Önemli kararlar almak kolay olmadığı gibi çok meşakkatli ve fırtınalı olabilir. Duygu dünyamızda fırtınalar eserken bizi güçlü kılan; sakin, dingin ve güneşli günlerin mutlaka gelecek oluşudur…
Her birimizin yaşamında dönüm noktaları olan, bizlerin sabır sınırlarını zorlayan anlar oluyor… Bu dönemeçlerde seçimler yapıyoruz… Bazen arzularımız doğrultusunda, bazen de içimiz kanayarak, yaralarımıza tuz basarak aklımızın doğruluğuna inandığı biçimde davranmaktır gereken…
Her seçim bir vazgeçiştir aslında!
Sevdiğimizin mutluluğu için kendi mutluluğumuzdan,
Çocuğumuzun lehine kendi isteklerimizden,
Vatan söz konusu olduğunda ise canımızdan,
Vazgeçtimiz gibi!
Sevmek; önce güçlü bir yürek, emek ve gerektiğinde de vazgeçmeyi bilmektir…
Elbette bu vazgeçişler, sevgisizliğimizden değil.
Sevgilinin, evladın, ana-babanın en önemlisi de vatanın bizim için ne derece önemli olduğunun göstergesidir.
Her anne baba için en kıymetli varlıktır; evlat!
Evlatlarımız kaç yaşına gelirlerse gelsinler, ebeveynler için çocuklarıdır, öncelikler hep onlarındır.
Yemez yedirir, giymez giydiririz… Kendimizin ihtiyaçları hep ötelenir, yeter ki evlatlarımız iyi yetişsin, mutlu ve başarılı olsunlar. Onlardan tek beklentimiz güler yüzleri ve bize gösterecekleri ilgi ve saygı, sevgilerini de gösterirlerse dünyalar biz ana-babaların olur. Ama ilgisizlikleri ve saygısızlıkları dünyayı başımıza yıkmaya yeter…
Niçin yıkılırız?
Ana- babalar için dünyada ki en önemli varlıklar evlatlarıdır,
Yaşamlarını hep evlatlara göre yapılandırır ve yaşarlar,
Birçok eş yürümeyen evliliğe evlatları uğruna katlandıklarını söylerler,
Aileyi bir arada tutabilmek için olağan üstü fedakârlıklar yapılır,
Her fedakârlık çocukların mutlu olması içindir…
Onlardan ancak vatanımız için vazgeçeriz…
En acılı anda bile bağrına taş basan analar- babalar vatan sağ olsun derler.
Sevmek bazen candan ve canandan vazgeçebilmektir.
Vatanımız için canların vazgeçen şehitlerimizin ruhları şad olsun…
|