Kelebek kadar narin!
Gelincik kadar zarif!
Çelik kadar güçlü!
Bizler kadınız ama önce insanız….
Fiziksel ve psikolojik şiddete ve tacize maruz kalıyoruz, hatta öldürülüyoruz.
İnsanın insana uyguladığı şiddeti, baskıyı ve zulmü anlayabilmek imkânsız.
Toplumların çekirdeğini oluşturan aileler; Bir anne- kadın, bir baba- erkek ve çocuklardan oluşur...
Her iki cinsiyette toplumun vazgeçilemez unsurlarıdır ama….
Erkek egemen toplumumuzda cinsiyet eşitliği bilinci oluşturulamamış, eşlerini malları gibi görenlerin sayısı azımsanamayacak kadar çoktur. Hal böyle olunca da; Ana, eş, kardeş ve kız evlat olan kadınlarımız çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Hem de en yakınları olan eşleri, babaları ya da erkek kardeşler gibi erkeklerden şiddet ve baskı görmektedirler.
Farkındalıkların artmasıyla; kadına karşı şiddete ve tacize karşı ülkemizde, dünyada pek çok çalışma yapılmakta, yasal düzenlemeler hız kazanmaktadır. Bunlar elbette umut veren gayretlerdir.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca kadınlarımızı bu tür olumsuzluklardan korumak amacıyla yasal çalışmalar hızla devam ediyor. Yasal düzenlemelerin yanında kadınlarımıza yasal haklarını kullanabilmeyi, sahip oldukları hak ve özgürlüklerden vazgeçmemeyi de öğretmeliyiz.
Ayrıca sivil toplum kuruluşları kadınlara ve çocuklara uygulanan şiddetin ve tacizin durdurulması için projeler üretmektedirler.
Kadınlarımızca da evlilik (koca) bir ekonomik ve sosyal güvence olarak görülmemelidir…
Kadınlarımız üretken olmalı, haklarına sahip çıkmalıdırlar ki birey olabilsinler….
Aksi takdirde;
“ Ben bilmem kocam bilir”,
” Kocamdır hem sever, hem döver” devri devam edecektir.
Sağlıklı toplum yapısı için her alanda kadın erkek birlikte hareket edebilmelidir.
Ne bir adım önde!
Ne bir adım geride!
Amacımız ve dileğimiz erkeklerimiz ile yan yana yaşamın içinde olabilmek dileğiyle…
DÜNYA KADINLAR GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN.
|