Gücümün yettiğince, sesimin çıkabildiğince bağırmak istiyorum.
Kınamayın, lanetlemeyin yeter!
Bu cennet ülkede huzur ve barış içinde yaşamayı özledim, özledik.
Gazeteleri okumaya, televizyonlarda haberleri izlemeye yürek ister oldu, bu katılıkta ve duyarsız bir yüreğe sahip olamadığım için mümkün olduğunca izlememeye gayret ediyorum. Ama ne mümkün…
Ülkemizin her köşesinde evlere ateş düşerken, ana-babalar evlat acısı, eşler ellerinde yetim kalmış boynu bükük çocuklarıyla acılar içinde kalmışken nasıl huzurlu olunabilir?
Açıyoruz televizyonları haber kanalları hariç, eğlence programları, evlendirme programları, diziler son sürat devam ediyor… Her şey gülük gülistanlık… Dünyada böyle bir ülke daha var mıdır?
Çocukluğumda insana yaşarken olduğu gibi ölümünden sonra da saygı gösterilir, acılı ailesine vefalı davranılır, eğlenceye- düğüne ara verilir hatta yüksek sesle gülmemeye bile gayret edilirdi. Teknoloji çağı ile birlikte hepsi değişime uğradı, yazık… Çağdaş olmak bu olmasa gerek diye düşünüyorum.
Ne oldu bizim insanlarımıza?
Her şehit haberinden sonra en büyük ve önemli tepkimiz;
“ŞİDDETLE KINAMAK”
“TERÖRÜ LANETLEMEK”
Yaklaşık otuz yıldır kınıyor ve lanetliyoruz, hepimizin gördüğü gibi hiç de etkili olmuyor, güzel yurdum yangın yeri gibi!
Ülkemizin huzuru ve yeni fidanların toprağa düşmemesi, yüreklerin dağlanmaması en önemlisi de vatanımızın bölünmez bütünlüğü için acilen yeni çözüm yolları bulunmalıdır. Kınamayın artık yeter…
Askerimiz, polisimiz, hakimimiz, savcımız, öğretmenimiz kısacağı ülkemizin canları da sağ olsun!
VATANIMIZ DA SAĞ OLSUN!
|