek çok alanında karşımıza çıkmaktadır.
Her gün şiddet mağduru kadınlar, çocuklar, hayvanlar daha doğrusu canlılar görmekteyiz.
Ben bunlara doğal çevreye uygulanan tahribatları eklemek istiyorum.
Tüm canlıların yaşama hakları korunmalıdır, sağlıklı yaşama ve gelişme olanağı sağlanmalı her türlü şiddetten uzak bırakılmalıdır.
Ne yazık ki; Ne doğayı, havayı- suyu- ağacı!
Ne kadınlarımızı!
Ne Çocuklarımızı!
Ne Hayvanlarımızı!
Koruyamıyoruz.
Bilindiği gibi çeşitli kampanyalar sürdürülmekte, bu çabalar elbette desteklenmeli…
Bence asıl yapılması gereken şiddete genel olarak karşı çıkmak ve durdurulmasını sağlamak olmalı. Hiçbir canlı ne insan, ne hayvan, ne ağaç kötü muameleyi hak etmiyor.
Son günlerde kaygı ile izliyorum; binlerle ifade edilen sayıda ağaç yok ediliyor. Her ağaç kesiminin amacı farklı olsa da yok edilen yaşamımızın vazgeçilmezi oksijen depolarıdır.
Ağaçlar, ormanlar birçok canlının yaşam alanlarını oluşturur, bilindiği üzere erozyonu önler.
Doğanın kendi içinde ki muhteşem dengesini bozmak, geleceğimizi tahrip etmekten başka bir işe yaramaz. Günü birlik politikalarla günü kurtarabiliriz, uzun vadede sonuç hüsran olacaktır.
Bir canlıya zarar vermek, üzmek, mutsuz etmek birkaç dakikada olabilir. Hatta yok da edilebilir.
Bir savaş düşünelim bir bomba ile yüzlerce insan öldürülebilir, yüzlercesi yaralanabilir, hayatta kalanlarda ise ciddi travmalar oluşacaktır.
Daha yaşanabilir bir dünya için tüm insanlığın ortak gayesi şiddeti sonlandırmak olmalıdır.
Şiddetle mücadele eden tüm kuruluşların güçlerini birleştirerek ortak hareket etmeleri;
Kadınlarımızı, çocuklarımızı, hayvanlarımızı, doğamızı koruma adına daha güçlü olmalarını sağlayacaktır.
Çevreye verdiğimiz zarar sadece ağaçların kesilmesi ile sınırlı kalmıyor.
Manisa’nın Kula ilçesine yapılması düşünülen çöp dönüşüm tesisi projesi ise tam bir doğa katliamı olacaktır. Oraya depolanacak, imha edilecek atıklar verimli tarım arazilerini ve de ekolojik doğal alanı zehirleyecektir. Oysa Salihli- Alaşehir ovaları ülkemizin en verimli tarım alanlarıdır. Biz tarımımıza ve doğal varlıklarımıza sahip çıkmak zorundayız diye düşünüyorum.
Kula Çöplük olmasın projesine kulak verelim. Yetkilileri bir daha düşünmaye davet ediyorum.
İnsan başta olmak üzere;
Hiçbir canlı şiddet görmemelidir.
Hep birlikte şiddete son diyelim!
|