Atasözlerimizi çok beğenir, yeri geldiğinde de kullanmayı severim.
Son günlerde yaşanılan tartışmaları, topluma barış getirme gayretlerini hatta akil insanlarımızın açıklamalarını dikkatle izlerken aman “ kaş yaparken göz çıkarmayalım” demekten kendimi alı koyamıyorum.
Toplumsal huzur, toplumsal barış bu ülkede yaşayan her bireyin özlemi ve de arzusudur. Bunun aksini düşünmek abesle iştigalden öteye gitmez.
Türkiye Cumhuriyeti kurulurken; Anadolu’da yaşayan etnik kökeni ne olursa olsun tüm insanlarımız tek vücut olmuş, yıkılmış bir imparatorluktan çok büyük mücadeleler sonunda bu genç cumhuriyet kurulmuştur. Bu topraklarda uzun yıllar barış içinde birlikte yaşana gelmiştir.
Ancak ülkemizin stratejik konumu, sahip olduğu tarihi ve doğal zenginlikler dolayısıyla hiçbir zaman biz kendi halimize bırakılmadık!
Yaşadıklarımızı kısaca hatırlarsak;
Siyasi görüş ayrılıklarından dolayı kamplaşmalar (çocukluğumdan hatırlarım ayrı partilerin taraftarları ayrı kahvehanelere giderlerdi.)
Sağ- sol çatışmalarında bir sürü genç yaşamını yitirdi, öldürülme sebepleri farklı siyasi düşünceye sahip olmalarıydı, birçoğu bir birini tanımazdı bile!
Alevi- Sünni çatışmaları yaşandı, toplumun duyarlılığı bu çatışmaları durdurdu.
Son otuz yıldır da terör ile başımız ciddi dertte. Türk- Kürt çatışması yaratılmaya çalışıldı, PKK terör örgütünce otuz binden fazla insanımız öldürüldü.
Bu gün bu akan kan dursun diye çalışmalar sürdürülmekte, barış süreci de başlatıldı.
Bu süreçte söylemlerde çok dikkatli olunmalı, toplumun hassasiyetleri göz ardı edilmemeli!
Halk arasında, insanların Türk- Kürt çatışması gibi bir problemi yok!
Evlilikler yapılmış eşlerden biri Türk, diğeri Kürt. İş ortaklıkları yapılmış. Etnik ayrılıklar kültürel zenginliğe dönüşmüş, melez kuşaklar yetişmiş. Ayrışmak pek kolay değil, ayrıca halkın böyle bir talebi de yok.
Kürt halkı ile terör örgütünü birbirinden ayrı tutmak gerek diye düşünüyorum. Aksi halde toplumda adalete güven duygusu yara alacaktır.
Akil insanlarımıza sormak istiyorum;
Ülkemizin güvenlik güçlerine silahlı saldırılar düzenleyen, hatta güvenlik güçlerinin ailelerinin yaşadığı lojmanlara silahlı saldırılar düzenleyen, görevli öğretmen, hemşire, doktor gibi sivil insanlarımıza saldıran terör örgütünün bu eylemleri nasıl masum gösterilecek?
Barış sürecinde sorumluluk üstlenen kişi ve kuruluşların barış dillerini çok dikkatli kullanmalarını, toplumun hassasiyetlerini hiç gözden kaçırmamalarını diliyorum. Yapılan eleştiriler dikkate alınmalı, birçok eleştiri izlenilen metotlarla ilgili, ön yargısız değerlendirilmeli. Toplumda yeni kutuplaşmalara zemin hazırlanmamalı!
Toplumda ayrışmalar artıkça ve taraflar keskinleştikçe, barış hayallerimiz de bizden uzaklaşabilir!
Dikkatli olunmalı, yürünmeye çalışılan yollar gül bahçesi değil, mayınlarla dolu tarlalar.
Atalarımızın dediği gibi “ Kaş yaparken göz çıkarmayalım”.
|